Yeşiller, ilk eyalet başbakanlığından ümitli

Alman Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, yarın yapılacak Baden-Württemberg seçimleri öncesinde oldukça ümitli. Son yıllarda her seçimde oylarının arttığını ve 16 eyaletin 14'ünde mecliste temsil edildiklerini belirten Özdemir, Rheinland-Pfalz'da da parlamentoya girip bu sayıyı 15'e çıkarmak istediklerini söyledi. Türk asıllı politikacı, Baden-Württemberg'de ise hedeflerinin iktidar olduğunu kaydetti.

Cihan Haber Ajansı'na konuşan Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir yarın Baden Württemberg eyaletinde yapılacak seçimlerde katılımın yüksek olması durumunda partisinin ilk eyalet başbakanını çıkarabileceğini söyledi. Adayları Winfried Kretschmann'ın Yeşiller'in ilk eyalet başbakanı olabileceğini belirten Özdemir, "Baden-Württtemberg eyaletinde değişime hiç bu kadar yakın olmamıştık." dedi.

Hıristiyan Demokratlarla koalisyon ihtimalini değerlendiren Özdemir, "Demokrasilerde her zaman tüm partiler birbiriyle konuşabilmeli, ama bu Hıristiyan-Demokratlarla Baden-Württemberg'de nasıl masaya oturabileceğimizi hayal edemiyorum." ifadelerini kullandı.

DEMOKRATİK TOPLUMLARDA NÜKLEER ENERJİNİN GELECEĞİ YOK
Almanya başta olmak üzere demokratik toplumlarda nükleer enerjinin geleceğinin olmadığını belirten Özdemir, bu enerjinin kullanımı ile doğan tehlikeler konusundaki öngörülerinde haklı çıkmalarının kendilerini memnun etmediğini ifade ederek şunları söyledi: "Deprem gibi doğal afetlere karşı yapılabilecek fazla bir şey yok. Depreme karşı daha dayanıklı binalar inşa edilebilir. Ama nükleer felaketler insan eliyle ortaya çıkan felaketlerdir ve insanlar bu felaketlerin gündeme gelmemesi için daha az enerji tüketerek, enerjiyi verimli kullanarak ve yenilenebilir enerjilere yatırım yaparak yani nükleer enerji kullanmak yerine sağduyulu davranarak önlem alabilirler."

Başbakan Angela Merkel'in, ülkedeki bazı nükleer santralleri geçici olarak kapatmasını kimsenin ciddiye almadığını vurgulayan Özdemir, "Almanya'da nükleer enerjinin geleceği kalmamıştır, nükleer enerji lobisi ne isterse, istesin ve onlar meclisteki temsilcileri, Hıristiyan-Demokratlar ve Hür Demokratlar ne söylerse, söylesin." ifadelerini kullandı.

Almanya'nın Libya krizindeki tavrını değerlendiren Özdemir, "Bu kadar önemli bir konuda Rusya ve Çin ile beraber çekimser oy kullanmamız yanlıştı. Mübarek ve Bin Ali dönemlerinin ardından Kaddafi döneminin bitmesi için bizim de katkımız olmalı. Sorun Alman askerlerin katılması değil, ama mesela sınırdaki mültecilere yardımcı olabiliriz, ambargonun uygulandığını kontrol edebiliriz. Bu kadar önemli bir sorunda seyirci kalamayız." şeklinde konuştu.