Çiftçi nüfusu azalmasına karşın tarımsal üretim ve ihracat artıyor

Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürü Mehmet Taşan, Türkiye'nin tarım nüfusunun her geçen gün azalmasına karşın tarımsal üretim ve ihracat artışının devam ettiğini söyledi. Son yıllarda kırsal kalkınma destek ve yatırımlarıyla Türkiye'nin tarımda dünyanın 8. büyük ülkesi konumuna geldiğini ifade eden Taşan, AB'ye giriş öncesinde enerji bitkilerinden biyo enerji elde edilmesine yönelik önemli çalışmalar yürüttüklerini kaydetti. Türkiye'nin tarım politikaları, tarımın geldiği nokta, Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi'nin 2011-2016 yıllarına ilişkin 2. döneminde yürütülecek projeler ile alternatif enerji kaynakları konusunda yapılacak çalışmalar hakkında bilgi veren Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürü Mehmet Taşan, Türk tarımının dünyada önemli bir seviyeye ulaştığını belirtti. Gelişmiş AB ülkelerine göre Türkiye'nin tarım nüfusunun çok fazla olmasına karşın üretimin süratle arttığına dikkat çeken Taşan, "Nüfusun yüzde 25'i geçimini tarımdan sağlıyor. Bu gelişmiş AB ülkelerinde yüzde 2 -3 civarındadır. Dolayısıyla ülkemizde en zor alanlardan birisi tarım alanıdır. Tarım nüfusumuz azalıyor, köylerimiz boşalıyor ama bu doğal kaynaklarımızı en iyi yekilde değerlendirmek gerekiyor. Buna karşın tarımsal üretimde de artışlar söz konusu. 2002 yılında tarımsal ürünlerden elde edilen toplam üretim değerimiz, 23.7 milyar dolarken, 2009 yılı sonu itibariyle bu miktar 50.8 milyar dolara çıktı. Dolasıyla dünyanın 11. büyük tarım ülkesiyken, 8. büyük tarım ülkesi olduk. Organik tarımla ilgili ürünler, beyaz et, süt, yumurta, mısır, çeltik, ayçiçeği, kayısı, elma, muz gibi önemli ürünlerde üretim ve ihracatımız artıyor. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. FAO ve Dünya Bankası kayıtlarına baktığımızda ülkemiz tarımda ihracatçı bir ülke olarak görülüyor. Bu tarımın geldiği nokta itibariyle önemli bir göstergedir." dedi. Tarımın bütün dünyada en strateji alanların başında geldiğini hatırlatan Mehşet Taşan, gıdanın yanında biyo enerji sektörünün de önem taşır hale geldiğini vurguladı. Enerjiye yönelik tarım üretiminjn de yapılması gerektiğini bildiren Taşan, "Türkiye'de alternatif enerji kaynakları yeterince kullanılmıyor, değerlendirilmiyor. Bizde de son yıllarda biraz jeo-termal enerji biraz da biyo-gaz kullanılmaya başlandı. Bunun yanında biyo enerji yani tarımsal ürünlerden enerji üretimi de çok yeni bir kavram. Ama bu konuda ciddi atılımlarımız söz konusu. Üniversitelerin araştırmaları var. Bunu yapmak durumundayız. AB'ye üyelik sürecine kadar bu sorunun çözülmesi noktasında çalışıyoruz. Güzel araştırma projeleri geliyor. Arge projelerine de ciddi destek veriyoruz." bilgisini verdi. 2. dönem Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Projesi'nin tebliğini hazırladıklarını açıklayan Teşkilatlanma ve Destekleme Genel Müdürü Mehmet Taşan, tarımsal yatırım ve makine ekipman tebliğlerini bu hafta yayınlayarak il müdürlüklerine göndereceklerini vurguladı. Ardından yeni bir sürecin başlayacağını söyleyen Taşan, "Yine işleme, depolama, paketleme tesislerinin yanında alternatif enerji kaynaklı seralar, toplu sulama yatırımları ve son yıllarda sayısı azalan koyun, keçi, manda manda yetiştiriciliğini teşvik edeceğiz. 500 bin lira olan hibe limitimizi 600 bin liraya çıkardık. Dolasıyla tebliğimiz yayınlandıktan sonra 60 gün içinde yatırımlarla ilgili proje müracatları il müdürlüklerine yapılacak. Makine ekipman tebliği yayınlandıktan sonra da 45 gün içinde destek almak isteyen çiftçilerimiz gerekli belgelerle il müdürlüklerine müracaat etmiş olacaklar. Bu yıl ki bütçemiz 313 milyon. 5 yılda 1.5 milyarlık hibe desteği vermeyi, 3 bin yeni yatırım projesini Türk tarımına kazandırmayı ve 100 bin civarında da makine ekipmanı destek sağlamayı hedefliyoruz." şeklinde konuştu. Önceki yıllarda çiftçilere verdikleri makine ekipman desteğinin hem çiftçiyi hem de tarım makinaları imalat sanayisi sektörünü canlandırdığına da değinen Taşan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Çiftçi yeni model teknikleri kullanarak, hem iş gücü kaybını önledi hem de üretimde artış sağladı. Tarımsal mekanizasyonu verdiğimiz desteklerle geçmiş oldu. Bunun yanı sıra tarım makinaları imalat sektörü gelişti. Çoğu zaman küçültmeyi, kapasiteyi azaltmayı planlayan imalatçılar, desteklerimiz sayesinde kapasitelerini artırdılar." 2002-2007 yılları arasında 8.4 milyon ton olan süt üretimi 12.5 milyon tona, 2.1 milyon ton olan mısır üretimi 4.25 milyon tona, 360 bin olan çeltik üretimi 750 bin tona, 850 bin ton olan ayçiçek üretimi 1 milyon 57 bin tona çıkarken, ihracatın ise 4 milyar dolardan 12.2 milyar dolara yükseldiği öğrenildi.