FAZIL SAY'IN 'İSTANBUL SENFONİSİ' ANKARALI SEYİRCİYLE BULUŞTU -SAY, 'İSTANBU
Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın 'İstanbul Senfonisi' adlı yapıtı Ankaralı seyirciyle buluştu. Eserin Ankara'daki ilk seslendirmesinin B
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-03-05 23:39:00
Bilkent Konser Salonundaki konserin ilk yarısında Şef Gürer Aykal yönetimindeki Bilkent Senfoni Orkestrası eşliğinde Fazıl Say sahne aldı. Say, eseri yorumlamasının ardından Başkent izleyicisinden büyük alkış alırken, üç kez bis yaptı. Say, sırasıyla yine Gershwin'e ait olan 'Summertime' adlı yapıtı, Prokofieff'in '7. Piyano Sonatı'ndan bir bölümü seslendirdikten sonra, 'Katibim' adlı türküye kendi yaptığı piyano düzenlemesini çaldı.
-'SENFONİYİ ALMANLAR SİPARİŞ ETTİ'-
Konserin ikinci bölümünde 'İstanbul Senfonisi' adlı eserinin orkestra tarafından yorumlanması öncesinde sahneye gelen Fazıl Say, Şef Gürer Aykal ile neşeli bir söyleşi yaptı.
Aykal, sözlerine, 'Biz her zaman böyle bestecilerle eserlerini yorumlarken bir arada bulunma şansına sahip değiliz. Ama bugün Fazıl Say aramızda. Onun için kendisinden eserini anlatmasını isteyeceğim' diyerek başladı.
Usta orkestra şefinin, 'Niçin İstanbul Senfonisi' adlı sorusuna Fazıl Say, 'Aslında tuhaftır İstanbul Senfonisi'ni Almanlar istedi benden' karşılığını verdi. Dmitri Şostakoviç'in 'Leningrad Senfonisi', Wolfgang Amadeus Mozart'ın 'Prag Senfonisi' adlı yapıtlarının da bu şehirleri anlatan önemli eserler olduğunu anımsatan Say, 'İstanbul Senfonisi'nin de yedi tepeli şehri geçmişten günümüze notalarla anlattığını ifade etti.
Eserin 'Nostalji', 'Tarikat', 'Sultanahmet Camii', 'Hoş Giyimli Genç Kızlar Adalar Vapurunda', 'Haydarpaşa Garından Anadolu'ya Gelenler Üzerine', 'Alem Gecesi' ve 'Final' olmak üzere İstanbul üzerine 7 farklı temadan oluştuğunu aktaran Say, yapıtta Türk enstrümanlarının da yoğun olarak kullanıldığını söyledi.
Neyde Burcu Karadağ, vurmalı çalgılarda Aykut Köselerli ve kanunda Hakan Güngör'ün eserde solist olarak yer aldıklarını dile getiren Fazıl Say, 'Türk enstrümanlarının ilk kullanıldığı senfoni demek istemiyorum ama bu kadar yoğun, bu enstrümanların adeta konçerto gibi yorumladığı eserdir İstanbul Senfonisi ve bu bakımdan çok önemlidir, bir ilktir' dedi.
-NAZIM HİKMET'İN YAPITINA ARKA PLAN MÜZİĞİ-
Eserde 'Mehter Marşı'ndan 'Dök Zülfünü Meydana Gel' adlı Türk Müziği yapıtına kadar farklı eserlerin bölümlerinin bulunduğunu belirten sanatçı, ayrıca yapıtın beşinci bölümü olan 'Haydarpaşa Garından Anadolu'ya Gelenler Üzerine' isimli bölümün de Nazım Hikmet'in 'Memleketimden İnsan Manzaraları' eserine arka plan müziği gibi düşünüldüğünü söyledi.
Yapıtın 1920 ve 1940'lardan başlayarak günümüze kadar uzandığını ifade eden Fazıl Say, 'Final' adlı son bölümde ise 15 milyon nüfuslu bugünkü megapole gelindiğini aktardı. Bugünün İstanbul'unu 'romantizmin kalmadığı, stres ve sıkıntının hakim olduğu' bir megapol olarak tanımladığını dile getiren Say, kentin yoğun nüfusu, trafiği ve gürültüsüyle yaşamın zorlaştığı bir şehir olduğunu söyledi. Say, 'Aslında ben İstanbul'da yaşıyorum ama İstanbul'u sevmiyorum' diye konuştu.
Şef Gürer Aykal, 'Peki sizi çok eleştirenler var. Bu eserin bestelediğiniz için de eleştirenler oldu mu?' sorusu üzerine Fazıl Say gülerek, 'Son yıllarda yaptığım besteler büyük beğeni topluyor sanatseverler tarafından... Sanatı sevmeyenleri de bilemiyorum' yanıtını verdi.
İkinci senfonisini de bestelediğini dile getiren sanatçı, 'İkinci senfonim de 'Mezopotamya' ismini taşıyacak. Onu da Gürer hocamız yönetecek. Şimdi ben sözü müziğe bırakmak istiyorum' diyerek seyirciyle vedalaştı.
Eserin yorumlanmasının ardından büyük alkış üzerine iki kez orkestra tarafından bis yapıldı. İlk biste eserin 'Hoş Giyimli Genç Kızlar Adalar Vapurunda' adlı bölümü seslendirilirken, Şef Gürer Aykal ikinci parçayı da sanatseverlerin belirlemesini istedi. Salondakilerin tercihini yapıtın üçüncü bölümü olan 'Sultanahmet Camii'nden kullanmaları üzerine bu bölüm orkestra tarafından yorumlandı. Fazıl Say'ın da alkışlar arasında birkaç kez arka arkaya sahneye gelip seyirciyi selamladığı konserde, Şef Aykal 3 solist sanatçı Karadağ, Güngör ve Köselerli'yi alınlarından öperek tebrik etti.
Piyanist ve besteci Fazıl Say ve orkestra, dün gece de Bilkent Konser Salonunda aynı programla seyirci karşısına çıkmıştı.
SON VİDEO HABER
Haber Ara