Röportaj: Zeynep Çelikal / TİMETURK
Dinledikçe dinlendiren bir sese sahip olan Yekta Kopan, aslında okundukça sevilen ve tanındıkça bağlanılan bir yazar. Değil mi ki söz uçar yazı kalır. Öyküden gelen bu ses bize hayal dünyasını satırlara dökerek sunuyor.
-Yazma serüveniniz nasıl başladı?
Okuma-yazma öğrenmemle başladı demem gerekiyor. Kitaplarla tanıştığım ilk andan itibaren, yazıyla iç içe olmaktan başka şey düşünmedim. Sadece yazmayı değil, ondan ötesi iyi bir okur olmayı arzuladım hep. İlkokula gitmeden okuma-yazma öğrenen çocuklardanım. Demek ki, yazıyla ilişkim dört-beş yaşlarımda başlamış. Daha ilkokul birinci sınıfta şiirler yazmaya çalışıyordum zaten.
-Yazmaya başlamanızdan, eserin çıkışına kadarki süreçten bahseder misiniz?
Her kitap için ayrı bir süreç yaşanır. Her satır için demek gerekiyor. Kimi zaman sürahiden bardağa boşalan su gibi akar düşünceler, kimi zaman günler bir kelime bile yazamadan geçer. Eserin yayınlanması süreci değildir benim için önemli olan; yazma sürecidir. O da, çeşitli mutluluğun ve sıkıntının iç içe geçtiği bir süreçtir.
-Yazı yazmak hayata bakışınızda ne gibi değişikliklere neden oldu? Mesela yazı yazma sürecinde insanlara karşı daha mı gözlemcisiniz ya da insanlarla iletişiminizde farlılıklar oldu mu?
Açıkçası kendimi bildim bileli yazdığım için bir değişiklikten söz edemem. Yazarak büyüyen ve bugüne gelen bir insanım. Yazan ve okuyan biri olmasaydım hayatımın nasıl olacağını da hiç merak etmedim.
-İletişim sektöründe farklı alanlarda gerçekleştirdiğiniz çalışmalarınız var. Bu çalışmalar yazarlığınızı ne yönde besliyor?
Bir insan yazdıklarının, okuduklarının, dinlediklerinin, yaptıklarının, işlerinin, hayallerinin, başarısızlıklarının, arızalarının ve çok daha fazlasının toplamıdır. Elbette yaptığım işlerin, yazarlığıma olumlu katkıları vardır. Ama bir o kadar olumsuz etkileri de oluyordur. Ama asıl olumlu etki işlerimden okur-yazarlığıma değil, okur-yazarlığımdan işlerim yönünedir.
- Yazarlık, Radyo-TV programı, dublaj… Bunlardan hangisi sizde ön planda?
Yazarlık.
-Edebiyat alanında kimleri okursunuz? Örnek aldığınız kalemler var mı?
Aslında “Karbon Kopya” adlı kitabım, sıkı okuru olduğum isimlere bir saygı duruşunu da içerir. Çok sayıda isim var. Onlarla olan okur ilişkimi, o ilişkinin edebiyatıma yansımasını bu kitabın bütünü içinde, okurlarla paylaşmak istemiştim. Ama sadece bu isimlerle sınırlı değildir, beğeni alanım. Bazen bir yazarın sadece bir kitabı, hatta bir satırı bile yeter bana.
-Şunu ben yazsaydım dediğiniz eser var mı?
Yok. Ama çok etkilendiğim, tekrar tekrar okuduğum kitaplar var. Bazılarını o kadar çok okumuşumdur ki, kimi yerlerini ben yazmış gibi hissediyorumdur zaten. Bu bana özel bir duygu değil, çoğu okur yaşar bu duyguyu.
-Şimdiye kadar çıkan eserlerinizde sonradan eksik bulduğunuz keşke şunu da ekleseydim dediğiniz oldu mu?
Olmadı.
-2007'de yayınlanan "Karbon Kopya" adlı öykü kitabı, aynı yıl Dünya Kitap Ödülleri'nde "Yılın Telif Kitabı" ödülünü, " Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri" ile 2002 yılında Sait Faik Hikâye Armağanını, “Bir de Baktım Yoksun” la Yunus Nadi Öykü Ödülü’nü aldınız. Kitabın çok satmasıyla ödüller her zaman doğru orantılı mı?
Her zaman doğru orantı var denemez. Ama ödüller mutlaka kitabın görünürlüğünü artırır. Okurun ilgisini yoğunlaştırır. Yine de has okur, bir kitapla ilgili yargısını kendi süzgecinden geçirdikten sonra verir.
-E-kitabınız mı yoksa basılmış kitaplarınız mı daha çok ilgi görüyor?
Böyle bir ayrım yapmadım ama e-kitabım da kendi mecrasında yoğun bir ilgi görüyor. Her iki alanın birbirini beslediğini düşünüyorum. altiktap.com’da yayımlanmış olan “Daha Önce Tanışmış mıydık?” isimli öykü kitabım, bugüne kadar 10.000’in üzerinde okur tarafından indirilmiş. Elbette çok yoğun bir ilgi bu. Fiziksel ortamda yayımlanmış kimi kitaplarımın ulaşamadığı bir oran. Demek ki, okurun e-kitaplara da yoğun bir ilgisi var. E-kitapları her zaman destekledim, daha çok kişiye ulaşması konusunda çaba gösterdim. Sadece bu oranlar bile, çabamın karşılıksız olmadığını gösteriyor.
-Son olarak yazar olmak isteyenlere neler önerirsiniz?
Okumak, okumak, okumak…
Yekta Kopan kimdir?
1968’de doğdu. Öğrenim hayatı Ankara’da geçti. Hacettepe Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldu. Öyküleri, denemeleri çeşitli dergilerde, seçkilerde ve antolojilerde yayınlandı. Özellikle Hayalet Gemi dergisindeki çalışmalarıyla tanındı. altZine.net’de internet ortamına yönelik edebiyat çalışmaları yaptı. Ulusal bir televizyon kanalı olan NTV’de hafta içi her gün yayınlanan kültür-sanat programı “Gece Gündüz”ün yapım ekibinde yer alıyor ve programı sunuyor.
İlk kitabı Fildişi Karası 2000 yılında yayımlandı. Fildişi Karası, Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri, Yedi Derste Vicdan Muhasebesi, Temir Köran’ın desenlerinin yer aldığı Kara Kedinin Gölgesi ve Karbon Kopya adlı öykü kitapları ve İçimde Kim Var adlı romanı Can Yayınları tarafından yayımlandı. Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri 2002 yılında Sait Faik Hikâye Armağanına değer görüldü. 2006’da İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali bünyesinde Tiyatro DOT tarafından sahnelenen ve bir Bülent Erkmen projesi olan İki Kişilik Bir Oyun’un metnini yazdı. Oyun Almanya, İtalya ve Hollanda’da sahnelendi. 2007′de yayınlanan Karbon Kopya adlı öykü kitabı, aynı yıl Dünya Kitap Ödülleri’nde “Yılın Telif Kitabı” ödülünü aldı.dtv (Deutscher Taschenbuch Verlag) tarafından yayınlanan Alles Blaue, alles Grüne dieser Welt seçkisinde bir öyküsüyle yer aldı. Daha Önce Tanışmış mıydık? adındaki e-kitabı altKitap.com tarafından okura ulaştırıldı.
Bir de Baktım Yoksun adlı öykü kitabı Kasım 2009′da yayımlandı. Bu kitap, Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Aynı kitap 2010 Milliyet Haldun Taner Öykü Ödülü’nü aldı.
2006’da İstanbul Uluslararası Tiyatro Festivali bünyesinde Tiyatro DOT tarafından sahnelenen ve bir Bülent Erkmen projesi olan İki Kişilik Bir Oyun’un metnini yazdı. Oyun Almanya, İtalya ve Hollanda’da sahnelendi. 2007'de yayınlanan Karbon Kopya adlı öykü kitabı, aynı yıl Dünya Kitap Ödülleri'nde "Yılın Telif Kitabı" ödülünü aldı.dtv (Deutscher Taschenbuch Verlag) tarafından yayınlanan Alles Blaue, alles Grüne dieser Welt seçkisinde bir öyküsüyle yer aldı. Daha Önce Tanışmış mıydık? adındaki e-kitabı altKitap.com tarafından okura ulaştırıldı.
6 yaş öncesi için yazdığı ve Şilili ressam Alex Pelayo tarafından resimlenen çocuk kitabı Burun, Marsık Yayıncılık tarafından 2009 yılında yayımlandı.