Fenerbahçe'nin başarılı defans oyuncusu Joseph Yobo, şampiyon olmak için çalıştıklarını ve bunun için de takım ruhunun yeterli olduğunu söyledi.
Fenerbahçe Gazetesi'nin 87. sayısında yer alan Joseph Yobo röportajına 10 aylık oğlu Joey ile birlikte gelen ünlü oyuncunun açıklamalarının ayrıntıları şöyle: İngiltere ve Türkiye'de oynanan futbolu karşılaştırman gerekirse, neler söyleyebilirsin?
Premier League dünyanın en iyi futbolcularını barındıran bir lig. Futbol kalitesi yüksek bir lig. Bu ligde oynanan futbol, dünyanın da kabul ettiği gibi amaçtan öte çok üst seviyede oynanıyor. Özellikle fiziksel olarak Türkiye'den daha ilerde ve yüksek düzeyde.
Türkiye Süper Ligi için ise şunu söylemek isterim; Türk futbolu da yükselişe geçmiş bir durumda. Teknik açıdan oldukça üst seviyede Fenerbahçe'de Türk futbolu için çok önemli, dünya yıldızlarını kadrosunda barındırmış bir takım. Fenerbahçe taraftarının coşkulu desteğini İngiltere ile kıyaslar mısın? İngiliz futbol seyircisi de Türk futbolseverleri gibi futbola çok tutkun. Everton taraftarları takımını ateşlemek için her türlü desteği veriyor. 90 dakika hiç susmadan şarkılar söyleyerek takımlarını yalnız bırakmıyorlar. Fenerbahçe'nin çok ateşli bir taraftar kitlesi var. Her koşulda takımı destekliyorlar. Biz de aldığımız her galibiyeti onlara armağan ediyoruz. İlk devreyi ve ikinci devreyi değerlendirir misin? Çünkü ilk devre "Fenerbahçe kötü gidiyor", yorumları yapılıyorken, ikinci devre takım olarak inanılmaz bir form grafiği yakalayarak, liderliğe kadar yükseldiniz... Ligin ikinci yarısındaki tüm yorumların değişmesinin sebebi; takım olduğumuzu ispatlamamız oldu. Herkes bizim için 'Fenerbahçe böyle giderse şampiyon olamaz' diyordu, fakat şimdi ise bu yorumlar tam tersine döndü. Biz Fenerbahçe'yiz, biz bir takımız... Bunu herkese göstermiş olduk. Yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Taraftarımızın, Aykut hocamızın ve yönetimin de bizden beklediği bu 'Başarı'. Hep birlikte kenetlenerek hedefe doğru yürüyoruz. Fenerbahçe'de kiralık olarak forma giyiyorsun, sezon sonunda burada kalma planların var mı? Ben Everton'dan ayrılırken beni isteyen başka kulüpler vardı, ben özellikle Fenerbahçe'de oynamak istedim ve buraya gelmeden önce Fenerbahçe'nin büyük bir takım olduğunu biliyordum. Sezon sonunda ne olur bilemiyorum. Kulüplerimizin arasında yapacakları anlaşma durumuna göre dönmek zorunda kalırsam gideceğim takım sadece Everton olur, bir başkası olmaz. Ama Fenerbahçe'de kalıp burada futbol oynamak istiyorum. İstanbul'u, Fenerbahçe'yi ve Fenerbahçe taraftarlarını çok seviyorum. Burada mutluyum.
Sahada Lugano ile çok iyi anlaşıyorsun.. Peki, dışarıda en iyi kiminle anlaşıyorsun? Ben bütün takım arkadaşlarımla iyi anlaşıyorum Lugano, Dia, Santos ama en çok kiminle derseniz, bir isim vermem gerekirse Mehmet Topuz diyebilirim, çünkü o beni nefes alamayacak derecede güldürüyor. Fenerbahçe savunması özellikle ikinci devrede çok az gol yedi. Bunu neye bağlıyorsun? Takımımızın az gol yeme sebepleri ise; takım halinde hareket etmemiz. Savunmada, orta sahada ve forvette dahi aynı anda hareket etmemiz oldu. Uyum içinde çalışıyoruz. Hatalara yer vermemeye çalışıyoruz. Çünkü oynadığınız oyun 'Futbol' ve bugün dünyada önemli yatırımların adı da olmuş durumda. Fenerbahçe'nin az gol yemesinde tabii ki Lugano ve senin etkinin dışında Volkan Demirel'inde etkisi büyük.. Onun için neler söyleyebilirsin? Biz defansta Lugano ile iyi anlaşıyoruz ama Volkan gibi bir kaleciyi arkamızda hissetmek bize daha çok güven veriyor Volkan gerçekten çok iyi bir kaleci, onunla aynı takımda oynamak benim için bir şans diyebilirim. Oyun içinde duran topların dışında hiç ileriye toplu-topsuz gitmiyorsun. Bu taktik gereği mi? Everton'da oynarken, defans olarak takıma hücumda destek için ileriye çok çıkardık. Burada hocamızın taktiği gereği kornerler de ve duran toplarda ileriye çıkıyoruz. Sonuç olarak defansta forvette hocamız bize ne derse onun dediklerini yapmaya çalışıyoruz.
CİHAN