'MEDYADA KADIN ALGISI, İSTİHDAM VE İSTİSMAR ÇALIŞTAYI' -DEVLET BAKANI KAVAF:
Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, şiddete uğradığında ne yapacağını bilemeyen kadınların sayısının çok fazla olduğuna dikati çekerek, 'Bir
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-05 13:14:00
Gazeteciler Yazarlar Vakfı Medialog Platformu ve Kadın Platformu'nun düzenlediği 'Medyada Kadın Algısı, İstihdam ve İstismar Çalıştayı', Bolu'nun Karacasu beldesinde bulunan Gazelle Spa Resort Otel'de başladı.
Düzenlenen Çalıştaya Kadın ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, gazeteciler ve yazarlar katıldı
Devlet Bakanı Kavaf, çalıştayda yaptığı konuşmada içinde yaşadığımız iletişim çağında medya ve özellikle televizyonun güçlü söylemi ve etki alanının genişliğiyle, sosyal olgular üzerindeki etkisini giderek artırdığını ifade etti.
'Çağımız insanı neredeyse gözünü dünyaya açmasıyla beraber, televizyon izlemeye başlıyor' diyen Kavaf, Türkiye'de televizyon izlenme oranı yüzde 94'e ulaşırken, gazete okuma oranının yüzde 22, kitap okuma oranının ise yüzde 5'te kaldığına dikkati çekti. Kavaf, 'Bu güçlü etkileşim alanıyla medya, toplumdaki güç ilişkilerini, değer yapılarını ve yeni ahlaki olguları yansıtmakta ama aynı zamanda bunları yeniden üretmekte, değiştirmekte ve başka biçimlerde kurmaktadır' diye konuştu.
-'KADINLAR MEDYADA ÖZNE DEĞİL, TÜKETİM NESNESİ'-
Kadınların medyada çoğunlukla özne değil, bir tüketim nesnesi olarak yer aldığının görüldüğünü belirten Kavaf, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Kadının medyada görmezden gelinmesi, eksik temsili ya da belirli roller içinde sunulması küresel bir sorundur ve bütün dünyada üzerinde tartışılan bir konudur. Gazetelerde kadınların temsil ediliş biçimleri incelendiğinde ilk dikkat çekici durum, gazetelerin birinci sayfalarında magazin haberleri dışında kadınların pek sık yer alamamasıdır. Çünkü birinci sayfa ağırlıklı olarak iç ve dış politika, ekonomi gibi genellikle erkeklerin ilgi alanına girdiği var sayılan konulara ayrılmıştır. Dolayısıyla siyaset, ekonomi, hukuk gibi konularda haber kaynağı ya da fikir alınacak uzman olarak genelde erkekler tercih edilmektedir.'
Bakan Kavaf, 76 ülkede yaklaşık 13 bin televizyon radyo ve gazete haberinin incelenerek yapılan araştırmadan söz ederek, şunları kaydetti:
'Kadın ile erkeğin hangi oranlarda haberlerde yer aldığını inceleyen Küresel Medya İzleme Projesi'nin 2005 yılında 'Haberleri kim yapıyor' başlıklı araştırma sonuçları kadınların medyadaki eksik temsilini ya da görmezden gelinmesini doğrular nitelikte sonuçlar ortaya çıkarmıştır. Araştırma, kadınların ancak yüzde 21'lik bir temsille medyada var olabildiklerini ortaya koymaktadır. Araştırma haber konusu olarak politika ve hükümetle ilgili haberlerde kadınların yüzde 14 oranında yer aldığını göstermektedir. Ekonomi haberlerinde ise kadınlar ancak yüzde 20 oranında yer almaktadır.
Kadınların en yüksek temsil oranına ulaşabildikleri magazin ve sanat haberlerinde yüzde 25'lik bir temsil oranı var. Çok sık karşılaşılan temsil edilme biçimlerinden bir diğeri, kadınların çeşitli şiddet biçimlerine maruz kalan 'kurban' olarak sunulmasıdır. Bu haberler gazetelerin üçüncü sayfalarında yoğunlaşmaktadır. Kadına medyada yer verilmesi durumunda da şiddet gören, ihanete uğrayan, mağdur bireyler olarak gösterilmektedir. Söz konusu araştırmaya göre haberlerde kadınlar erkeklere oranla 2 kat daha fazla mağdur olarak görülmektedir.'
-'GÖREVİMİZ MAĞDURUN VE MAZLUMUN YANINDA OLMAKTIR'-
Bakan Kavaf, Bakanlığına bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün 'Kadına Yönelik Aile içi Şiddetle Mücadele Projesi' kapsamında 4 farklı günlük gazetenin aile içi şiddet haberlerinin incelendiği bir araştırma yapıldığını vurgulayarak, araştırma sonucuna ilişkin şu bilgileri aktardı:
'2007 tarihli bu araştırmada bir yıllık sürede çıkan bin 400 haber incelenmiştir. Kadına yönelik aile içi şiddet haberlerinin sadece yüzde 9,1'i gazetelerin birinci sayfasında çıkmakta, bu tür haberlerin büyük bir kısmı ise üçüncü sayfada yer almaktadır. Aile içi şiddetin önlenmesine yönelik politikalar üzerine kurulan haberlerin oranı ise son derece düşüktür. Şiddete uğrayan kadınların fotoğraflarına saldırganların görüntülerinden yüzde 16 oranında daha fazla yer verilmekte, kadın teşhir edilmekte, özellikle saldırganın davranışını mazur gösterecek ifadeler kullanılmaktadır.'
Şiddete uğradığında ne yapacağını bilmeyen kadınların sayısının çok fazla olduğunu belirten Kavaf, şöyle devam etti:
'Bu nedenle bu tür haberler verilirken kadınlara şiddetle karşılaştıklarında ne yapmaları gerektiği de anlatılmalıdır. Örneğin bizim Alo 183 şiddet hattımız ücretsizdir ve 7 gün 24 saat hizmet vermektedir. Bu tür haberlere muhakkak Alo 183 mesajı eklenmelidir. Bir kadın asla kurtulamayacağını düşündüğü için şiddet görmeye razı oluyorsa bunda hepimizin, medyanın, sivil toplum kuruluşlarının payı vardır. Bizim görevimiz mağdurun ve mazlumun yanında olmaktır. Bu nedenle medyanın özellikle kadına yönelik şiddetin engellenmesi konusunda hem şiddete uğrayan kadına neler yapacağını öğretmek, ona bir çıkış yolu göstermek, hem de şiddete karşı toplumsal bilinç oluşturmak konusunda çok önemli bir misyon taşıdığını düşünüyorum.'
2010 yılının tamamında Meclis'te halen görev yapmakta olan kadın milletvekilleriyle ilgili olarak yayımlanan toplam 2 bin 866 haberin incelendiğini belirten Kavaf, 'Bu haberlerin 694'ü olumsuz bir bakış açısıyla, 2 bin 173'ü ise olumlu ya da tarafsız olarak verilmiş haberlerden oluşuyordu. Yüzdelik oran olarak bakınca haberlerin yüzde 22,5'i olumsuz, yüzde 24'ü olumlu, yüzde 53'ü ise bir onaylama yahut eleştiri içermeyen haberlerdi. Bu analizde kadın milletvekilleriyle ilgili haberlerin yüzde 76'sının milletvekilliği görevleriyle ya da icraatıyla ilgili alanlarda yer aldığını gördük. Magazin ya da özel hayat türünde sayılabilecek haberlerin oranı yüzde 24 oldu. Kadın siyasetçilerin magazinden ziyade çalışma alanlarıyla ilgili konularda haber olmasını olumlu bir gelişme olarak görüyorum' dedi.
-2009 YILI MEDYA İSTATİSTİKLERİNDE KADIN-
Bakan Kavaf, 2009 yılı yazılı medya istatistiklerine göre gazete ve dergilerde çalışanların yüzde 30'unu kadınların oluşturduğunu, kadın çalışanların grafikerlik, yazı işleri müdür yardımcılığı gibi belirli alanlarda çalıştığını, ayrıca, bu görevlerdeki kadınların sayısının, erkeklerin sayısına yakın olduğunun görüldüğünü anlattı. Buna karşın, genel yayın müdürü, yönetmeni, koordinatörü gibi üst yönetim pozisyonundaki kadın çalışanların oranının yüzde 20 olduğunu vurgulayan Kavaf, bu oranın dergilerle kıyaslandığında gazetelerde daha da düşük olduğunu bildirdi.
İletişim alanında eğitim alan öğrencilerin cinsiyetleri açısından incelendiğinde, iletişim fakültelerinden mezun olan kız öğrencilerin sayısı ile erkek öğrencilerin sayısının hemen hemen aynı olmasına rağmen, medya sektöründe istihdam edilen kadın çalışanların, erkeklere oranla az olmasının dikkat çekici olduğunu dile getiren Kavaf, sözlerini şöyle tamamladı:
'Medya çalışanlarının ya da gelecekte medyada yer alacak iletişim fakülteleri öğrencilerinin kadın erkek eşitliği konusunda sahip olacakları duyarlılık genel olarak medyanın dönüşümünü de mümkün kılacaktır. Bu çerçevede Bakanlığıma bağlı Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü tarafından çalışmalar yürütülmektedir. Öncelikle yerel medyada çalışan profesyonellere yönelik olarak 2008 yılından bu yana toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadına yönelik şiddet konularında farkındalık kazandırmak amacıyla 'Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Yerel Medya Çalışanlarının Rolü ve Haber Yazma Atölyeleri' gerçekleştirilmektedir.
Atölyelerde kadın erkek eşitliğine ilişkin temel kavramlar ve gerçekleşen yasal gelişmeler aktarılmakta, ardından kadınlar hakkındaki haberlerde alternatif bir dil oluşturmak, temalı çalışma yapılarak kadınlara ilişkin haberlerin ayrımcı olmayacak şekilde nasıl yazılabileceği tartışılmaktadır. Geleceğin medya profesyonelleri olan iletişim fakülteleri öğrencilerine yönelik olarak ise yine 2008 yılından bu yana 'Toplumsal Cinsiyet ve Medya Atölyesi' düzenlenmektedir. Atölyede, alanda gerçekleşen kurumsal, yasal ve uluslararası gelişmeler ve temel kavramlar ile toplumsal cinsiyet ve medya ilişkisine dair sunumlar yapılmakta, sonrasında ise öğrencilerin çeşitli atölyelerde toplumsal cinsiyete duyarlı ürünler üretmesi sağlanmaktadır. Medyanın sosyal sorumluluğunu bir kez daha vurgulayarak, medyada kadın, çocuk ve aileye ilişkin yayınlarda daha özenli içerik ve görüntülerin yer almasının önemini belirtmek isterim. Ülkemizin en hassas kesimlerinden sorumlu Bakan olarak, bu alanda sürdüreceğimiz işbirliğinin, bu kesimlerin hayatında olumlu etkiler yapacağına inanıyorum. Dolayısıyla medya çalışanları ile geliştireceğimiz işbirliği, kadının toplumsal konumunun güçlendirilmesinde büyük destek sağlayacaktır.'
SON VİDEO HABER
Haber Ara