Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Başbakan Yardımcısı Babacan'dan patronlara 2011 tavsiyesi: Farklı senaryolara hazır olun

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 yılının önceki yıllara göre belirsizliği yüksek bir yıl olacağına dikkat çekerek mutlaka herkesin, her işletmenin çok farklı senaryolara hazır olması gerektiğini ve bu senaryolar altında 'nasıl h

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-11 13:27:13

Başbakan Yardımcısı Babacan'dan patronlara 2011 tavsiyesi: Farklı senaryolara hazır olun
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2011 yılının önceki yıllara göre belirsizliği yüksek bir yıl olacağına dikkat çekerek mutlaka herkesin, her işletmenin çok farklı senaryolara hazır olması gerektiğini ve bu senaryolar altında 'nasıl hareket ederim, nasıl strateji geliştiririm' diye alternatifli hazırlık yapması gerektiğini söyledi. Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Meclis Salonu'nda düzenlenen 'Ekonomik Gelişmeler ve 2011 yılından Beklentiler' konulu toplantıya katılan Ali Babacan, konuşmasına Japonya'daki depremde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başladı. 2011 yılının belirsizliklerin çok olduğu bir yıl olacağına değinen Başbakan Yardımcısı, "2011, şu şöyle olacak, burada da böyle bir gelişme olacak diye tek bir planla, tek bir programla yola çıkamayacağımız bir yıl olacak. 2011 yılında mutlaka herkesin, her işletmemizin çok farklı farklı senaryolara hazır olması lazım ve farklı senaryolar altında nasıl hareket ederim, nasıl strateji geliştiririm diye alternatifli hazırlık yapması lazım. Bu böyle bir yıl. Bu yıl karşımıza çok farklı senaryoların, çok farklı tabloların çıkacağı bir yıl. Bunun hem küresel ekonomi anlamında söylüyorum, hem yanı başımızdaki Avrupa ekonomisi açısından söylüyorum, bir yandan da Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki sosyal ve siyasi tablo nedeniyle söylüyorum." dedi Dünya ekonomisinin çok enteresan ve zor dönemlerden geçtiğine değinen Babacan, yaşanan küresel krizin toplam maliyetinin 2. Dünya Savaşı'nın maliyetinden daha büyük olduğuna dikkat çekti. Bu maliyetlerin pek çok gelişmiş ülkenin borç stokuna ek olarak yansıdığını aktaran Babacan, "Avrupa ve ABD merkez bankaları çok yüksek miktarda para basarak krizin açtığı hasarı bir bakıma örtmeye çalışıyorlar. Bu kriz hem Avrupa'da hem de ABD'de potansiyel büyüme oranlarını da aşağıya çekti. Krizin etkileri ortadan kalksa bile gelişmiş pek çok ülkede yıllarca daha düşük büyüme oranları göreceğiz. Asya'nın hızla ağırlığı artıyor, Çin, Hindistan başta olmak üzere. Güney Amerika ekonomilerinden bazıların çok ciddi bir dinamizm söz konusu. Bundan 10-20 sene sonra dünyadaki ekonomik tablo nasıl olacak diye baktığımızda artık ABD'nin dahi en büyük ekonomi olma durumundan aşağıya doğru düşeceğini, birinciliği başka ülkelere bırakacağını görüyoruz." dedi. "ORTADA PEK ÇOK ÜLKE İÇİN RİSKLİ BİR TABLO VAR" Dünyadaki değişen bu tabloda 2011 yılı ile beraber bir başka faktörün daha eklendiğine değinen Babacan, Tunus'ta başlayan ve sonra Mısır'a yayılan arkasından Libya'yı etkileyen olayların, pek çok ülke için daha fazla riskleri içinde bulunduran bir tablo ortaya çıkardığını vurguladı. Özellikle yüksek miktarda petrol üreten ülkelerde bu tür risklerin belirince, arzın güvenli bir şekilde devam edip etmeyeceği yönündeki endişelerin petrol fiyatların ciddi oranda yükselttiğini belirten Babacan, "Gıda fiyatları da ocak ve şubat ayında rekor kırdı. Şuan da Dünya Gıda Fiyatları Endeksi tarihin en yüksek seviyelerinde seyrediyor. Bunun içinde hububat var, tahıl var, et ve et ürünleri var, yağ var ve pekçok ana gıda kalemi var. Yüksek enerji ve gıda fiyatları özellikle geri kalmış, fakir ülkelerde sosyal problemleri de beraberinde getirecek gibi görünüyor. Şuan da sadece 6 ayda dünyada 44 milyon kişi açlık sınırının altına indi. Zaten açlık sınırının altında yaşayan 1 milyar civarında insan vardı, buna 44 milyon insan daha eklendi. Önümüzdeki döneme baktığımız zaman gelişmiş ülkelerdeki ekonomik sorunlar, fakir ülkelerde yaşanan gıda ve enerji fiyatlarının yükselmesin bağlı olarak ortaya çıkan sosyal sorunlar dünya için kaygı verici bir tablodur." diye konuştu. "BORÇ STOKU DÜŞEN TEK ÜLKEYİZ" Türkiye'nin, dünya ekonomisinin ve dünya siyasi tablosunun hızla değiştiği bu karışık dönemde, bir başarı örneği olarak ortaya konulduğunu dile getiren Başbakan Yardımcısı Babacan, dünyanın krizle kavrulduğu dönemde, Türkiye ekonomisinin, 2010 yılında yaklaşık yüzde 8'in üzerinde büyüme oranını göreceğini açıkladı. 2010 yılında çalışan sayısının 1 milyon 300 bin kişi arttığına dikkat çeken Babacan, şunları söyledi: "İşsizlik oranı yüzde 2,1 düştü. Bütün gelişmiş ülkeler, Avrupa, borç sorunu ile boğuşuyor. AB'nin milli gelirlerine oranla ortalama borcu yüzde 100'e doğru gidiyor. Şuan yüzde 90'lar mertebesinde ama ne kadar tedbir alsalar önce yüzde 100'ü görüp, sonra aşağı düşüşler söz konusu olacak. ABD'nin borç stoku yüzde 100'ün üzerine gidiyor. Yüzde 105-110'dan sonra acaba geriye çevirebilir miyiz derdi var orda. Biz 2010 yılı sonu itibariyle yaklaşık olarak yüzde 41 küsur civarında bir borç stoku bekliyoruz. Borcun milli gelire oranı. Bu 2009 sonunda yüzde 45,5'di, yüzde 41 küsurlerde bitireceğiz ve tüm Avrupa'da borç stoku düşen tek ülke biziz. Herkesin 2010 yılında borcu arttı. Bütçe açıkları artık birçok ülkede yüzde 8-9-10. Biz 2009 yılında yerel seçimlerden hemen sonra tabloya baktığımızda yüzde 7,4'e doğru gidiyor ama Haziran ayından itibaren hemen tedbir aldık, orta vadede programımızı açıkladık ve 2009'u yüzde 5,5 bütçe açığı ile bitirdik. 2010'da bunu 3,6'ya düşürdük, bu yıl ki bütçemizi de yüzde 2,8'lik bir açık hedefi ile hazırlanmış bir bütçe. Avrupa ortalamaların neredeyse üçte biri kadar bir bütçe açığımız, Avrupa ve ABD'nin neredeyse yarısı kadar da borç stokumuz var." şeklinde konuştu. Babacan, Türkiye'nin risk göstergelerinin gelişmiş ülkelerin risk göstergeleri ile yarıştığını vurgulayarak, şuan AB'ye üye olan 12 ülkenin risk priminin Türkiye'nin üzerinde olduğunu aktardı. "2011 YILINDA YÜZDE 4-5 BÜYÜME BEKLİYORUZ" 2011 yılındaki büyüme beklentisinin yüzde 4-5 arasında olduğunu ifade eden Ali Babacan, 2011 yılında enflasyonun muhtemelen yüzde 6-7 oranında değişeceğini, büyümenin yüzde 4-5 arasında gerçekleşeceğini belirtti. Milli gelirin de nominal olarak yüzde 11-12 büyüyeceğini aktaran Babacan, bu çerçevede bankalara kredilerin yüzde 20-25 civarında artırmalarını söylediklerini ifade etti. Torba yasasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Babacan, bu yasanın kayıt dışı-kayıt içi sorununa çözüm olabileceğini söyledi. İşverenlere de bu yasadan yararlanmaları konusunda tavsiyelerde bulunan Başbakan Yardımcısı, şunları dile getirdi: "Torba yasası çok önemli bir fırsatlar içeriyor. Temiz bir sayfa ile iş dünyasına önemli kazanımlar sağlayacak. Bu fırsat her zaman ele geçmeyebilir. Geçmişi silelim, yasal bir çerçevede işimizi yürütelim. Torba yasası sayesinde işadamı ve sanayiciler devlete vergisini ödeyip, kayıt dışılıktan çıkmalıdır. Amacımız vatandaşlarımızı devlet karşısında dürüst vatandaş haline getirmektir. Dürüst güçlüdür. Biz istiyoruz ki vatandaşlarımız dürüst ve güçlü olsun, ülkenin gücünü artırsın. Vergi oranları Avrupa'nın çok altına düştü. Kurumlar ve gelir vergisini aşağıya çektik. Vergileri bu kadar düşürdükten sonra veriyi tam olarak almak istiyoruz. Önümüzdeki günlerde maliye bin 500 eleman alacak ve denetimleri sıklaştıracak. Bunu tehdit anlamında söylemiyorum ama devlet olarak bu kadar imkan tanıyorsak vergilerde artık ödensin istiyoruz." Konuşmaların ardından Kayseri Sanayi Odası Başkanı Mustafa Boydak Ali Babacan'a katılımlarından dolayı plaket verdi.
SON VİDEO HABER

Şam'daki saray yakıldı, eşyalar alındı

Haber Ara