Değerli Dostlarım, Devlete ve Hükümete yönelik "darbe" sadece "silahla" olmaz ! Halkı sokağı dökmeyi denemek "siyasal-sosyal" darbe, bu yolda "ekonomik dalgalanmayı" kullanmak ve aynı zamanda "cebi de doldurmak" finansal darbedir ! Türkiye, "silahlı darbe" ve girişiminden daha fazla sayıda "finansal" olanına maruz kalmış ve hemen hemen bütün hükümetler 2007 yılına kadar "bu tip darbe" ile yerle bir edilmiştir...İşin daha da ilginç olanı; "askeri darbeler" her zaman "finansal olan" sonrası gelir...Her devalüasyonu "askeri" bir müdahale, her askeri müdahaleyi yeni ekonomik düzenlemeler takip etmiştir...
Bu ülkede 1980 sonrası "birçok kez" finansal darbe planı yapıldı. Adı konulmamış, birileri "balyoz" dememiş olabilir ama "o finansal darbelerin" hepsinin "planları", uygulanma safhaları ve sonuçları oldu. Bu darbeleri yapanlar inanılmaz izler bıraktılar, karları ceplerine indirdiler ama "tarihe not olarak da" yazıldılar...Bu noktada diyorum ki; "darbe sadece silahla olmaz", ana darbe hatta diğer bütün darbelerin özü; "ekonomik-finansaldır" ve Türkiye'de 1946 sonrası "organize şekilde" sayısız "finansal darbe ve denemesi" olmuştur...
Sonuç : Aynen "silahlı darbe" titizliğinde "ekonomik-finansal" darbeler planlayanlar ve bunu "kamuoyunu yönlendirme güçlerini de" kullanarak icra edenler hakkında "araştırma" yapılmalı ve "kazandıkları paralar da kamuya geri alınmak üzere" hukuken harekete geçilmeli...1994 "darbesini" yapanlar kimler? 2001 darbesini "küresel-yerel" düzeyde hayata geçirenler ve uygulayanlar şimdi neredeler ? Bütün bu sorulara ve daha fazlasına 1946'dan itibaren "gerek Hazine, gerek MB kayıtlarından" ulaşabilir, o günlerde "bu darbeleri" desteklemek ve öncesinde oluşturmak amacıyla "kamuoyu oluşturma" gücünün nasıl kullanıldığı rahatlıkla ortaya konabilir...
Şimdi "finansal darbeleri" soruşturacak ve en önemlisi bu yolla devlete verilen zararı tazmin edecek şekilde hukuki süreci başlatacak savcılara ihtiyacımız var...
Son söz : Türkiye "askeri darbeler" ile "yola koyulmuş" olabilir ama esas olarak "finansal darbeler" ile içi boşaltıldı ! Hükümetlere, devletlere "silah çekmek" ile "finansal olarak saldırmak" arasında hiçbir fark yok ! Biri diğerinin tamamlayıcısı sadece...Türkiye "bu defteri" mutlaka ama mutlaka açmalı ve cesaretle üstüne gitmeli...
Önemli Not 1 : Türkiye yıllarca "kamuoyunu yönlendirme" gücünde olanların manipülasyonları sonucu "ayda 1 milyar dolara kadar" çıkan faiz giderlerine katlandı ! Her anlamda "bizi köşeye sıkıştırdılar" ve "yerli-küresel yerleşikler" varlıklarımızı transfer ettiler ! "Halka, devlete, millete" bundan büyük DARBE olur mu !!
Önemli Not 2 : Türkiye'de "FİNANSAL ERGENEKON" asla çökmedi ve bulduğu her fırsatı değerlendirmeye devam edecek !!
Haberturk
