Merkel'in güvenilirliği 'nükleer çekirdek' gibi eriyor

Almanya'nın en büyük elektrik şirketlerinden EnBW'den sonra Eon şirketi Isar 1 santralini kapatmaya hazır olduklarını, resmi talimat gelene kadar yüzde 15 kapasiteyle faaliyetine devam edeceğini açıkladı. Nükleer santrallerin güvenliğini kontrol etmek için 1980 yılından önce yapılmış 7 nükleer santrali kapatmak isteyen Başbakan Angela Merkel, moratoryum girişimini Federal Meclis'te savunmak zorunda kaldı. Aynı konu Eyalet Temsilciler Meclisi'nde (Bundesrat) de masaya yatırıldı. Hükümetin halk nezdindeki itibarı ise 'nükleer çekirdek' gibi eriyor.

Dünya kamuoyunun gözü 9,0 büyüklüğündeki deprem ve tsunamiyle tarihinin en büyük doğal afetine maruz kalan, şimdi ise muhtemel bir nükleer felaketle de karşı karşıya olan Japonya'ya çevrilmiş durumda. Çekirdek erimesinden korkulan Fukuşima nükleer santralinden yaklaşık 9 bin kilometre uzakta olmasına rağmen Almanya'nın siyasi gündeminin ilk maddesini Japonya'daki gelişmeler ve bu çerçevede ülkedeki nükleer santraller oluşturuyor. Eski Savunma Bakanı Baron Karl-Theodor zu Guttenberg'in doktora tezindeki intihal skandalından sonra kendine gelmeye çalışan federal hükümetin başı şimdi nükleer santrallerle dertte. Geçen yıl, Başbakan Angela Merkel ülkedeki nükleer santrallerin faaliyet süresini 8 ila 14 yıl uzatma kararını almış, 'Atom Yasası' olarak adlandırılan nükleer santrallerle ilgili yasada değiştirmişti. Merkel'in bu girişimi çevre kuruluşları başta olmak üzere, muhalefet partileri tarafından eleştirilmiş, ülke genelinde düzenlenen mitinglerde protesto edilmişti. Yeni yasanın yürürlüğe girmesinden 3 ay sonra bu konudan yeniden canlanması Merkel'in partisi Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU), Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ve Hür Demokrat Partisi (FDP)'nin işine yaramadı.

Fukuşima gündeme gelmesiyle Merkel ve Yardımcısı Guido Westerwelle (FDP) arka arkaya 3 kez basın toplantısı düzenledi. İlkinde 'güvenlik her şeyden önemli' diyen Merkel, sonuncusunda 7 santrali kapatacağını açıklamıştı. Perşembe günkü Federal Meclis oturumunda ise Alman nükleer santrallerin çok güvenli olduğunu savundu. Moratoryum için ise sebep olarak santrallerin güvenli olup olmadığı araştırmak olarak açıkladı. Yani, santrallere olası uçak saldırılarına karşı, doğal afetlere karşı ve soğutma tesislerinin bozulmama şartı aranacak. Uzmanlara göre bu şartlar altında Almanya'da tüm nükleer santraller kapatılması gerekiyor. Genel itibariyle Merkel'in meclisteki konuşması çok zayıf bulundu. Alman medyasında yer alan haber ve yorumlarda muhalefet parti seçmeninin yanı sıra hatta hükümet partisi sempatizanlarının bazılarının şu çağrısı dile getirildi: "Merkel, bizi yalanlarla oyalama."

Eyalet Temsilciler Meclisi'nde de aynı konu tartışıldı. Sosyal Demokrat Partili eyalet başbakanları ve Yeşiller partili siyasetçiler hükümetin tezlerindeki çelişkileri dile getirdi. Hükümetteki partili başbakanlar ise Merkel'in kararını haklı çıkarmaya çalıştı.

CDU'NUN 58 YILDIR KORUDUĞU BADEN-WÜRTTEMBERG KALESİ TEHLİKEDE
Nükleer tehdidin Angela Merkel başkanlığındaki koalisyon hükümetini zora sekmesinin sebebi Almanya'da bu yılın 'süper seçim yılı' olması. Hamburg'dan sonra bu hafta sonu Saksonya-Anhalt eyaletinde seçimler yapılıyor. En önemli seçimler ise 27 Mart'ta ise Baden-Württemberg, Rheinland-Pfalz ve Hessen'de yapılacak. CDU'nun 58 yıldır hiç yenilgiye uğramadığı, partinin en güçlü kalelerinden Baden-Württemberg'deki seçimleri kaybetmesi gündemde. Birinci Alman devlet kanalı ARD'nin kamuoyu araştırma şirketi İnfratest'e yaptırdığı ankete göre bu eyalette Yeşiller Partisi oy oranını arttırarak ikinci parti konumuna geldi. Nükleer santralleri savunan şimdiki Baden-Württemberg Başbakanı Steffan Mappus'un partisi CDU'nun oyları yüzde 39'a düştü. Yeşiller'in oyları ise 2 puanlık artışla yüzde 24'e ulaştı. Geçen hafta yüzde oy oranının yüzde 22 olan SPD'de ise bir değişiklik yaşanmadı. FDP ise yüzde meclise girebilme barajına çok yakın oy aldı: yüzde 5,5. Sol Parti bu hafta aldığı oyla meclise giremiyor, ama oylarında 0,5 puan artış kaydederek yüzde 4,5'e ulaştı. Eyalet başbakanları direkt seçilmiş olsaydı Yeşiller'in Eyalet Başbakanı adayı Winfried Kretschmann yüzde 39'luk oyla Mappus'la başa baş yarışacaktı. FDP'nin meclise girememesi veya CDU daha fazla oy kaybetmesi ve muhalefet partilerinin oylarını arttırma durumunda SPD ile Yeşiller bu eyalette yeni hükümet kurma ihtimali çok güçlü gözüküyor.
Rheinland-Pfalz eyaletinde ise Eyalet Başbakanı Kurt Beck'in SPD'si 2 puanlık oy kaybıyla yüzde 36, CDU yüzde 36, oy oranını 3 puan arttıran Yeşiller yüzde 13, FDP yüzde 5, Sol Parti ise yüzde 4 aldı.

Merkel, "süper seçim yılında" Olaf Scholz başkanlığındaki Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) ezici çoğunlukla kazandığı Hamburg seçimlerinde bir darbe aldı. Baden-Württemberg kalesinin düşmesi durumunda Merkel'in işi iyice zorlaşacak. Diğer eyaletlerdeki seçim takvimi ise şöyle: 22 Mayıs'ta Bremen, 4 Eylül'de Mecklenburg-Vorpommern, 11 Eylül'de Aşağı Saksonya ve 18 Eylül'de ise Berlin seçimleri yapılacak.