Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Kadın sorunları için 20 maddelik öneri paketi ortaya kondu (2)

Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Kadın Platformu ve Medialog Platformu'nun Bolu'da ortaklaşa düzenlediği "Medyada Kadın Algısı, İstihdam ve İstismar" konulu kadın çalıştayında toplumsal hayatta özellikle medyada kadının yer alma biçimi ve bu konud

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-06 12:13:00

Kadın sorunları için 20 maddelik öneri paketi ortaya kondu (2)
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı (GYV) Kadın Platformu ve Medialog Platformu'nun Bolu'da ortaklaşa düzenlediği "Medyada Kadın Algısı, İstihdam ve İstismar" konulu kadın çalıştayında toplumsal hayatta özellikle medyada kadının yer alma biçimi ve bu konuda kullanıllan dilin nitelikleri tartışıldı. İki günlük çalıştay, müzakere edilen konular 10 maddelik sorunlar olarak sıralanırken, buna karşın 20 maddelik çözüm önerisi ile hazırlanan bildirge yayınladı. Bolu Karacasu Gazella Resort Otel'de Bankasya'nın sponsorluğunda gerçekleştirilen iki günlük çalıştayda medyanın konusu olarak 'kadın' ele alındı. Çalıştayda, haber objesi olarak kadın ve medyada istihdamı konuşuldu. Çok sayıda gazeteci, yazar, akademisyen, sivil toplum örgütü temsilisi ile aktivistin katıldığı çalıştayın son günkü oturumunun moderatörlüğünü Yazar Yıldız Ramazanoğlu yaptı. İki gün süren ve zaman zaman hararetli tartışmaların yaşandığı kadın çalıştayında bir sonuç bildirgesi yayınlandı. Katılımcılardan Milliyet yazarı Mehveş Evin tarafından okunan bildirgenin sorunlar başlığında şunlara yer verildi: "Medyada kadın yanlış ve eksik temsil edilmektedir. Kadın, çoğunlukla özne değil tüketim nesnesi olarak sunulmaktadır: (Reklamlarda tüketim maddesi olarak kullanılmaktalar) Birinci ve arka sayfalarda bedenleriyle, üçüncü sayfada mağdur olarak yer almaktalar. Dijital medyada kadınların sadece bedenleriyle gündeme gelmesi ve ayrımcı yaklaşım. Okur yorumlarında hiçbir kısıtlama olmaması, medyada kadına karşı önyargı, cinsiyetçi yaklaşımlar, şablon ifadeler (fettan kadın vs.), nefret söyleminin yaygınlığı söz konusudur. Kadınlara ikincil roller atfedilmektedir. Erkek egemen medya diliyle ilgili sorunlar göze çarpmaktadır: Ayrımcı ve ötekileştiren dilin kullanılması. Kadına yönelik suçları (şiddet, taciz, tecavüz, cinayet) olumlayan tarzda bir dilin kullanılması. Yaftalama ve etiketleme yoluyla kadının değersizleştirilmesi, itibarsızlaştırılması. Kadınlara karşı ideolojik, dini, sosyal, sınıfsal, ekonomik, kültürel, etnik temelli ayrımcılık yapılması. Farklı kadın temsillerinin (boşanmış, bekar anne veya azınlık mensubu kadının) yok sayılması, kadının tektipleştirilmesi. Medyada özdenetim mekanizmasının iyi işlememesi. Kadın ve erkeklerin, insan haklarına uygun çalışma koşullarının olmaması. Sendikasızlaşma: Medya mensubunun haklarını düzenleyecek örgütlenmenin yokluğu." MEDYADA KADRIN ALEYHİNE YAPILAN HABERLER TEŞHİR EDİLECEK Çalıştay boyunca tartışılan konulara karşılık ortaya toplam 20 maddelik çözüm önerisi kondu. Ortaya konan bazı çözüm önerileri ise şöyle: Türkiye'nin de taraf olduğu Avrupa Sınır ötesi TV Sözleşmesi 'Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi' sözleşmesine uyulması. Medyada eşit temsili sağlamak için kadınların karar verici mekanizmalarda yer almasının teşvik edilmesi. Kadınların, dini, kültürel veya geleneksel yaşam tarzları veya cinsel yönelimleri nedeniyle istihdamda ayrımcılığa uğramasının engellenmesi. Meclis'teki Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu benzeri bir mekanizmayı her medya grubunda kurmak. Başbakanlığa bağlı Kadının Statüsü Gn. Müdürlüğü'nün yanı sıra üniversitelerin ilgili bölümlerinin medyada kadının istihdam ve istismarıyla ilgili düzenli araştırma yapması, başlatılan toplumsal cinsiyet eğitiminin ulusal medyaya da taşınması. Nefret üreten, kadına yönelik olarak işlenen suçları olumlayan ve meşruiyet kazandıran medya diline son verilmesi. Medyada kadın aleyhine yapılan haberlerin STK'lar tarafından tespiti, teşhiri ve takibinin yapılması. Şiddete uğrayan kadınlar için kurulan "Alo 183" hattının medyada yaygın olarak işlenmesi. Kamuoyunda cinsiyete dayalı ayrımcılık konusunda farkındalık kampanyalarının başlatılması, yaygınlaştırılması ve bu çalışmalara erkeklerin de katılımının sağlanması. İlköğretimden itibaren tüm eğitim kurumları ve özellikle iletişim fakültelerinde toplumsal cinsiyet derslerinin zorunlu olması. Okur temsilciliğinin yaygınlaştırılması, etkinleştirilmesi ve kadına yönelik ayrımcı dilin bertaraf edilmesi süreçlerine okurların da katılımının sağlanması. Kadının teşhir ve tüketim nesnesi olarak sunumuna ve istismarına son verilmesi. Kadın cinayetlerinin önlenmesi ve sebeplerinin araştırılması için sivil toplum örgütleri, devlet ve medyanın acil ve somut bir çözüm konusunda işbirliği yapması.

Haber Ara