Dolar

34,8685

Euro

36,6398

Altın

3.021,13

Bist

10.048,55

Türklerin araba sevdası Alman medyasının diline destan oldu

Türk milletinin arabaya ne kadar değer verdiği, Almanya'nın önde gelen ciddi gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un (SZ) dikkatini çekti. Gazetenin haberinde, Avrupa'da benzin fiyatının en yüksek olduğu ülke Türkiye olmasına rağmen Türklerin oldukça f

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-09 12:54:35

Türklerin araba sevdası Alman medyasının diline destan oldu
Türk milletinin arabaya ne kadar değer verdiği, Almanya'nın önde gelen ciddi gazetelerinden Süddeutsche Zeitung'un (SZ) dikkatini çekti. Gazetenin haberinde, Avrupa'da benzin fiyatının en yüksek olduğu ülke Türkiye olmasına rağmen Türklerin oldukça fazla kullandıkları arabalarını her şeyden çok sevdiği belirtildi. SZ Türkiye muhabiri Kai Strittmatter, bir litre benzin fiyatının 4 Lira 22 kuruşu (1,90 Euro) bulduğunu ve Almanya'da benzin fiyatının 1,57 Euro olmasına rağmen Almanların şikayetçi olduklarını hatırlattı. Alman gazeteciyi en çok şaşırtan konu ise benzin fiyatının ne kadar yüksek olursa olsun Türklerin bunu umursamadan arabalarını kullanmaya devam etmeleri. İstanbulluların ortalama gelirinin 850 Euro olduğuna dikkat çeken muhabir, buna rağmen Türkiye'de on yıl öncesine göre trafikteki toplam araç sayısının iki kat artarak 15 milyona ulaştığını kaydetti. "İŞE OTOBÜSLE GİDENLERE MESAİ ARKADAŞLARI TUHAF BAKIYOR" Haberde ayrıca benzin fiyatlarının arttığı aralık ayında dahi trafiğe çıkan yeni araç sayısının bir önceki aya oranla yüzde 2,3 artışla 51 bin olduğu belirtildi. Strittmatter, her on çalışandan dokuzunun işe arabayla gittiğini ve işyerine otobüsle giden bir çalışana mesai arkadaşlarının tuhaf bakıp, araba almıyor musun diye sorduklarını yazdı. Bunun bir prestij meselesi olduğunu belirten gazeteci, Türklerin hareketliliklerini kısıtlamak yerine yemekten bile vazgeçtikleri görüşlerine yer verdi. "TEK BİSİKLETLİ TANIDIM, O DA ALMAN ÇIKTI" Bir benzin istasyonunda çalışan vatandaşın görüşlerini almayı ihmal etmeyen Strittmatter, 'Bu halk dolaşmayı seviyor. Bunun için bir arabaya ihtiyacın var. Otobüse ve dolmuşa bağlı olmamalısın.' ifadelerini aktardı. 15 milyonluk İstanbul'da sadece iki metro hattı olduğunu sözlerine ekleyen yazar, vatandaşların bisiklet sürmeye ve yürüyerek gitmeye tehlikeli olduğu gerekçesiyle hiç sıcak bakamadığını, beş yıldır İstanbul'da tanıştığı tek bisiklet sürücüsünün Alman olduğunu kaydetti. "ARABA SEVGİSİ KANLARINDA VAR" Türkler arasında 'Türkün bir ata ihtiyacı olduğu' düşüncesinin hakim olduğunu yazan gazeteci, buna sahip olan bir Türkün ise araba sevdasını şu örneklerle anlattı: "İstanbullular, pazar günleri çaylarını Boğaz'daki park yerlerindeki araçlarına sipariş ediyorlar ve hafta sonu pikniklerinde arabalarıyla Belgrad Ormanı'nda geziyorlar. Araba sevgisi, onların kanında var." Alman gazeteci, devletin benzin için ödenen her bir liranın yüzde 70'ini vergi olarak aldığını ve bunun nedeninin ise çalışan insanların düzenli bir şekilde vergilerini ödememeleri olduğunu öne sürdü.

Haber Ara