CİHAD EL HAZİN*
Fransa ve Britanya, Libya halkının Kaddafi ve oğulları eliyle yaşadığı trajediye Arap ülkelerimizden daha fazla ilgili görülüyor. Saddam Hüseyin'in Irak'ındaki şartlar gibi bir durumla karşılaşsalardı Arap ülkelerinden Libya'da müdahalede bulunmalarını istemezdim. Çünkü Irak'ta sonucu hızlı şekilde alamayabilirlerdi ve hatta dış müdahale ile birlikte Sünniler ile Şiiler arasında iç savaşın patlak vermesine sebebiyet verirlerdi.
Fransa ve Britanya, Libya halkının Kaddafi ve oğulları eliyle yaşadığı trajediye Arap ülkelerimizden daha fazla ilgili görülüyor. Saddam Hüseyin'in Irak'ındaki şartlar gibi bir durumla karşılaşsalardı Arap ülkelerinden Libya'da müdahalede bulunmalarını istemezdim. Çünkü Irak'ta sonucu hızlı şekilde alamayabilirlerdi ve hatta dış müdahale ile birlikte Sünniler ile Şiiler arasında iç savaşın patlak vermesine sebebiyet verirlerdi.
Libya'da askerî müdahale daha kolay ve sonuçları daha sağlıklı. Mısır Silahlı Kuvvetleri'nden Kaddafi güçlerine karşı hava saldırıları düzenleyerek müdahalede bulunmasını istedim. Ordu buna kadir ve 38 yıldır savaşmadı. Her yıl ABD'den büyük askerî destek alıyor. Mısır Hava Kuvvetleri modern bombardıman ve savaş uçaklarına sahip. Bugün müdahalede bulunmaya gücüne yeten her Arap'tan Libya halkını kurtarmasını istiyorum. Özellikle de Suudi Arabistan'ın rol oynamasını istiyorum. Özellikle de Mısır'la birlikte eşgüdüm ve işbirliği olursa. Kaddafi rejimi kâğıttan kaplandır ve vahşetinin hedefi savunmasız halkıdır. Silahlanması için yüz milyarlarca dolar harcanan Kaddafi güçlerinin Çad'da yerli savaşçılar karşısında yenildiğini gördük.
Güvenlik Konseyi'nden çıkan uçuş yasağı kararı etkisizdir. Ben burada okuyucuya kendi düşüncelerini sunmuyorum. Zira askerî stratejiye dair hiçbir uzmanlığım yok; ancak Batılı uzmanlardan aktarıyorum. Uçuş yasağının Kaddafi güçlerini durdurmayacağına dair neredeyse herkes hemfikir. Çünkü savaş toprak üzerinde ve hava saldırılarından istenen ise doğuya akın eden bu güçleri durdurmak. Kaddafi güçleri ve Trablus'taki sarayları paralel saldırılarla hedef alınırsa teslim olacaktır. Çünkü Kaddafi korkaktır, suçları ise yabancı sivil uçaklara ve kendi halkıyla sınırlıdır.
Kaddafi bize yaptıklarını hatırlatıyor. Kendisi ve oğlu Seyfülislam kan gölü ve 100 bin ölü tehdidinde bulundu. Ardından dış eylemlerle veya terörle, Akdeniz'de korsanlıkla tehdit etti. Bu korsanlık Amerikan deniz güçlerinin 19'uncu yüzyılda Libya sahillerine saldırmasına yol açmıştı. Trablus sahilleriyle ilgili ünlü bir Amerikan askerî şarkısı bile var. Kaddafi bizi ve ülkesini 19'uncu yüzyıla veya ondan önceki karanlık çağa götürmek istiyor.
İstenen Arap askerî müdahalesi çok sınırlı olacaktır. Uzun ve hatta kısa vadeli bir kara harekatı değil, toprak üzerindeki askerî denklemi değiştirecek, Kaddafi ve paralı askerlerinin moralini bozacak kadar Libya direnişinin moralini yükseltecek hava saldırılarıdır. Hatta Arap askerî operasyonunun her ülkedeki Arap moralini yükselteceğini ve kendisine olan saygısını artıracağını iddia ediyorum.
Bu müdahale Libya ve Arap etkenlerinden dolayı istenirken Kaddafi güçlerine yönelik Batı saldırısından önce gelmesi için de kaçınılmazdır. Irak savaşının sonuçlarını gördük ve henüz bu sonuçlardan kurtulmadık. Batılılar Libya'ya saldırdıklarında aynı Irak sebeplerinden dolayı yani petrol için saldırıyorlar. Oysa Kaddafi rejimine yönelik Arap tutumunun hedefi Libya petrolünü çalmak değil, Libyalıları kurtarmaktır.
Ortada Kaddafi'den sonra ülkenin işlerini idare edebilecek, Libyalıları şiddetin, cehalet, geri kalmışlık ve kabileci bölünmenin girdabından süratle çıkarabilecek bir Libya muhalefeti var. Çünkü Libya halkının ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli gelire sahip. Görevimiz, hepimizin Libya Ulusal Konseyi'nin ve başkanı Mustafa Abdulcelil'in yanında durmasıdır. Destek pratik ve somut olmalıdır. İçi boş klasik bayat söylemlerle ve sözlerle Libya halkına destek olmak yeterli değil. Terörist ve baskıcı diktatör yönetimden 42 yıl sonra Libyalılar saygın bir yaşam fırsatı verilmeyi hak ediyorlar ve Arap kardeşlerinin onların esenliğe götürülmesinde temel rolü olmalı.
*Londra'da Arapça yayımlanan El Hayat Gazetesi / Tercüme Zaman