Başlıkta bir yanlışlık yok. Soru doğru. Yıllarca eleştirdiğimiz, Deniz Baykal, genel başkanlık koltuğunu koruyabilmek için ‘İklimsel' fırtınalara başvurmadı! Odatv'nin Halk TV'yi satın alma başvurusu sırasındaki görüşmelerde de partisini çıkarlarını koruduğu anlaşılıyor.
Deniz Baykal'ı istifaya zorlayan kaset pisliğini tezgahlayanların, iddialara göre, Varan 2 diye bir ‘şey' daha hazırladıklarını anlıyoruz. Neyse, Baykal'ın ardından Önder Sav da gidince, Gandi Kemal, dorukta bir başına kalıyor.
Ama kimilerine göre ‘beceriksiz çıkıyor!' Ve Süheyl Batum'a çevriliyor gözler. Seçimde CHP'nin olası bir hezimeti sonucu partinin başına geçebilecek ‘altın çocuk' yaftası tam Batum'un boynuna asılacakken, dilinin dümeni olmaması, akım derken sürekli okum demesi, huzursuzluğa yol açıyor parti içinde.
Baykal'ın, Fikret Bila'ya “Kemal Bey taciz iddiasını duyduğu an beni araması gerekirdi!”demesi, Hamlet'den bir alıntı gibi: “Burada bir çürümüşlük var!”
Bütün bu olanları Kılıçdaroğlu'nun önce, “Deniz Baykal'ı rahatsız emek istemedim. Ayrıca İklim Bayraktar'ın sözlerini de ciddiye almadım” diye açıklaması, ardından da “Bayraktar AKP'li bir yönetici hakkındaki bölümü de açıklasın!” demesi, çaresizliğin dışa vurumudur sadece.
Deniz Bey'le ilgili sözleri ciddiye almadınız da AKP'liyle ilgili sözleri, eğer varsa, niye ciddiye alıyorsunuz diye sormazlar mı adama? Hele de İklim Bayraktar'ın “Ne AKP'lisi? Ben AKP'den falan söz etmedim ki!” yanıtı Kemal Bey'i çıkmaz sokaklara salmıştır ki, çıksın çıkabilirse!
Bütün bunlar yetmezmiş gibi,ErgenekonSavcısı Zekeriya Öz,AnkaraCumhuriyet Savcılığı'na talimat yollayarak, Baykal, Kılıçdaroğlu ve Gürsel Tekin'in İklim Bayraktar'ın “taciz iddialarını” ile ilgili ifadelerinin alınmasını istemiş!
Şimdi, insan ister istemez merak ediyor: Acaba Deniz Baykal12 Haziran seçimlerinde bu CHP'ye oy verecek mi?!
AZİZ ÜSTEL-STAR GAZETESİ