Uzmanlar: Özel hayata girmek olarak algılanan aile içi şiddet gizli kalıyor

Aile içi şiddetin, özel hayata girmek olarak algılandığı, bunun için sorunların çoğu zaman gizli kaldığı, gerçek bulguların ortaya çıkmadığı belirtildi. Şiddet sorununun çözümü için konunun sürekli gündemde kalması gerektiği ifade edildi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi'nin SODES kapsamında hazırladığı 'Aile İçi İletişimi Güçlendirmek ve Aile İçi Şiddetin ve Boşanmaların Önlenmesi' projesi kapsamında iki ayrı seminer düzenlendi. Demirok Tesisleri'nde düzenlenen seminere 250 kadın katıldı. Diyarbakır'da aile bütünlüğünü sağlama, aile içi iletişimi güçlendirme ve ailevi sorunları, yine aile içinde makul çözümlerle giderme amacıyla düzenlenen seminerlere kadınlar da erkekler de büyük ilgi gösteriyor. Üniversitenin proje kapsamında Demirok Tesisleri'nde düzenlenen iki ayrı seminere konuşmacı olarak katılan Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mikail Söylemez ile Uzman Psikolog Farika Teymur Artır katıldı. Şiddetin, bütün dünyada insanlığın en ciddi sorunlarından biri olduğunu anlatan Artır, "Şiddetin en vahimi kapalı kapılar ardında yani aile içindeki şiddettir. Fiziksel, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddet olarak görülen aile içi şiddetin bir çok nedeni vardır. Bunun temelinde bir yanda sevgi ve mutluluk arayışını, diğer yandan sevgi ve değer vermeme, istismar ve gücü kötüye kullanma, kısacası birbirini tamamlayamamayı eş olamamayı görüyoruz. Eş olamamanın temelinde yatan çarpıklıklar ise birçok vakıada her iki tarafla ilişkili ve her iki tarafın kendi anne baba ilişkilerine varacak kadar derinlerde, hatta kuşaklar ötesindedir." diye konuştu. Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mikail Söylemez ise aile içi şiddetin, özel hayata girmek olarak algılandığını, bunun için sorunların çoğu zaman gizli kaldığını, gerçek bulguların ortaya çıkmadığını dile getirdi. Söylemez, "Aile içi şiddetin boyutu ve etkileri tüm dünyada ve ülkemizde fark edilmeye başlanmıştır. Bu konuda çok çeşitli çalışmalar yapılmaktadır. Şiddet sorununun çözümü için konunun sürekli gündemde kalması ve birçok çalışmanın bir arada yürütülmesini gerektirmektedir." diye konuştu.