Yapılan yazılı açıklamada, Kızamık Bilim Kurulu'nun kızamık vakalarını değerlendirmek üzere toplandığı belirtildi.
İlk vakanın ortaya çıktığı 29 Aralık 2010 tarihinden bugüne kadar İstanbul'da tespit edilen kızamık vaka sayısının 33 olduğu ifade edilen açıklamada, halen hastanede yatarak tedavi gören vaka bulunmadığı ve diğer illerde de vaka görülmediği vurgulandı.
Açıklamada, ilk vakanın 29 Aralık 2010 tarihinde döküntüleri başlayan Çemberlitaş'ta turistlerin yoğun olarak bulunduğu bölgedeki bir kuyumcunun çalışanı olduğu belirtilerek, şöyle denildi:
''15 vakada ülkemizde daha önce görülmeyen Avrupa ülkeleri kaynaklı kızamık virüsü tespit edilmiştir. Diğer vakalar ile ilgili tip belirleme çalışmaları devam etmektedir.
En küçük vaka 9 aylık, en büyük vaka 35 yaşındadır. Ancak vakaların büyük bölümü 20-35 yaş grubundadır. Kızamık vakalarının yayılımını önlemeye yönelik olarak, temaslıların aşılanması dahil gereken tüm önlemler alınmaktadır.
Daha önce kamuoyumuza '1975-1990 arasında doğanlar için risk durumu değerlendirilmesi' yapılacağı bildirilmişti. Kızamık vakalarının sık görüldüğü 20-35 yaş grubunun kızamığa karşı bağışıklık
TEMAS HALİNDE AŞI UYGULAMASINA DEVAM KARARI
Bilim Kurulunca yapılan değerlendirme sonucuna da yer verilen açıklamada, ''Kızamık hastası ile temas eden kişilere yaş durumuna bakılmaksızın aşı uygulanmasına devam edilmesine; kızamık hastası ile teması olmayan 1975-1990 arasında doğanlara ise aşı uygulamasına gerek olmadığına karar verildiği'' ifade edildi.
Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölgesi'nde yer alan ülkelerde halen kızamık salgınları yaşandığı belirtilen açıklamada, ''Örneğin Bulgaristan'da 20 bin, Fransa'da 3 binin üzerinde kızamık vakası görülmüştür. Diğer birçok ülkede de salgınlar devam etmektedir. Ülkemizde 2003 yılından itibaren sürdürülen başarılı aşılama çalışmaları ile kızamığa karşı yüksek düzeyde toplumsal
AA