YARGI SÜRECİNİN HIZLANDIRILMASI... -DEVLET BAKANI YAZICI: '(YASAMA, YÜRÜTME, Y
TBMM Genel Kurulunda, yargı hizmetlerinin hızlandırılmasını amaçlayan kanun tasarısının görüşmelerine başlandı.
Yargı hizmetlerin
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-30 22:06:00
Yargı hizmetlerini hızlandırmak amacıyla bazı kanunlarda değişiklik yapan tasarının tümü üzerinde konuşan CHP Ankara Milletvekili Hakkı Suha Okay, yeni açılan her üniversitede bir hukuk fakültesinin yer aldığını, hukuk fakültesi enflasyonu yaşandığını, fakülte sayısını Milli Eğitim Bakanı'nın dahil bilemeyeceğini söyledi.
Okay, adliye sarayları yapıldığını ancak hukuku işletecek kadroların nitelikli olup olmadığının önemli olduğunu ifade etti.
Hukukun artık gözardı edildiğini savunan Okay, 'Ahmet Şık'ın basımına karar verdiği bir kitaba emniyetçe el konuldu. Ahmet Şık, ya birilerine İmamın Ordusu ile ilgili bir şey anlattıysa onlar da biliyorsa bu insanların düşüncelerine pranga mı vuracaksınız, yoksa onları da cezaevine mi koyacaksınız' dedi.
Hükümete altı ay süreyle KHK çıkarma yetkisi veren tasarıyı da eleştiren Okay, bu düzenlemenin, yasamayı devre dışı bıraktığını, parlamentoyu işlevsiz kıldığını söyledi. Okay, Hükümetin, Anayasa Mahkemesinin 2002'den önce verdiği bir çok iptal kararına rağmen yetki istediğini belirtti.
Okay, tasarının çözüm getirmeyeceğini, sorunları büyüteceğini öne sürdü.
-'KÖKTEN ÇÖZECEK BİR DEĞİŞİKLİK YAPILMADI'-
MHP Grubunun görüşünü dile getiren Kırşehir Milletvekili Metin Çobanoğlu, yargının çok ciddi şekilde ele alınması, yargı reformu yapılması konularında kimsenin itirazı bulunmadığını söyledi. Çobanoğlu, AK Parti iktidarında, reform niteliğinde, yargının sorunlarını kökten çözecek bir değişiklik yapılamadığını savundu.
Çobanoğlu, adeta 'yangından mal kaçırırcasına', ne kadar yarar sağlayacağı konusunda şüphelerin olduğu bir tasarıyı görüştüklerini ifade etti.
Son yıllarda yargının sorunlarını çözmekten çok yandaş, taraflı yargı algısına neden olacak bir takım değişikliklerin gündeme getirildiğini savunan Çobanoğlu, vatandaşın kafasında, adaletle yargıyla ilgili bir çok soru işaretinin oluştuğunu kaydetti.
Hakimlerin, dosyaya, dosyadaki delillere, kanunlara ve vicdani kanaatlerine göre karar verdiğini dile getiren Çobanoğlu, 'Önemli davalarda hakimler değişiyor, dosya aynı, hakimlerin kararları ise birbirine 180 derece zıt olabiliyor. Bir hakim göreve geliyor, tutukluları salıyor, aradan bir ay geçiyor başka hakim aynı davada bu kişileri tutukluyor. Bunu anlamakta zorlanıyoruz' diye konuştu.
Çobanoğlu, özellikle son aylarda herkesi rahatsız eden bir takım uygulamalara şahit olduklarını ifade ederek, basılmamış kitapların toplatıldığını, evlere baskın düzenlendiğini, bugün misyonerlikle ilgili kitap yazan iki bilim adamının evlerinin arandığını söyledi. Çobanoğlu, Malatya'da Zirve Yayınevi ile ilgili vahşeti tasvip etmelerinin mümkün olmadığını belirterek, 'Misyonerlik faaliyetleriyle ilgili kitap yazanların baskı altına alınabilmesini asla milletvekili, vatandaş olarak haklı görmemiz, tasvip etmemiz mümkün değil' dedi.
Metin Çobanoğlu, 'uygulamalarına bakıldığında hükümetin asla aykırı sese, eleştiriye tahammülünün olmadığını' öne sürdü.
-'YARGI, İŞ YÜKÜ ALTINDA EZİLİYOR'-
Tasarının tümü üzerinde söz alan AK Parti Karaman Milletvekili Mevlüt Akgün, tasarının, yargıda reform iddiasında olmadığını ancak devlet ve adalet hizmetlerinin hızlandırılması için zorunlu düzenlemeler içerdiğini ifade etti.
Geciken adaletin, adalet olmadığını ifade eden Akgün, 'Adalet zamanında ve hakkaniyete uygun şekilde oluşursa anlamlıdır. Ancak geciken adalet, hiç gelmeyen adaletten de evladır. Vatandaşlarımızın devletten beklentisi, davaların makul sürede ve hakkaniyete uygun şekilde sonuçlandırılmasıdır. Yargıdaki sorunları çözmekte gecikmek, aslında adaletin sağlanmasında gecikmek anlamına gelmektedir' diye konuştu.
Akgün, yargının iş yükü altında ezildiğini, adalet dağıtamaz noktaya geldiğini dile getirerek, Yargıtayda, yaklaşık 1 milyon 700 bin dosyanın beklediği, torbası açılamayan yaklaşık 50 bin dosyanın bulunduğu, yer yokluğu nedeniyle 400 bin dosyanın postanede beklediği bir ortamda yargılamanın makul sürede bitirilmesinin mümkün olmadığını kaydetti. Akgün, 'Yargıtayda her yıl 18 bin 500 dosyanın zaman aşımına uğradığı bir ortamda nasıl adalet sağlanacaktır?' diye sordu.
Yargıya nefes aldıracak, biriken iş yükünü hafifletecek acil adımların atılmasına ihtiyaç olduğunu vurgulayan Akgün, AK Parti hükümetlerinin, adliye binalarını apartman köşelerinden adliye saraylarına taşıdığını kaydetti.
-'GERÇEKLERLE ÖRTÜŞMÜYOR'-
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı da Hükümetin görüşünü dile getirirken Anayasa'da yargının süratli olmasının yer aldığını, Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin de davaların makul sürede bitirilmesini öngördüğünü anımsattı.
Yargılama faaliyetinin adaleti hedeflediğine işaret eden Yazıcı, tasarının, 18 ayrı kanunda değişiklik yaptığını, tasarının yasalaşmasıyla yargılama faaliyetlerinde göreceli de olsa rahatlık sağlanacağını vurguladı.
Yazıcı, 'Hukukçu olmayan arkadaşlarımızın yargı faaliyetleriyle ilgili değerlendirmelerini anlayışla karşılıyorum. Hukukçu arkadaşlarımız, Anayasa'da açıkça ifade etmesine, görülmekte olan davayla ilgili, yasama organında soru sorulamaz, görüşme açılamaz, beyanda bulunulamaz düzenlemesine rağmen bazı davalarla ilgili değerlendirmeler yapıyor. Bunun doğru olmadığı kanısındayım. Bu doğrultuda sorular olunca ister istemez cevap vermek durumunda kalıyoruz. Bunlardan sakınmamız lazım. Örneğin, burada basın yayın araçlarının harddiskinin imha edildiğine ilişkin beyan geçti. Böyle bir şey yok, olmayan bir şey söyleniyor' diye konuştu.
Bakan Yazıcı, 'Yasama, yürütme, yargı arasındaki ayrım ortadan kaldırıldı' denilmesinin, gerçeklerle örtüşmediğini ifade etti.
-'ADALET BAKANI GELSİN'-
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, seçim süreci nedeniyle yasa gereği Adalet Bakanı'nın istifa ettiğini anımsatarak, 'Yazıcı, adalet teşkilatıyla ilgili beyanda bulunuyor o zaman tarafsız Adalet Bakanı'nın anlamı ne? Hiç olmazsa konuşmasın, otursun. Bakan değişti ne oldu, eski tas, eski hamam. Bakan yemin edecek, sonra birileri gelip onlar adına oturacak' diye konuştu.
AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise Vural'ın itirazına, 'Bu yargısal faaliyet değil, yasama faaliyeti. Yasama faaliyetinde komisyon ve hükümetin bulunması içtüzük gereğidir' diye karşı çıktı.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise Anayasa'nın açık olduğunu ifade ederek, birleşime ara verilmesini ve Adalet Bakanı'nın görüşmelerde yer almasını istedi.
Yazıcı da Hükümetin görüşlerini bildirmek üzere söz aldığını, tasarı hakkında hükümet üyesinin görüş bildirmesinden doğal bir şey olamayacağını kaydetti.
SON VİDEO HABER
Haber Ara