Hakkarili aile, Ergenekon davasına müdahil olmak istiyor
Hakkâri'nin Yüksekova ilçesinde, 1995 yılında faili meçhul cinayetler döneminde, kaçırılan babalarından bugüne kadar haber alamayan Keremoğlu ailesi, Ergenekon davasına, mağdur sıfatı ile müdahil olmak istiyor.
Bahattin Keremoğlu, babası Kad
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-31 10:06:57
Bahattin Keremoğlu, babası Kadir Keremoğlu'nun 14 Nisan 1995'te gündüz vakti iş yerinin önünden kaçırıldığını belirterek, "750 bin mark fidye istediler. Fidye pazarlığı, dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar'ın emri ile gizlice kayda alındı. İki fidyecinin fotoğrafları çekilerek kimlikleri tespit edildi. Kimliği belirlenenler Nazif Karacan ve Murat Akdemir'di. Murat Akdemir'in, daha sonra intihar ettiğini duyduk. Karacan ise DGM'ye yapılan suç duyurusuna rağmen yakalanmadı. Ağar'a, babamın akıbetini sormak için müdahil olmak istiyorum." dedi.
Bahattin Keremoğlu, babasının kaçırılmasını şöyle anlattı: "14 Nisan 1995 tarihinde ben babamı bizim pasaja getirmiştim. O dönemde pasajımızda iş yeri kiralayan Şehmus T. adında biri vardı, kaset dükkânı açmıştı. O zaman da PKK'dan kaçıp itirafçı olmuştu, JİTEM adına çalışıyordu. O zamanın İl Alay Komutanı Nevraz Yarbay'ın elemanıydı. Şehmus, her gün çete ile irtibata geçiyordu, beni, kardeşlerimden birini veya babamı fidye için kaçırma planları vardı. Akşam saatlerinde babam kaçırıldı, biz de hemen orada Şehmus'u deşifre ettik."
Polisin ,Şehmus adındaki kişiyi yakaladıktan sonra serbest bıraktığını belirten Keremoğlu, "Olaydan birkaç gün sonra Ankara'dan telefon geldi, 'babanız elimizde, onu almak istiyorsanız 1 milyon mark fidye getirin biz de babanızı serbest bırakalım' diye. Biz de kalkıp Ankara'ya gittik, dönemin Hakkâri milletvekili olan Mustafa Zeydan aracılığı ile Mehmet Ağar ile görüştük. Görüşmeden sonrasında fidyecilerle görüşmeye gittik. Mehmet Ağar, bize ekip verdi ve yakamıza cihazlar taktırdı, fidyecilerle görüşmemizi istedi, 'siz gidin biz de kayda alalım,fidyecileri yakalayalım' dedi." diye konuştu.
Babası kaçıranlarla görüşmeye gittiklerinde, fidyeci olarak gelen iki kişiden birinin Nafiz Karacan olduğunu anlatan Keremoğlu, şöyle devam etti: "Onunla pazarlık yaptık, 1 milyon markı 750 bin marka düşürdük, yaptığımız bu görüşmelerin hepsi kayda alındı, polis ekipleri uzaktan da şahısların fotoğraflarını çekti ve şu an kayıtların nerede olduğunu Mehmet Ağar biliyor. Yalnız biz onlarla pazarlık yaptığımızda, bir şartımız vardı, biz parayı bırakmadan önce babamızla telefonla bir kez konuşacaktık. Yüksekova'ya döndüğümüzde bir telefon geldi siz yanlış yere gittiniz, bize kimse karışamaz, babanız öldü şeklinde tehditler geldi. Öncelikle devlet büyüklerimizden, adalet bakanımızdan, savcılarımızdan şunu istiyorum, beni Ergenekon davasına müdahil etsinler. Mehmet Ağar'a, babamın kemiklerinin nerede olduğunu, en azından mezarının nerede olduğunu soracağım, tek isteğimiz babamızın mezarı başında bir Fatiha okumaktır."
SON VİDEO HABER
Haber Ara