TÜRKİYE'NİN WASHINGTON BÜYÜKELÇİSİ TAN: -"TÜRKİYE, PARLAMENTER YAPISI, LAİ
Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Namık Tan, "Türkiye'nin parlamenter yapısı, laikliği ve serbest piyasa ekonomisiyle İslam dünyasın
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-08 08:09:00
Tan, Johns Hopkins Üniversitesi İleri Uluslararası Çalışmalar Okulunda (SAIS) "Avrupa, Ortadoğu ve Ötesinde Türkiye" başlıklı konferans verdi.
Türkiye'nin yakın coğrafyasından hiçbir zaman kopmadığını, Ulu Önder Atatürk'ün bölgede barış ve istikrar için mücadele verdiğini hatırlatan Tan, Türkiye'nin İsrail ve Filistin'i tanıyan, 1990'ların başında Orta Asya Cumhuriyetlerinde büyükelçilik açan ilk ülkelerden biri olduğunu, Balkanlardaki sorunların çözümü çabalarının hepsinde yer aldığını örnek verdi.
Türkiye'nin son yıllardaki dış politikasına değinen Tan, Türkiye'nin dünyada en fazla sorunların olduğu bir bölgede bulunduğunu ve burada olan her şeyin Türkiye'yi doğrudan etkilediğine dikkati çekti. Tan, bu nedenle barış ve istikrar isteyen Türkiye'nin çevresinde yaşananlara kayıtsız kalamayacağını ifade etti.
Türkiye'nin bölgesinde etkisinin artması ve yumuşak güç olmasında, hızla büyüyen Türk ekonomisinin de etkisi olduğunu belirten Tan, Türkiye'nin hem Doğu hem de Batı'yı anlama yeteneğine sahip olduğunu, Müslüman çoğunluğa sahip laik demokrasi, serbest piyasa ekonomisi ve hem Avrupa hem Ortadoğu'da tarihi olan tek ülke olmasıyla, farklı dünyalardaki farklı kimliklere açılabileceğini kaydetti.
Türkiye'nin, farklı dünya görüşlerini anlama ve onlarla empati kurma ve iletişime geçmede sahip olduğu eşsiz yeteneğin, dış politikasını daha aktif hale getirdiğini ifade eden Tan, tüm bu nedenlerle Türkiye'nin yeni dış politikası için "doğuya mı batıya mı" kaydığı sorularından çok, Türkiye'nin bu ayrıcalıklı kimliğiyle farklı dünya görüşleriyle iletişim kurma yeteneğine eğilmek gerektiğini kaydetti.
-"TÜRKİYE MODERNİZM, İSLAM VE DEMOKRASİNİN BİRARADA VAROLABİLECEĞİNİN TAM KANITI"-
Tan, Ortadoğu'da son dönemde yaşananların, halkların arzuları ve kendi geleceklerini belirleme haklarının önemini gösterdiğini, ama İslam ile demokrasinin bir arada olup olamayacağı sorularını da yarattığını söyledi.
Müslüman çoğunluğa sahip demokratik bir ülke olarak Türkiye'nin, bölgedeki tüm halkların adil ve özgür seçimleri hak ettiği inancında olduğunu ve değişimin barışçıl yollardan olmasını istediğini belirten Tan, Türkiye'nin, ABD ve Avrupalı müttefikleriyle birlikte, bölgede demokrasinin tarafında yer almaya devam ettiğini dile getirdi.
Büyükelçi Tan, bir soru üzerine, Ortadoğu'daki ülkelere, demokrasilerini geliştirmek için ihtiyaç duydukları altyapıya ve demokrasi kültürü konusunda yardım etmek gerektiğini, ancak belli bir şeyi empoze etmeye çalışmanın doğru olmayacağını kaydetti.
Türkiye'nin bu ülkelere "model" olması konusuyla ilgili soru üzerine, Türkiye'nin parlamenter yapısı, laik yapısı ve serbest piyasa ekonomisi ile İslam dünyasındaki tek örnek olduğunu belirten Tan, ancak Türkiye'nin hiçbir şeyi empoze etme konumunda olmadığını, yine de bu ülkelere örnek olabileceğini ve ilham verebileceğini dile getirdi.
Tan, Türkiye'nin modernizm, İslam ve demokrasinin birarada varolabileceğinin "tam kanıtı" olduğunu, ancak şu an Arap ülkelerinde ulaşılmaya çalışılan değerlere sahip olan Türkiye'nin bu konularda eleştirilmesini ise "ironik" bulduğunu ifade etti.
-TÜRKİYE'DEKİ İNSAN HAKLARI...-
Tan, bir soru üzerine, ABD'de 10 yıl önce görev yaparken Türkiye'nin insan hakları konusunda çok fazla eleştirildiğini, ancak bugün bu tür bir durumla çok fazla karşılaşmadıklarını söyledi. Bunun Türkiye'nin bu konuda birçok adım atması, reformlar yapması ve yapıcı eleştirilere açık olmasından kaynaklandığını ifade eden Tan, yine de her ülkenin mükemmel olmadığını ve bazı sorunlar bulunduğunu dile getirdi.
Tan, Türkiye'deki bazın özgürlüğü ve son dönemde gazetecilerin tutuklanması sorusu üzerine, kendisinin bu konuda yorum yapamayacağını, konunun yargı sürecinde olduğunu söyledi.
Konferansın moderatörlüğünü yapan, SAIS'e bağlı Transatlantik İlişkiler Merkezi Müdürü Büyükelçi Kurt Volker ise Doğan grubuna yönelik vergi cezasını da hatırlatarak, "bunların basit bir yargı sürecinden çok, baskı taktiği" olarak göründüğünü kaydetti.
Bir soru üzerine, Tahran Deklarasyonu öncesinde, Türkiye'nin ABD ile çok yakın istişare içinde olduğunu, bu nedenle ABD tarafının her detayı biliyor olması gerektiğini belirten Tan, ancak deklarasyon sonrasında Türkiye'nin bu çabalarının ABD çevrelerince negatif şekilde değerlendirilmesine şaşırdıklarını söyledi.
Tan, bir soru üzerine, Türkiye'nin İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırılması sonucu 9 vatandaşının öldürülmesini göz ardı edemeyeceğini belirterek, İsrail'den özür ve tazminat beklediklerini söyledi.
Büyükelçi Tan, başka bir soru üzerine, Yukarı Karabağ sorununa çözüm bulunması halinde bunun Ermenistan ile normalleşme sürecinde Türkiye'nin yeni adım atmasını kolaylaştıracağını sözlerine ekledi.
SON VİDEO HABER
Haber Ara