Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Ortadoğu artık İsrail'in elinde değil

Kudüs Uluslararası Kitap Fuarı ziyaretinde kendisiyle gerçekleştirilen bir röportajda, Umberto Eco “Siyon Liderleri Protokolleri’nin” sahte oldukları ortaya çıkmış olmasına rağmen neden hala rağbet gördüğü hususu hakkında açıklamada bulundu.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-11 13:42:54

Ortadoğu artık İsrail'in elinde değil


Eco, Çarlık Rusya’sı döneminde gizli polis şeflerinden birinin “Kitleleri susturmak için onların eline nefret doğuracak malzeme vermek gerekir” dediğini hatırlatıyor, dünyayı itekleyen gücün nefret olduğunu söylüyordu. “Protokollerin” sahte olduğu gerçeği nefret ihtiyacının altında ezilmiş, hatta metinlerin popülerliği daha da artmıştı.
 

Libya’daki gösterilerin başlamasından birkaç gün önce Muammer Kaddafi Filistinli mültecilere bir gemiye binmeleri ve İsrail’in yolunu tutmaları çağrısında bulunmuştu.

Ortadoğu’daki depremin kendine doğru ilerlediğini sezen Kaddafi son dakikada protestoların istikametini İsrail’e çevirmeye, böylelikle Libya’daki kitlelerin ellerine seslerini kesmelerini sağlayacak bir nefret malzemesi vermeye çalışmıştı.

Onlarca yıldır İsrail, Arap dünyasındaki sayısız liderin kontrol ve baskı politikaları için bir araç görevi gördü. Zira İsrail’e karşı nefret ve korkuyu körüklemek toplum içindeki çeşitli ve rakip grupları bir araya getirme ve diktatörlük rejimleri kurma yolunda oldukça etkili bir araç oldu. Hatta İsrail var olmasaydı, onu yine de icat etmek gerekecekti dense yeridir.

Üstelik çözüme kavuşturulamayan Filistin sorunu da, İsrail de dâhil olmak üzere bölgedeki birçok ülke için fakirlik, dinin ülke içindeki statüsü ve bireysel özgürlüklere ilişkin zorlu sorunları çözmekten kurtulmalarını sağlayan bir mazeret görevi gördü.

Harici bir düşman karşısında olağanüstü hal ilan etmek çözümü artık olmazsa olmaz olmuş iç sorunların göz ardı edilmesine imkân veren bir sığınaktı. İnsanların sıkıntılarını ihmal eden hatta daha da katmerleştiren bir rejime karşı duyulması gereken nefretin yerini “ötekini” hedef alan –çok daha güvenli- nefret alıyor, böylelikle de statüko muhafaza ediliyordu.

Artık devir değişti. 2011 kışında Ortadoğu’da cereyan eden gösteri ve devrimlerin verdiği en önemli mesajlardan biri buydu: Tunus’tan İran’a her yerde protestoların ve gösterilerin hedefinde artık dışarısı değil içerisi, doğrudan baskıcı yöneticiler vardı.

Son günlerde görüldüğü üzere, İsrail kartına oynamanın hayal kırıklığı meydana getirmesinden sonra Kaddafi başka birini- El Kaide korkusunu- öne sürdü, fakat bu kart da işe yaramadı.

Bölgenin demokrasi için henüz olgun olmadığını ve bu şekilde bir demokrasinin İsrail’e yönelik düşmanlığı körükleyeceğini düşünen çoğu İsrailli Arap ve İslam dünyasını etkileyen mevcut depremi kaygı ve şüpheyle karşıladılar.

Binlerce yıl dünyanın güneş sisteminin merkezini oluşturduğu inancı gibi, bütün Ortadoğu’nun da İsrail çevresinde döndüğü yönündeki bir algı üzerine kurulu kibirli ve ben merkezli bir yaklaşım oysa bu. 1514’e gelindiğinde Kopernik güneşin dünya etrafında değil, dünyanın güneşin etrafında döndüğünü ortaya koymuştu.

Bu kış yaşanan olaylar da Ortadoğu’da bir Kopernik devrimi yaşanacağının işaretlerini veriyor. İsrail’in artık bölgenin merkezinde yer almadığı gün yüzüne çıkıyor artık. Nitekim geçtiğimiz günlerde ortaya dökülen Wikileaks belgeleri de söz konusu Kopernik devrimini tasdik ediyordu.

Yer merkezli ve ben merkezli gözlüklerimizi çıkarmanın zamanı geldi artık. Baskıcı rejimlerin çöktüğü şu süreçte ahlaki bir tutum sergilemek, binlerce kişinin ölümüyle sonuçlansa bile tanklar, savaş gemileri ve uçakları karşısında sokağa dökülebilen kitleleri takdir etmek gerekiyor.

Ortadoğu’da lider koltuğuna kimler oturursa otursun bundan sonra kuvvetle muhtemel insanların irade ve öfkesinin gücünü hatırından çıkarmayacak, eskilerin nefret ve baskı taktiğine hemen geri dönüş yapamayacaktır. Uzmanların tahminlerinin aksine, belki de böyle bir Ortadoğu’da iki halklı, iki devletli bir çözüme dayanan bir İsrail-Filistin barışının da daha fazla şansı olacaktır.


Ekopolitik.

Haber Ara