"Ermenistan bir iki bölgeyi Azerbaycan'a verseydi, sorun çözülecekti"

Ermenistan Azg gazetesine açıklamada bulunan Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin Ermenistan'la ilişkileri düzeltmek uğruna Azerbaycan'ı kaybetmeyi göze alamayacağını söyledi. Ermenistan'dan bir ya da iki bölgenin Azerbaycan'a iadesini istediklerini ifade eden Davutoğlu, "Bu durumda Azerbaycan da sınırı açacaktı..." değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan ve yürürlüğe giremeyen protokolle ilgili konuşan Davutoğlu, "Gerçekte Türkiye ile Ermenistan arasında diyalog 2005'te hükümetin dünyaya açılma ve komşularla sıfır sorun politikasını uygulamaya koyduğunda başladı. Ermenistan tarafı ile konuşmalarımızda üç hedefimiz vardı: sınırın açılması, diplomatik ilişkilerin kurulması ve Türkiye-Ermenistan doğrudan ve dolaylı ilişkilerinin başlaması" dedi.

Türkiye'nin Azerbaycan'ı kaybetmek uğruna Ermenistan'la ilişkileri düzeltmeyeceğine vurgu yapan Dışişleri Bakanı, "Biz Ermenistan Cumhurbaşkanından ve defaatle Ermeni meslektaşım (Eduard) Nalbandyan'dan Yukarı Karabağ'da bir iki bölgenin Azerbaycan'a iade edilmesini istedik. Azerbaycan'ın itibarını korumak ve memnun etmek için Fuzuli ya da Agdam Bakü'ye verilebilirdi. Bu durumda Azerbaycan da sınırları açmaya hazırdı. Ancak Ermenistan bunu reddetti." eleştirisi getirdi.

Zürih'te 10 Ekim 2009'da varılan anlaşmada Türkiye ve Ermenistan Dışişleri Bakanları diplomatik ve ikili ilişkilerin kurulması yönünde protokole imza koydu. İmza töreninde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner ve Avrupa Birliği temsilcileri de yer almıştı.

Türkiye protokolün yanısıra Yukarı Karabağ sorununda ilerleme sağlanmasını ve Azerbaycan'ın da memnun olacağı bir yaklaşım içinde olunmasında ısrarcı oldu. Ermenistan anayasa mahkemesinin protokol meclise gelmeden yaptığı değişiklikler üzerine Türkiye de protokolü beklemeye aldı. Ardından da Erivan anlaşmayı askıya aldığını açıkladı. Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan 22 Nisan 2010'da protokollerin onaylanma sürecinin durdurulmasını istedi.