Türk derneklerinin New York'taki dostluk yemeğine geniş katılım
ABD'nin en etkili Türk derneklerinden olan Türk Kültür Merkezi (TCC) ile Türki-Amerikan Birliği Konseyi'nin (CTAA) New York'ta ortaklaşa düzenlediği 4. dostluk yemeğine ilgi büyük oldu. Geceye New York'un seçkin simaları katılırken, konuşmacıların Tü
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-25 13:27:56
Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi adına ABD'de İngilizce yayına başlayan Zaman Weekly'ye de Meclis Başkanı Şahin tarafından bir ödül verildi. Başkan Şahin'den ödülü Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı aldı.
Bu sene Waldorf Astoria Hotel yerine New York'un en gözde mekanlarından olan Cipriani'de düzenlenen ve Amerika'da yaşayan Türk toplumu adına tarihe not düşürecek olan programa Demokrat Parti'nin tanınmış senatörlerinden Bob Casey ile Kristen Gillibrand katıldı. Türkiye'den Başkan Şahin'in dışında 6 kadar milletvekili ile Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, BM Daimi Temsilcisi Ertuğrul Apakan, New York Başkonsolosu Mehmet Samsar ile bazı federal ve eyalet düzeyinde Amerikalı milletvekilleri, New York polisi ve FBI direktörleri, din adamları, işadamları, sivil toplum liderleri, gazeteci ve diplomatlar da programa geldi. Geceye katılan önemli isimlerinden birisi de New Yorklu emlak milyarderi olarak tanınan Joseph Moinian oldu.
Gecenin onur konuğu olan Meclis Başkanı Şahin, TCC ve geçtiğimiz yıl kurulan Türk Amerikan Dernekleri Konseyi tarafından gerçekleştirilen yemekte ABD-Türkiye ilişkilerinin önemine değindi. Şahin, "ABD ile ilişkilerimiz dış politikamız içinde önemli bir yer tutmaktadır. Türkiye ve ABD arasındaki ilişkiler, kısa zamanda gelişmiş, çeşitlenmiş ve bugün ABD Başkanı Obama'nın da ifade ettiği gibi 'model ortaklık' seviyesine ulaşmıştır." dedi.
Şahin, iki ülke arasındaki bağların tarihi geçmişe dayandığına da vurgu yaparak, "Yakın tarihimizde iki ülke, ortak değerleri için çeşitli kereler birlikte omuz omuza mücadeleler vermişlerdir. Kore Savaşı'ndan başlamak üzere, terörizme karşı verilen uluslararası mücadele, nükleer silahların yayılmasının engellenmesi, insan, silah ve uyuşturucu kaçakçılığının önlenmesi, Afganistan'da NATO çatısı altında yürütülen çalışmalar iki müttefik arasındaki işbirliğinin burada sayabileceğimiz yalnızca birkaç örneğidir." şeklinde konuştu.
ABD'de yaşayan ve sayıları 300 bini aşan Türk kökenli Amerikalıların iki ülke arasında önemli bir köprü oluşturduğunu söyleyen Meclis Başkanı, "Bu gece güzel bir örneğine tanıklık ettiğimiz sivil toplum etkinliklerinin topluma katkısını görmekteyiz." dedi.
Meclis Başkanı Şahin ayrıca Türk-Amerikan toplumuna ve sivil toplum örgütlerine de övgülerde bulundu. Şahin, "Bugün artık kardeşlerimiz Amerikan sosyal, bilim, sanat, eğitim, iş ve siyasi hayatında yerini almakta, pek çok etnik, dini, kültürel, siyasi grubu bir araya getirebilen ve bunların uyum içinde yaşaması için uygun ortam sağlayan bu büyük ülkenin sosyal ve kültürel dokusuna renk katmaktadırlar." diye konuştu.
Geceye katılan iki federal senatörden birisi olan Robert P. (Bob) Casey de kısa konuşmasında geceye katılmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Casey, Meclis Başkanı Şahin'in Amerika'ya yapmış olduğu ziyaretin önemine işaret ederek, kendisini yine en yakın zamanda ABD'de görmeyi arzu ettiğini ifade etti. Türk-Amerikan ilişkilerinin hem stratejik, hem politik hem de inanç ve kültürler arasında diyalog için son derece önem arz ettiğini hatırlatan Casey, "Hakiki dostlular korunak gibidir. Kim bu korunağı bulmuş ise en büyük hazineye ulaşmış demektir. Hiçbir şüphem yok ki; biz birlikte çalışmamızı sürdürmeye devam edersek, Türkiye-Amerika adına daha önce hiç olmadığı kadar korunaklı dostluğu ilerilere taşırız" diye sözlerini noktaladı.
ZAMAN WEEKLY'YE HİZMETLERİNDEN DOLAYI ÖDÜL
Gecede Türk-Amerikan ilişkilerinin geliştirilmesi adına Zaman Weekly gazetesine Mehmet Ali Şahin tarafından ödül verildi. Zaman Weekly adına ödülü alan Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem dumanlı, ödülden dolayı duyduğu memnuniyeti ifade ederken, TCC ve organizasyonu gerçekleştirenlere teşekkür etti.
Ödülün kendilerini daha iyi hizmet vermeleri adına motive ettiğini belirten Dumanlı, Zaman Gazetesi'nin farklı dillerde 15 ayrı ülkede basılarak 1 milyondan fazla insana ulaştığına dikkat çekti. Zaman'ın Amerika'daki mazisinin 17 yıl öncesine dayandığına işaret eden Dumanlı, "İnanıyorum ki, Zaman Weekly iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine katkıda bulunacaktır." dedi.
GÜLEN ÖĞRETİSİNİN TAKİPÇİSİ OLMAK İÇİN TÜRK OLMAK GEREKMİYOR
Gecenin en etkili konuşması ise New York eyalet milletvekili Steven Cymbrowitz'den geldi. Cymbrowitz Türkiye'ye yaptığı ziyaretten edindiği izlenimleri dile getirirken, Fethullah Gülen hakkında da ilginç tespitlerde bulundu. "Biz Türkiye'de ilköğretim-lise okullarına, hastanelere, kültür merkezlerine gittik, ancak ikinci gezimin sonuna kadar fark edemedim tüm bunların nereden geldiğini." diyen Cymbrowitz, bu kurumların farklı kültürler ve inançlar arasında köprüler oluşturduğunu ifade etti.
Gördüğü kurumların Fethullah Gülen'in öğretilerini hayata geçirmek için gayret gösterdiklerini fark ettiğini anladığını belirten Cymbrowitz, "Bu benim için inanılmaz bir farkındalık oldu. Bu inanılmaz insanın takipçisi olmak ve kendini gönül işlerine adamak için Türk olmanın şart olmadığını gördüm." ifadelerini kullandı. New York Eyaleti Meclisi'nin mührünü taşıyan bir takdir belgesini Fethullah Gülen'e verilmek üzere TCC yetkililerine verdi.
Takdir belgesinde yer alan ifadeleri seçkin davetli topluluğu ile paylaşan vekil Cymbrowitz, "Fethullah Gülen'i tanımayanların, Türkler ve dünya genelindeki insanlar için ne kadar değerli olduğunu bilmeleri adına burada yazılanları sizlerle ile paylaşmak istiyorum." dedi.
Takdir belgesinde Gülen için, "kendisini insanlığın eğitimi, hoşgörüsü, diyaloğu ve fikirlerini paylaşmaları adına feda etmiş' birisi olarak tanımladığı görüldü. Yine belgede Gülen için, "Kendi inanç ve değerlerini dünya barışı adına tüm dünya insanına taşımaya çalışıyor" ifadelerinin yazılı olduğu dikkat çekti. Takdir belgesini kürsüden okuyan vekil Cymbrowitz, Gülen'in küresel düzeyde daha kaliteli bir yaşam için diyalog kapılarını açtığına vurguda bulundu.
Dünya genelinde yürütülen gönüllü sivil toplum hareketinin "Gülen Hareketi' ya da "Hizmet' olarak isimlendirildiğine işaret eden Vekil, Gülen öğretisinin amacını farklı inançlar ve insanlar arasında saygıyı, hoşgörüyü arttırmak olarak niteledi. Gülen hareketinin önce New York şehrinde daha sonra eyalet ve ülke genelinde yaymak için kültür merkezlerinin açılmış olduğunu aktaran Cymbrowitz, bunun toplumda pozitif değişime neden olduğunu ifade etti. Vekil Cymbrowitz, "Kendisini diyalog, hoşgörü ve daha kaliteli eğitim için insanlığa adayan Fethullah Gülen'e bu hizmetlerinde başarı ve sağlık diliyorum' sözleri ile konuşmasını tamamladı.
Gecede kısa bir konuşma yapan New York şehrinin federal milletvekillerinden Ed Towns, "Öncelikle şunu ifade etmek isterim, 'Dostluk Yemeği' ifadesi benim çok hoşuma gitti. Burada ve her iki ülkede de bilinmesini isterim ki, Brooklyn Amerika'daki Türklerin başkentidir' dedi.
TCC BAŞKANI ZAFER AKIN: HEPİMİZ TÜRKÜZ VE AMERİKALIYIZ
Gecenin ilk konuşmasını yapan TCC New York Başkanı Zafer Akın 2006'dan bu yana Türk-Amerikan dostluğuna yaptığı katkıdan övgüyle bahsederek, "Hepimiz Türküz ve Amerikalıyız' dedi. Zafer Akın'ın ardından kürsüye gelen CTAA Başkanı Furkan Koşar
"Güçlenen Türk ekonomisi Amerika'nın da çıkarları ile örtüşmektedir. Orta Doğu'da yaşanan tüm gelişmeler Türkiye'nin önemini daha da pekiştirmektedir. Örneğin Türkiye, Libya'da 4 New York Times muhabirinin kurtarılması konusunda arabuluculuk yapmıştır." dedi.
SAMSAR: "BİZ VE ONLAR' YERİNE BEN VE BİZ' KAVRAMLARINI OLUŞTURMALIYIZ"
Gecenin konuşmacıları arasında Büyükelçi Namık Tan da vardı. Tan konuşmasında Amerika'da yaşayan Türk toplumunun temsilcilerinin birlikte hareket etmelerinin önemine atıfta bulunarak, bu konuda sağlanan olumlu gelişmelerden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Yine programda konuşan New York Başkonsolosu Mehmet Samsar da, toplumlararasında barış, hoşgörü ortamının yaygınlaştırılabilmesi için; 'biz' ve 'onlar' kavramları yerine 'ben' ve 'biz' ifadelerinin yerleştirmek gerektiğine işaret etti. Samsar, konuşmasını Mevlana'nın 'Ne olursa ol, yine gel' sözleri ile noktaladı.
Davetlilere ikram edilen yemekler ile canlı olarak icra edilen Türk musikisinin seçkin yapıtlarından oluşan kısa birer konser verildi. Üç saat kadar süren programın son dakikasına kadar katılımcıların ilgisinin yoğun olduğu görüldü.
SON VİDEO HABER
Haber Ara