Doktora tezinde yaptığı intihalin günışığına çıkması üzerine eleştiri oklarına hedef olan Almanya Savunma Bakanı Karl-Theodor zu Guttenberg istifa etti. Başbakan Merkel, Guttenberg'in görevden azil talebine büyük bir üzüntüyle onay verdiğini açıkladı.
Karl-Theodor zu Guttenberg’in, Hrıstiyan Demokrat Partili Federal Meclis Başkanı Norbert Lammert ile görüşerek milletvekilliğinden de ayrılmak istediğini aktardığı bildirildi. Böylelikle zu Guttenberg tüm siyasi görevlerinden istifa ederek Berlin’deki siyaset sahnesinden ayrılmış olacak. Dokunulmazlığı kalkacak olan Karl-Theodor zu Guttenberg’in böylelikle intihal suçlamasını araştıracak olan savcıların işini kolaylaştırmayı hedeflediği belirtiliyor. 2002 yılından bu yana Federal Meclis’te milletvekili olan Guttenberg 2009 yılında Savunma Bakanı olarak görevlendirilmişti.
Alman kamuoyunda en popüler siyasetçi olan Guttenberg, istifa kararını kamuoyuna şu sözlerle duyurdu: "Sayın Başbakan'la son derece samimi bir havada gerçekleşen görüşmemizde, üstlenmiş olduğum siyasi görevlerden ayrılacağımı bildirdim ve kendisinden beni bakanlık görevimden azletmesini rica ettim. Bu, hayatımda attığım en acı verici adımdı."
Son derece gergin olduğu gözlenen genç politikacı, istifa nedeninin sadece tartışmalı doktora teziyle sınırlı olmadığını şu sözlerle ifade etti: "Sadece hatalı doktora tezimden dolayı görevimden ayrılmıyorum. Aslında pek çok bilim insanına göre bu bile istifa etmem için tek başına yeterli bir neden olurdu. Ama istifamın asıl nedeni, görevim gereği taşıdığım büyük sorumluluğun gereklerini yerine getirmeye devam edip edemeyeceğim sorusundan kaynaklanıyor."
“Sorumluluğu taşıyamayacağım”
Guttenberg, intihal skandalı yüzünden silahlı kuvvetler mensuplarının mağdur edilmesinin sorumluluğunu daha fazla taşıyamayacağını, kamuoyunun sadece şahsıyla ilgilendiğini, ölen ve yaralanan Alman askerlerinin durumunun arka plana itildiğini söyledi. Bunun ‘dramatik bir sapma’ olduğunu vurgulayan Gutenberg, savunma bakanlığının dikkat ve kusursuzluk isteyen bir görev olduğunu ve Cumhuriyet tarihinin en büyük silahlı kuvvetler reformunun da şahsı tarafından başlatıldığını kaydetti. Savunma Bakanı Karl Theodor Gutenberg istifa kararının kendisine son derece ağır gelmesinin insani bir duygu olduğunu ve çok sevdiği bir görevden ayrılmanın acısını hissettiğini sözlerine ekledi. Zaaf ve hatalarını kabul ettiğini ve kendisinin de, başkalarından beklediğinin aksine davranamayacağını ifade eden Gutenberg, istifa için Afganistan’da ölen üç askerin defnedilmesini beklediğini ve doktora teziyle ilgili suçlamaların aydınlığa kavuşturulmasına yardımcı olacağını belirtti.
“Gücüm sınırlarına ulaştım”
İstifasını kamuoyuna açıklarken, son günlerde kendisine destek olduğu için Başbakan Angela Merkel’e teşekkür eden Gutenberg, sözlerini şu dramatik ifadelerle tamamladı:"Ben her zaman mücadele etmeye hazırdım. Ama artık gücümün sınırlarına ulaştım."
Guttenberg’in 2006 yılında “üstün başarı” derecesi alarak tamamladığı doktorasında bazı bölümlerin “çalıntı” olduğu iddiaları ilk olarak geçtiğimiz ay ortasında gazete haberleri ile gündeme gelmişti. Guttenberg, iddiaları önce “tuhaf” olarak nitelendirmiş, ancak 1000’den fazla dipnot bulunan tezde bazı hatalar da yapmış olabileceğini kaydetmişti. Hrıstiyan Sosyal Birlik (CSU) partili siyasetçi, skandalın büyümesi üzerine özür dilemiş, ancak istifa çağrılarını geri çevirmişti.
Destekçisi Merkel üzgün
Öğleden sonra Berlin'de kameraların karşısına çıkan Almanya Başbakanı Angela Merkel Guttenberg'in istifasından büyük üzüntü duyduğunu ifade etti. Merkel, "Sayın Guttenberg önce telefonda, ardından da yazılı olarak, kendisini savunma bakanlığı görevinden azletmemi benden rica etti. Ben de onun bu isteğini kabul ettim. Ancak şunu da ilave etmek isterim ki, bunu büyük bir üzüntüyle yaptım" dedi. Partisi sarsıldı
Karl-Theodor zu Guttenberg, Bavyera Eyaleti'nde örgütlü Hrıstiyan Sosyal Birlik Partisi üyesiydi. Partinin Genel Başkanı Horst Seehofer, istifa kararının parti açısından acı verici bir adım olduğunu vurguladı ve şunları ekledi: “Şu noktayı bugün de tekrarlamak istiyorum: Hrıstiyan Sosyal Birlik bundan sonra da Karl-Theodor zu Guttenberg’in arkasında duracaktır. O, bizden biri olarak kalmaya devam edecektir ve ben Karl - Theodor zu Guttenberg’in Alman siyasetinde, siyasi ailesi olan Hrıstiyan Sosyal Birlik’te siyasi hayatını devam ettirmesi için elimden geleni yapacağım.”
Yeşiller: “Akademisyenler için zafer günü”
Muhalefetteki Yeşiller Partisi istifadan memnun. Partinin Federal Meclis Grup Başkanı Jürgen Trittin, Başbakan Merkel'in kriz yönetimi konusunda serzenişte bulundu ve şunları kaydetti: “Başbakan, ahlak ve hakkaniyet gibi muhafazakâr değerleri hiçe saydı. Merkel’in partisi Hrıstiyan Demokrat Birlik, artık muhafazakâr çevrelerin sığınacağı bir yuva olamaz. Ama bu istifa günü aynı zamanda akademisyenler açısından zafer günüdür, çünkü iddiaların aydınlığa çıkartılması ve hakkaniyet açısından bilim çevreleri büyük çaba göstermiştir.”
SPD: “Doğru adım”
Ana muhalefet Sosyal Demokrat Parti Genel Başkanı Sigmar Gabriel ise zu Guttenberg’in istifasının doğru bir adım olduğunu, ancak geç kaldığını ve bu nedenle Başbakan Merkel’in da yara aldığını belirtti.
Sol Parti: "Büyük zarar verildi"
Sol Parti Federal Meclis Grup Başkanı Gregor Gysi, parlamenter ve toplumsal değerlerin de yara aldığı görüşünü savundu. Gysi, “Kanımca Başbakan Merkel, bilimsel konularda yapılan bazı hataların siyaset açısından hiçbir anlamı olmadığını söylemesi de büyük zarar vermiştir. Karl-Theodor zu Guttenberg gençtir, önünde başka fırsatlar da vardır. Ama bu yeni fırsatlar, hatalarından ders çıkartıp istifa ettiğinden dolayı doğmuştur. Daha erken ders çıkartmış olsaydı, bu, kendisi ve hepimiz açısından daha hayırlı olacaktı” dedi.
Yerine kim gelecek?
Başbakan Merkel, Guttenberg'in yerine hemen atama yapılmayacağını, koalisyon ortaklarıyla durum değerlendirmesi yapıp nihai bir karar verilene kadar, Karl-Theodor zu Guttenberg'in Savunma Bakanlığı görevine devam edeceğini de bildirdi.
Alman kamuoyunun dikkati şimdi Başbakan Angela Merkel’a çevrildi. Herkes, ‘Merkel sadece Guttenberg'den boşalan savunma bakanlığı koltuğuna atama yaparak yetinecek mi, yoksa bu durumu bir fırsat bilip kabinede bir revizyona gidecek mi?’ sorusuna yanıt arıyor.
Deutsche Welle Türkçe