Türkiye’nin de üretimine dahil olduğu F-35 savaş uçağı projesinde Türkiye’ye 4 milyar dolar ek fatura çıkarılmasının ardından şimdi de Amerika’yla Türkiye arasında kod krizi yaşanıyor.. Aslında bu beklenmeyen bir şey de değildi.
Çünkü Amerika, SADECE İSRAİL HARİÇ olmak üzere; savaş uçaklarını sattığı hiçbir ülkeye bu uçakların kodunu vermiyor ve bunu da herkes biliyor!..
Yani dünyada hiçbir ülke, parasını verip satın aldığı ABD silahlarını, ABD’nin izni olmadan kullanma hakkına ve imkanına sahip bulunmuyor! O silah ve uçaklar ancak ABD istediği zaman kullanılabiliyor ve o zaman da onların yaptığı şey de, o ülkenin değil, ABD’nin milli çıkarlarını korumak oluyor tabii!!!
Ama Türkiye kamuoyu bu acı haberi daha yeni öğreniyor galiba...Ve tabii ki haklı olarak, öğrenir öğrenmez de feveran edip şu soruyu haykırıveriyor:
“Parasını verip satın aldığımız ve görünüşte bizim malımız olan ABD malı jetleri kullanamayacak ve bunun için ABD’den müsaade isteyeceksek, o halde bunları neden alıyoruz??!!
ABD’nin cebini doldurmak için mi? ABD’nin bizi komşularımızla birbirimize düşürüp onları bizim topraklarımız üzerinden ve bizim paramızla tehdit etmesine ortam hazırlamak için mi? Türkiye’nin parası mı çok, yoksa eli,ABD’ye mi mahkum?”
Bizce bunlardan hiçbiri değil.. O halde o uçakları Türkiye neden alır ki???
Türkiye’nin, din ve vatan derdi taşıyan yürekli milli medyasından Çamlıca vadisi’nin Zaman’dan aktardığı habere göre 16 milyar dolarlık projede Türk tarafı, defalarca Amerika'nın kapısını çalarak bu kadar büyük para yatırdığı uçağın uçuş kodlarını istedi.
Fakat ABD Savunma Bakanlığı Pentagon bu talebi geri çevirdi. Amerika'nın savaş jetlerine ait kodları vermemesi ve yazılıma dair teknolojiyi paylaşmaması Türkiye'yi tedirgin ediyor.
Yaklaşık 100 uçak almayı planlayan Ankara, kodlara sahip olmadığı takdirde uçaklara gerçek anlamda hakim olunamayacağına dikkat çekiyor. Jetlerin dışarıdan yönlendirilebileceği, elektronik harp karşısında savunmasız kalabileceği ve yazılıma herhangi bir müdahalede bulunulamayacağına işaret ediliyor.
Aynı gerekçeyle İngiltere'nin de konsorsiyumdan çekileceği kulislerde konuşuluyor. Şimdi Türk bürokratlar ve hükümet, takınacağı tavrı belirlemeye çalışıyor. F-35'in akıbeti ise 13 Nisan'da Amerika'da yapılacak toplantıda netleşecek. Bu kritik toplantıda Türkiye'yi Savunma Sanayii Müsteşarı Murad Bayar temsil edecek.
Türkiye, geleceğin avcı uçağı olarak tasarlanan F-35 projesinde İngiltere, İtalya, Danimarka, Norveç, Avustralya, ABD ve Kanada ile birlikte üretici ülkeler arasında yer alıyor.
İlk teslimatı 2015'te gerçekleşmesi gereken proje için Hazine 10 milyar dolar bütçe ayırmıştı. Ancak uçaklar teslim edilmeden maliyetler gerekçe gösterilerek Türkiye'ye 4 milyar dolar ek fatura çıkarıldı. Lojistiğe dair diğer masraflarla birlikte bu rakamın 16 milyar dolara ulaşacağı belirtiliyor.
Savunma Sanayii Müsteşarlığı, ilave maliyetin finansmanı için Genelkurmay'ın isteği doğrultusunda Hazine'nin kapısını çalmıştı. Bu finansmanın nasıl karşılanacağı hâlâ belirsizliğini koruyor. Bir F-35'in maliyeti proje başlarken 60 milyon dolar olarak hesaplanırken, şu anda en iyimser tahminle Türkiye'ye bir uçağın maliyeti 160 milyon doları bulacak.
Pentagon'un toplam 2 bin 400 adet satın alacağı uçak, dikey kalkış ve iniş haricinde, hızını saatte 135 km'ye kadar düşürerek çok kısa mesafede de iniş ve kalkış yapabiliyor. Türkiye'nin satın alacağı uçaklarda ise dikey kalkış-iniş özelliği bulunmuyor.
Görünmez olma ve gelişmiş savaş yetenekleri sebebiyle beşinci jenerasyon olarak ilan edilen F-35'ten, Türkiye 100 adet almayı planlıyor. Türk Hava Kuvvetleri'nin bel kemiğini oluşturan F-16'ların yerini F-35'lerin alması bekleniyor.
İyi de,Türkiye bu uçakları ABD’den izinsiz kullanamayacağına göre, neden alıyor?
FHA