Kılıçdaroğlu: Vergi denetimi silah ise girişim özgürlüğünden söz edemeyiz
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de girişim özgürlüğü olmadığından şikâyet etti. Kılıçdaroğlu, "Eğer siz vergi denetimini bir silah olarak kullanırsanız, burada girişim özgürlüğü olabilir mi?' diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdar
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-24 17:37:21
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'a konuk oldu. Sanayicilere ana hatlarıyla Ekonomi Raporu'nu anlatan Kemal Kılıçdaroğlu, 2023 hedeflerini ortaya koydu. İhracatın 650 milyar doları, ithalatın da 750 milyar doları bulmasını öngördüklerini bildiren Kılıçdaroğlu, GAP'ın vakit kaybedilmeden tamamlanmasını esas aldıklarını vurguladı. Kılıçdaroğlu, Vergi Raporu'nu da yakında ortaya koyacaklarına işaret etti.
Ekonomi Raporu uyarınca her sene 800 bin insana istihdam yaratmayı umduklarını aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, milli gelirin de 31 bin 500 dolar olmasını beklediklerini açıkladı. İktidar olmaları halinde yeni bir istihdam siyaseti uygulayacaklarını iddia eden Kılıçdaroğlu, reel ekonomiyi güçlendirmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Türkiye'de ekonominin iyi idare edilmediğini öne süren CHP Genel Başkanı, büyümeye karşı istihdamın gerilediğini savundu. Kemal Kılıçdaroğlu, "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan TL değerlendi diye övünüyor. Bu nedir ya? Bakın Obama ekonomik bunalımın ardından para bastı ekonomik bunalımı dünyaya ihraç etti. Biz de ithalatı çekici hale getirdik. Maalesef Erdoğan ekonomi bilmiyor. TL ne değerli ne de değersiz olmalı." dedi.
İktidarın bir istihdam siyaseti olmadığını iddia eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Yine Erdoğan, TOBB'da her üyenin bir insanı istihdam etmesini istiyor. Ekonomiyi bilen bir insan böyle bir talepte bulunur mu?" ifadesini kullandı.
Sözü anayasa tartışmalarına getiren Kılıçdaroğlu, devletin modern bir yapıya ve kimliğe bürünmesini önerdi. Kılıçdaroğlu, sivil toplumun da güçlenmesi gerektiğini ifade etti.
Demokrasinin çıtasını büyütmek adına bireysel hak ve özgürlüklere daha fazla kapı aralanmasının şart olduğundan bahseden Kılıçdaroğlu, TÜSİAD'ın anayasa ile ilgili faaliyetlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Kendilerinin de Süheyl Batum öncülüğünde bir grup kurup sivil toplum örgütlerinin görüşlerinden yararlanmayı temel aldıklarını anlattı.
Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa ile ilgili katılımcı bir anlayışı benimseyip toplumun tüm kesimleriyle uzlaşılması gerektiğini vurgularken "Dayatma kültürüyle anayasa değişmez. Dayatma kültürü toplumu ayrıştırır ve böler. Toplum şu anda bölünmüş durumda. Toplumu kaynaştıralım derken ayrışma kültürünün giderek derinleştiğini görüyoruz. Bu bizi üzüyor.' değerlendirmesinde bulundu.
Anayasada özgürlüğe önem ve öncelik verdiklerine temas eden Kemal Kılıçdaroğlu, Türk Ceza Kanunu'nda yapılan bir değişikliğe göndermede bulunarak "Birimizin özel hayatına dair bir olay bir internette yer aldığında, ertesi gün tüm gazeteler, televizyonlar bunu kullanabilecekler ve suç olmaktan çıkacak. Siz hem demokrasi hem özgürlük diyecek hem de benim özel hayatımın afişe edilmesinin yolunu açacaksınız. Bu, insan haklarına, evrensel hukuka aykırıdır. Biz ifade özgürlüğüne sonuna kadar saygılıyız." yorumunu yaptı.
YÖK'ü kaldıracaklarını da iddia eden Kılıçdaroğlu, üniversitelere bilimsel, yönetsel ve mali özerklik getireceklerini öne sürdü.
Örgütlenmenin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğinin altını çizen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
'Örgütlerin önündeki engeller kaldırılmalı ama onların görüşlerini seslendirecek idarecilere de birileri çıkıp 'ben sizi bertaraf ederim' dememeli. Bu, demokrasiye, özgürlük anlayışına aykırı. Biz de tenkit ediliyoruz fakat bir CHP'li yöneticiden 'Sizi bertaraf edeceğiz' diye bir söz duydunuz mu? veya bir AB raporunda katılmadığınız görüşler var, biz onlara dengesiz dedik mi? Eğer bunları bir ülkenin Başbakanı kimliğini taşıyan bir insan dillendiriyorsa o ülkede sorun vardır. Türkiye'de girişim özgürlüğü var mı? Ben inanmıyorum. Eğer siz vergi denetimini bir silah olarak kullanırsanız, burada girişim özgürlüğü olabilir mi?'
"HANGİ İNSAN ÜLKE BÖLÜNÜYOR DİYE MUTLU OLABİLİR?"
Kürt sorunu ve özerklik tartışmalarıyla ilgili olarak da Kılıçdaroğlu, "Ülke bölünüyorsa insanlar mutlu değildir. Hangi insan ülkem bölünüyor diye mutlu olabilir. Ülkemizi ve insanımızı seviyoruz, hangi inançtan ya da etnik değerden olursa olsun. 19. asırın anlayışıyla 21. asırda siyaset yapıyoruz. Dini , etnik anlayışları siyasetin konusu haline getirdik. Hiçbir görüşün önüne de baraj konulmamalıdır. Biz, ülkenin birliğinden bütünlüğünden yanayız. Bir arada var olma kültürünü ileri taşımalıyız, sorgulayan bir anlayış benimsemeliyiz. Temel hedef ülkenin kalkınması üzerine kuralım." dedi.
Kılıçdaroğlu daha sonra TÜSİAD üyelerinin sorularını cevapladı. "Anayasanın sizce hangi maddeleri değiştirilemez?" sorusuna CHP Genel Başkanı, 'İlk 4 maddesi değiştirilemez." cevabını verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in "Başörtülü aday olabilir.' Sözlerinin hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
'İnsanlar başörtülü olabilirler, engel yok ki zaten, geçmişte de vardı. MHP'den bir arkadaş başörtülüydü, İçtüzüğe uygun olarak geldi. TBMM Genel Kurulu'na girerken başını açtı, kimse de bir şey demedi. Yani dışarda her insanın giyimi kuşamı özgürdür, ona kimse müdahale edemez, ama ben de TBMM Genel Kurulu'na kravatsız giremem. Kadın milletvekilleri pantolonla giremez. Belli kuralı vardır. Devlet dediğin belli kurallar bütünüdür. Biz de o kurallara saygı duyacağız, uyacağız. Bir insanın dışarda türban, başörtüsü takması, pantolon, manto giymesi çarşaf giymesi bizim ilgi alanımızın dışında. Ama devlet dediğimiz kurumun içinde olacaksa konulan kurallara hepimizin uyması gerekiyor.'
Haber Ara