Ürdün'de diyalog sıfır noktasına döndü

Ahmet Yılmaz / TİMETURK / Amman

25 Mart’ta Ürdün’de reform talebiyle ayaklanan halka karşı rejim yanlıları ve polis tarafından düzenlenen saldırılar, Arap ülkelerinde yaşanan devrimlerin akabinde tedbir almak için harekete geçen krallığın girişimini sonuçsuz bıraktı. İki hafta önce ülkede reform ve yeni düzenlemeler yapılması için kurulan komisyonun başkanı, üyelerinin yaklaşık yarısının istifa etmesi sonucunda önümüzdeki Pazar günü yapılması kararlaştırılan oturumunu erteleme çağrısında bulundu. Hükümet ve Müslüman Kardeşler cemaati bu olaylardan birbirlerini sorumlu tutarken, siyasi analistler hükümetin göstericilerden hususi Müslüman Kardeşler grubu üyelerini hedef aldığı yorumu yaptı.

Siyasiler ve analistler, Arap devrimlerinin ardından diyalog masalarına taşınan Ürdün hükümeti ve muhalefeti arasındaki gerginliğin geçtiğimiz Cuma günü olaylarından sonra tekrar gün yüzüne çıktığı ve ilişkinin sıfır noktasına döndüğü açıklamaları yaptılar.

Müslüman Kardeşler cemaatini çıkan olaylardan sorumlu tutan ve liderlerinin Mısır ve Suriye’deki Müslüman Kardeşler’den talimatlar aldığını iddia eden hükümet, ifade özgürlüğünü güvence altına aldığını ve ulusal diyaloğa bağlı olduğunu vurguladı.
İslami hareket ise Cuma günü olanları, ‘millete karşı işlenmiş bir suç’, hükümetin kendilerine karşı suçlamalarını ‘saçma’ ve ‘aptalca’ diye nitelendirdi. Daha sonra hükümetin istifa etmesini ya da kral tarafından görevinin sona erdirilmesini talep etti.

Komisyonun cenaze töreni

Siyasiler bu durumun, daha iki hafta önce kurulan Ulusal diyalog komisyonunun ‘erken cenaze’ törenini hazırladığı yorumu yaptı. Öyle ki toplam 52 üyesinden 22’si istifa edince komisyon başkanı Tahir El-Mısri, komisyonun önümüzdeki Pazar günü devam ettirilmesi kararlaştırılan oturumlarının ertelenmesi çağrısında bulundu.

Geçtiğimiz Cuma günü ülkede meydana gelen olaylar, çeşitli yönelimleriyle muhalif partiler ve işçi sendikaları tarafından şiddetle kınandı. Basında yayınlanan bazı makalelerde bu olaylar ‘iç savaşa reçete’ diye nitelendirilirken hükümet yanlısı bazılarında hükümet ve yaptıkları desteklenerek İslamcılar hükümete karşı zorbalıkla suçlandı.

Siyasi analist Sultan El-Hitap, Müslüman Kardeşlerin hükümeti ‘mağaralarına çekmeyi’ başardığını söyledi. El-Hitap, hükümetin Cemal Abdu’l nasır meydanındaki gösterileri, saldırmak yerine sivil polisler aracılığıyla ve uygar bir şekilde dağıtması gerektiğine işaret etti. Ardından da saldırıya izin vermenin sosyal yapı üzerinde yansımaları olacağına değindi.

‘işbirlikçi hükümet’

Sultan El-Hitap, Müslüman kardeşlerin hükümeti işbirlikçilik ve dış siyasete boyun eğmekle suçladıktan sonra nasıl hükümetle tekrar diyalog masasına oturacağını sorguladı. Yine Müslüman Kardeşleri, halkı ve gençleri başsız bir şekilde gösterilere çıkartmakla suçladı.

Son olarak durumun artık ulusal diyalog komisyonunu aştığını ifade eden El-Hitap, siyasi reform yasaları ve reform girişimleri sunma hususunda komisyonun elde ettiği bulguları yeniden gözden geçirmek üzere Kraliyet sarayını olaya el atmaya çağırdı.

Öte yandan siyasi analist (muhalif) Muvaffık Muhaddin, hükümetin ve hükümete tabi basın organlarının 24 Mart eylemlerinde hususi Müslüman Kardeşler üyelerini azletmesine dikkat çekti. Muhaddin, Müslüman Kardeşlere odaklanmanın ardında ‘O gün meydandakiler Filistinlilerdi ve Ürdünlülere karşı duruyorlardı’ mesajının yattığını belirterek, o gün işlenen suçun sorumlusunun hükümet olduğunu ifade etti.

Ürdün'de diyalog sıfır noktasına döndü

Ürdün’de geçtiğimiz Cuma günü muhalifler ve hükümet yanlıları arasında yaşanan çatışmalar, ulusal diyalog komisyonunun çabalarını boşa çıkardı. 52 üyeli komisyondan 22 kişi istifa etti.