Atlasjet Havayolları aleyhine açılan dava, uçak kazası davası ile birleştirildi

Isparta'da 30 Kasım 2007'de 57 kişinin ölümüyle sonuçlanan uçak kazası ile ilgili Keçiborlu ve Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı'nın taşıyıcı firma Atlasjet hakkında 'kovuşturmaya gerek yoktur' şeklindeki kararının Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından bozulması üzerine haklarında dava açılan firma yöneticilerinin yargılanmasına başlandı.
Isparta Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasına Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Ersoy katıldı. Şirket yöneticileri olan diğer sanıklar Zeynel Gündağ, Tuncay Mustafa Doğaner ve Mehmet Şeref Elbilgin ise duruşmaya katılmadı.
    'Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan hakkında 2 yıldan 15 yıla kadar dava açılan sanıklardan Atlasjet Yönetim Kurulu Başkanı Ali Murat Ersoy, yaptığı savunmada suçlamayı kabul etmedi.
    Kendi uçak seferleri yetişmediği için düşen uçağın World Focus Havayolları'ndan kiralandığını ifade eden Ersoy, uçağın bakım, arıza sorumluluğu ve pilotların eğitiminden uçak sahibi şirketin sorumlu olduğunu söyledi.
    Mahkeme heyetine verdiği ifade de Atlasjet'in, yapılan anlaşma gereği sadece yolcuların bilet, ikram ve sigorta işlemlerinden sorumlu olduğunu ifade eden Ersoy, uçağın pilotlarına ve diğer konularına kesinlikle müdahale etme yetkisi olmadığını kaydetti.
    Ersoy, kiralanacak uçaklar için ilgili şirketler ile online ortamda yapılan yazışmaların Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'ne bildirildiğini ve uçağın onay verildikten sonra uçurulduğunu kaydetti. Uçağın sahibinin World Focus Havayolları olduğunu hatırlatan Ersoy, teknik ve benzeri bakım konusunun tamamen bu şirkete ait olduğunu kaydetti. Mahkeme heyetine görev alanın ile ilgili bilgiler veren Ersoy, kendisinin uçağı hiçbir zaman uçurma talimatı veremeyeceğini buna uçuş operasyon müdürlerinin karar verebileceğini anlattı.
Mahkeme heyeti Ersoy'a Isparta Süleyman Demirel Havalima'nın riskli olduğu ve pilotların ilk defa bu alana uçuş yaptıkları yönündeki iddiaları da sordu. Ersoy, bunun üzerine yaptığı konuşmada; "Isparta Süleyman Demirel Havalimanı 24 saat uçuşlara açıktır. Kaldı ki biz uçuş programını veririz. Uçağın sahibi şirket bunu inceler. Yeterli teknik elemanı varsa uçuşu kabul eder, yoksa başka bir uçak kiralarız." dedi.
    Kazada yakınını kaybeden ve bazı yolcu yakınlarının da avukatlığını üstlenen Şehnaz Yüzer Doğan da sanığa itiraz ederek o dönemde Wold Focus Havayolları'nın mali sıkıntı içerisinde olduğunu, borçlarını dahi ödeyemez durumda bir şirket olduğundan bu durumun neden dikkate alınmadığını sordu.
    Bunun üzerine Ersoy, bu şirketin mali durumunun kendilerini ilgilendirmediğini, acil durumlarda şirketlerden uçak kiralayabildiklerini söyledi.
    Duruşma sırasında uçağın düştüğü gün Isparta Süleyman Demirel Havalimanı'nda Hava Kontrolörü olarak görev yapan Hilmi Tülemen de savunma yaptı. Görevi ihmal suçu nedeni ile hakkında dava açılan Tülemen mahkemeye verdiği ifadede, Isparta Havalimanı'nda radar olmadığını, uçağın düştüğü 20 kilometre mesafeyi de görmesinin mümkün olmadığını söyledi. Kaza öncesinde pilotla temas sağladığını ve koordinatları verdiğini ifade eden Tülemen, uçağın prosedür dışında uçtuğu için 'pisti gördüm' dediği anda başka bir yerde olduğunun kaza sonrasında ortaya çıktığını belirtti.
    Duruşma sırasında bazı yolcu yakınları Atlasjet'ten şikayetçi olduklarını belirterek, açılan davaya müdahil olmak istediklerini bildirdi.
    Sanık ve avukatları dinleyen mahkeme heyeti, duruşma sonunda, Atlasjet yetkilileri aleyhinde açılan davanın, kazaya ilişkin aynı mahkemede açılan ve Sivil Havacılık Genel Müdürü Ali Arıduru ile dönemin Genel Müdür Yardımcısı Oktay Erdağı, Dünyaya Bakış Havacılık Genel Müdürü Aydın Kızıltan ve 11 kişinin yargılandığı dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verdi.
    Mahkeme, ayrıca Eskişehir Üniversitesi'nden 3 kişi ve bağımsız bir şirketten 2 kişi olmak üzere 5 kişilik bir bilirkişi heyetinin oluşturulmasını karar vererek, Atlasjet Havacılık Şirketi, yöneticilerinden sanık Tuncay Mustafa Doğaner, Zeynel Gündoğ ve Mehmet Şerif Elbilgin'in bir sonraki duruşmada hazır bulunmasına karar vererek, duruşmayı 4 Nisan 2011 günü saat 10.00'a erteledi.