Dolar

34,8662

Euro

36,6135

Altın

3.046,43

Bist

10.058,47

Gündoğdu: Toplu sözleşme hakkını alan Memur-Sen'dir

Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme hakkını söke söke aldıklarını söyledi. Memur-Sen Türkiye Buluşması, bağlı sendikaların Türkiye genelindeki şube başkanlarının katılımıyla Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde gerçekleştirildi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-03-05 10:47:49

Gündoğdu: Toplu sözleşme hakkını alan Memur-Sen'dir
Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, toplu sözleşme hakkını söke söke aldıklarını söyledi. Memur-Sen Türkiye Buluşması, bağlı sendikaların Türkiye genelindeki şube başkanlarının katılımıyla Kızılcahamam Asya Termal Tesisleri'nde gerçekleştirildi. Toplantının açılışında konuşan Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu. Toplu sözleşme hakkını söke söke alanın Memur-Sen olduğunu iddia eden Gündoğdu düzenlenen çalıştayla 'Toplu Sözleşme'nin yolunu açtıklarını vurguladı. Yetkili sendika oldukları yıl, toplu sözleşme için devletin çalıştay düzenlemesini istediklerini ifade eden Gündoğdu, "Sendikalı memurunu sürgün eden devlet, masrafları üstlenip çalıştay düzenledi ve toplu sözleşmenin yolu açıldı. Yine bu çalıştayda Avrupa Sosyal Şartı'na konulan çekincelerin kaldırılması kararı alındı." dedi. Toplu görüşmelerin ilk turunda, fiili toplu sözleşme yapma çağrısında bulunduklarını belirten Gündoğdu, KESK'in bu önerilerinin ötesinde çıkış yaptığını ve 'toplu görüşmeleri donduralım, 12 eylül sonrası toplu sözleşme yapalım' dediğini hatırlattı. Bu çağrıya 'hayır' kampanyası düzenledikleri için karşı çıkan Kamu-Sen'in genel başkanı ile mahallesinden gördüğü baskı ile çağrısından vazgeçen KESK Genel Başkanı'nın sendika sahnesinden kaybolduğunu savundu. Sendikacılığı vesayeti deşifre etmek için yaptıklarını dile getiren Gündoğdu, "Vesayetin deşifresi, yol haritamızı ortaya çıkar. Bunun için çerçevesini devletin çizdiği sendikacılığa da çerçevesi devlete karşı çizilmiş sendikacılığa da hayır diyoruz. Yetkili konfederasyon olduğumuz gün, sağımızdaki ve solumuzdaki sendikalarla birlikte çalışarak neyin öncülüğünü yapabileceğimizi düşündük. Toplum mühendisliğine karşı çıktık. Solumuzdaki sendika başörtüsünü yasaklamayı desteklerken, sağımızdaki de devletin yasağından hikmet arıyordu." şeklinde konuştu. Referandum sürecinde Memur-Sen'in vesayetin deşifresi ve demokrasinin hakim kılınması, egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğunun tescil edilmesi için 'Evet' çalışması yaptıklarını belirten Gündoğdu, yüzde 58'le ortaya çıkan 'Evet' sonucunda Memur-Sen camiasının önemli bir pay sahibi olduğunu vurguladı. Torba kanunla ilgili değerlendirmelerde de bulunan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, karşı çıktıkları ve destekleri maddeleri tek tek açıkladı. Milletvekili genel seçimiyle ilgili olarak da konuşan Gündoğdu, "Sendikanın adayı olmaz. Herhangi bir partiden aday olmak isteyen arkadaşlarımız olur. Sadece referans olduğumuz adaylar olabilir." değerlendirmesinde bulundu. "Devletin bütün vatandaşlarını aynı kabul eden, ötekileştirmeyen bir gelecek istiyoruz. Bunun için sorumluluklarımız var. Bunlardan biri de referandum oldu" şeklinde konuşan Gündoğdu, egemenliğin millete ait olduğunu meclis duvarında yazılı olmaktan çıkarıp gerçek anlamda tesisi için 'Evet' dediklerini dile getirdi. Hiçbir makamın, başörtüsünü yasaklayamayacağına dikkat çeken Gündoğdu, "Kimsenin başörtüsünü serbest bırakmasına gerek yok. Bu zaten, doğal ve kazanılmış bir haktır. Önümüzde Dünya Kadınlar Günü, var. Erkekler her yere girebilirken, kadınlara bu hakların şartlı verilmesi bir çifte standarttır. Bu çifte standarttan kurtulmamız gerekir." dedi. "Bugün bizim işimiz güvenlik diyen bir orduya sevinirken, demokrasi dışı oluşumlardan medet umanların varlığından üzüntü duyduğunu belirten Ahmet Gündoğdu, askere kağıttan kaplan benzetmesinde bulunan Süheyl Batum'la, Müjdat Gezen'i de eleştirdi. Memur-Sen'in hiçbir kademesindeki yönetici ve temsilcisini hiçbir siyasi partinin belirleyemeyeceğini, bunu kimsenin isteyemeyeceğini ifade eden Gündoğdu sözlerini şöyle tamamladı: "Memur-Sen bunu yaparken de taraftır. İnsanlıktan yana, evrensel hak ve hukuktan yana taraftır. Bu iktidara, yüzde 2,5+2,5'lik zammını kabul etmezken, kriz zamanında 'kriz varsa çare var' kampanyasına katılmamışken bugün bu tavrımızdan vazgeçmeyeceğiz. Necmettin Erbakan'ın tıpkı Özal gibi, memurlara yönelik olumlu adımlarını ve günün şartlarında ücret artışı vermesini nasıl unuturuz? Kenan Paşa'nın bozuk saat misali aldığı 'din dersi' kararını görmezden gelemeyiz. İslam köylü olduğunu söyleyip, hep Müslümanlar aleyhine çalışmalara imza atan, Demirel'in gidişini bayram ilan ettik. Memurların bir KHK'yle görevden alınmasını sağlayacak tasarıyı veto eden Sezer'i nasıl alkışlamışsak, gittiği günü de lokma dökerek bayram ilan ederek kutlamışsak her ikisinin de bir anlamı vardır. Namlusu millete dönmüş tanka selam durmam diyen Muhsin Yazıcıoğlu'nu, nasıl rahmetle anmaz, saygı duymayız? 'One Minute' ile dünya mazlumlarının sesi olan, genel kurmay başkanlarının da başbakanlığa bağlı olduğunu gösteren Başbakanımızı nasıl takdir etmeyiz? Referandum için gecesini gündüzüne katıp çalışan Başbakanımıza bir kez daha teşekkür ediyoruz."
SON VİDEO HABER

Kassam, İsrail askerlerini araçlarıyla birlikte imha etti

Haber Ara