MHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI EKİCİ: -'ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM HAZIRLANACAK SİVİL ANAYA

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ekici, gelecek dönem hazırlanacak sivil anayasanın, milli ve üniter devlet esaslı, tek milletli bir anayasa olmaktan çıkarılıp etniklik ve mezhepçiliğe dayanan bir anayasa çalışmasına doğru götürüldüğünü iddia etti.
Ekici, partisinin Kütahya İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, seçim beyannamesinde bahsettikleri konuların hepsinin kaynağının belli olduğunu söyledi.
'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, eski alışkanlıklarını devam ettiren bir süreçte insanları trene baktırmaya çalıştığını' öne süren Ekici, 'Dün Erzincan'da hızlı tren vaat etti. 'Trene bak trene' oyununu önceki seçimlerde Yozgat'ta oynamışlardı, şimdi Erzincan'da oynadılar' dedi.
Ekici, şöyle konuştu:
'Önümüzdeki dönem hazırlanacak sivil anayasamızı milli ve üniter devlet esaslı, tek milletli bir anayasa olmaktan çıkarıp etniklik ve mezhepçiliğe dayanan bir anayasa çalışmasına doğru götürmektedirler. Bu çok vahim bir durumdur. Bütün bunları ileri demokrasi adına yapmaya çalışan hükümet, aynı zamanda sosyal kesimler üzerinde çok önemli baskılar da meydana getirmektedir. Hukuku asla bir siyasi argüman olarak gündeme getirmeyen, dava konusu olmuş konularda az konuşmaya dikkat eden bir siyasi parti olmamıza rağmen bugün özellikle hükümet muhalifi olarak tanınan medya üzerinde meydana getirilmeye çalışılan baskı karşısında gelecek anlamında çok ciddi endişeler taşımaya başladık.'
Kurumsal ve mesleki yapıları, muhalif duruşları nedeniyle insanların tutuklanıp sürgün edilmesi, aşağılanması veya ötekileştirilmesi halinde Türkiye'de ileri demokrasiden bahsetmenin mümkün olamayacağını dile getiren Ekici, şunları kaydetti:
'Türkiye'de yaşayan vatandaşların önünde tarihi bir fırsat vardır. Hükümet 9 yıllık bir iktidar olmuş olmasına rağmen hala ağlama ve vaatle, hala imkansızlıkla çalışmaya çalıştığının iddiasındadır. O zaman Türkiye'den şunu istiyoruz. 'Bu millet, bu hükümete daha ne vermelidir ki hükümet başarılı çalışabilsin?' sorusunu insanların kendisine sorması lazımdır. Yani yüzde 100'ü, her şeyi kendi güç ve egemenliği için talep etmek, Türkiye'yi antidemokratik uygulamaların yapıldığı bir ülke haline hızla getirmektedir.
Bizde seçimler genellikle reel olmayan, ülke gündeminde olmayan hususlar üzerinden yapıldı. Mesela 2007 seçimlerini biz 'Müslüman cumhurbaşkanı olsun mu, olmasın mı?' tartışmalarıyla geçirdik. Bu tartışmalar suni olarak gerçekleşti. Tarımı, işsizliği, ekonomiyi konuşamadık. Dolayısıyla bu yıl yapılacak seçimlerin reeller üzerinde yürüyen seçimler olmasını arzu ediyoruz. Hiç kimsenin Türk milletini trene baktırmaya çalışmasına rıza göstermeyeceğiz.'