Dolar

34,8660

Euro

36,6016

Altın

3.044,19

Bist

10.058,47

Libya'yı ancak Libyalılar kurtarır

Sivilleri koruma söylemiyle yola çıkan yabancı müdahale, Libya'yı ve halkını yıllarca geriye götürecek uzun vadeli bir savaş hedefliyor.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-28 06:49:53

Libya'yı ancak Libyalılar kurtarır
CEMİL EL SALHUT / Londra’da Arapça yayımlanan Arap gazetesi


Libya halkı, iki felaketi birden yaşadı. Bu felaketlerden biri, kendilerine acılardan başka hiçbir şey getirmeyen Muammer Kaddafi yönetiminden, diğeri de Arap Birliği, Körfez İşbirliği Konseyi ve İslam Konferansı Örgütü’nden yeşil ışık alan yabancı müdahalesiyle birlikte geldi.

Sivilleri koruma söylemiyle yola çıkan yabancı müdahale, şu süreçte Albay Kaddafi’yi hedef almayacak, tam tersine Kaddafi’nin 42 yıl boyunca ülkesinin gelişimini dondurmasından sonra, Libya’yı ve halkını yüzlerce yıl geriye götürecek uzun vadeli bir savaşı baz alıyor. Kaddafi ve yönetiminiyse, savaştan yıllar sonra hedef alacaklar.

Bu savaşta Libya halkı, büyük can ve mal kaybına uğrayacak. Libya’da, Irak’ta yaşandığı gibi, yeni silahlar denenecek. Ayrıca stoklanmasında hiçbir faydası olmayan klasik silahlar da tüketilecek. Bu silahların parası da Kaddafi’nin Amerikan ve Avrupa bankalarına yatırdığı Libyalıların paralarından ve Arap petrol gelirlerinden ödenecek. Yani görünüşte iyi, fakat aslında Batı’nın şerrinden ibaret olan bu savaş, Libya’yı ve Arap petrol ülkelerini emecek. Zira savaşın açıklanmış hedefi gerçek olsaydı, Kaddafi yönetimi birkaç saat veya gün içinde sonlandırılırdı.

Saddam Hüseyin gibi

Önceki ABD Başkanı George W. Bush’un sunduğu ‘yaratıcı kaos’ teorisini uygulamak için savaşın uzatılması, Tunus ve Mısır’da başarılı olan Arap gençlik devrimlerinden doğan değişimin kazanımlarını önlemeyi hedefliyor. Bununla birlikte Kaddafi’ye sıkıntı oluşturan Libya devrimi liderlerini evcilleştirmeyi amaçlıyor. Arap Birliği’nin Güvenlik Konseyi’ne başvurması ve Libya halkını Kaddafi’nin zulmünden korumak hususunda 1973 No’lu kararı çıkarmasıysa, Arap Birliği ülkelerinin Amerikan yönetiminin abası altından çıkmalarının ve kendilerini ehil kılacak olgunluk yaşına erişmediklerinin yeni bir göstergesi.
Bu durum, Arap Birliği ülkelerinin kendi kararlarıyla hareket edemedikleri anlamına geliyor. Tam tersi olsaydı, Güvenlik Konseyi’nden sadece kendisinin müdahale etmesine izin veren bir karar çıkarılmasını isterdi ve böylelikle Libya savaşının uluslararası boyut almasına gerek kalmazdı.

Libya halkına karşı düşüncesizce davranan, yönetimi boyunca iktidar olmanın ve uluslararası ilişkilerin aslını kavrayamayan Kaddafi, kendi vatanına ve milletine yönelik savaşıyla Libya’yı yönetme meşruiyetini kaybetti ve ancak ülkeyi tamamen yıktıktan ve on binlerce Libyalıyı öldürdükten sonra görevini terk edecek.

Libya’yı gerçekten seviyor olsaydı, kendisini istemeyen halkı karşısında direnmez ve yönetimi bırakırdı. Görünen o ki Albay, yeni denkleminin vatanına ve halkına getirdiği felaketi anlamadı. Hâlâ halkını kendisinin desteklediğini düşünüyor veya belki de yakınları kendisine düşüncelerine uygun yalan raporlar sunuyor. Tıpkı Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin’e yakın isimlerin yaptığı gibi.

Arap Birliği’nin acizliği
Arap Birliği, Libya sorunu karşısındaki aciz rolüne ve diğer uluslararası güçlerin müdahalesine razı olduğu için, Albay Kaddafi’ye yakın ve ona ulaşabilen Libya ordusu subaylarıyla eşdeğer sayılır bu noktada. Halbuki olması gereken, despot rejime karşı darbe yaparak, yönetimini düşürerek intikamcı kitlelere katılmaktır.

Dolayısıyla Libya ve özgür halkı için iyi şeyler beslemeyen işgalcilerin ayakları altından halılarını çekecek ve ülkelerinde kuru ve yaş her şeyi yakıp yıkarak çekişmeyi sona erdireceklerdir.


Radikal

SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara