Mehmet S. Direk / TİMETURK
1969 yılından bu yana Libya’yı demir yumrukla idare eden diktatör Muammer Kaddafi ve oğulları, her geçen gün daha da alevlenen devrim ateşini söndürmek için çeşitli yöntemlere başvurmaya başladı.
Bilindiği gibi daha önce memurların maaşlarını % 150 artırdığını, her aileye 400 dolarlık gıda yardımı yaptığını açıklayan Kaddafi’nin başvurduğu yöntemler arasında SMS yoluyla halktan özellikle de gençlerden destek talep etmekti.
Kaddafi için daha önceden hazırlanmış bir dua sms olarak abonelerin ceplerine gönderiliyor, abone gelen mesajı dört farklı aboneye gönderdiği zaman cebine 100 dinarlık kontör geliyordu.
ISMARLAMA FETVA PEŞİNDELER
Ancak göründüğü kadarıyla tüm bu yöntemler işe yaramamış. Bu sefer Kaddafi’nin oğulları farklı bir yöntem denemeye karar vermişler. Libya halkının ne kadar dindar olduğunu, din âlimlerinin sözünü dinlediğini iyi bilen Seyfülislam ve Saidi Kaddafi bu durumdan istifade etmek istemişler. Bunun için İslam dünyasının önde gelen âlimlerini aramaya başlamışlar. Aradıkları âlimlerden biri de Suudlu alimlerden Aid el-Karni. Arayan da Kaddafi’nin oğullarından Saadi Kaddafi.
Aid Al-Karni’yi arayan oğul Kaddafi, Suudlu âlimden Libya’nın her tarafında baş gösteren protesto gösterilerinin haram olduğuna dair bir fetva yayınlamasını istemiş. Ancak Al-Karni’nin cevabı oğul Kaddafi’nin hiç de hoşuna gitmemiş: “Siz Libya halkını öldürüyorsunuz, Allah’tan korkun, halk mazlumdur, sakın Libyalıların kanını dökmeyin, siz yaşlıları ve çocukları öldürüyorsunuz, Allah’tan korkun.” El-Karni, hiç beklemediği bu cevap karşısında oğul Saadi’nin ihanet ve kafakarışıklığı duygusuna kapıldığını hissettim, diyor.
El-Arabiya televizyonunda katıldığı bir programda bu olayı anlatan el-Karni, oğul Saadi’nin kendisine “göstericiler arasında ajanlar, hainler ve işbirlikçiler var” dediğinde ona şu cevabı verdim: “Bu iddianın aynısını Tunus’ta Zeynelabidin, Mısır’da Hüsnü Mübarek de söyledi. Bütün dünya öğrendi ki bu iddiaların hiç biri doğru değildi”
El-Karni’ye göre Saadi Kaddafi’nin özellikle kendisini aramasının nedeni geçen sene ramazan ayında Libya’ya gidip Bingazi ve Trablus’ta konferanslar vermesi ve burada Kaddafi’nin bazı oğullarıyla tanışmasıdır.
SEYFÜLİSLAM: ESKİDEN AYAKKABILARIMIZI BAĞLAYANLAR
Öte yandan Seyfülislam Kaddafi önceki gün el- Arabiya televizyonuna verdiği mülakatta; “daha önce Libya’ya gelen bazı âlim ve şeyhler, daha düne kadar bize yağ yakanlar, bizden yiyip içenler, hatta ayakkabılarımızı bağlayanlar bugün bize muhalif olup minberlerde, medya organlarında halkı bize karşı kışkırtıyorlar” diyerek iftirada bulundu.
Daha önce de Suudlu âlim Selman el-Avde de diğer oğul Seyfülislam Kaddafi’nin kendisini aradığını ve kendisinden gösterilerin şer’an caiz olmadığına dair bir fetva vermesini istediğini söylemişti. Ancak Avde’nin cevabı el-Karni’nin cevabından farklı olmamış, hatta Kaddafi rejiminin yaptığı katliam ve zülmu çok daha bir şekilde eleştirmişti.
YUSUF EL-KARADAVİ: KADDAFİ’NİN KATLİ HELALDİR!
Daha önce de Dünya Müslüman Âlimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi, Kaddafi’nin katlinin helal olduğunu söylemişti. Hatta el-Karadavi; Kaddafi’nin yanına yaklaşabilen bir kimse onu öldürsün, müslümanları onun şerrinden kurtarsın, günahı boynunadır, demişti”
KADDAFİ SON ANLARINI YAŞIYOR
Bu devrimin mübarek bir devrim olduğunu söyleyen Karadavi, “her müslüman, her özgür Arap devrime destek vermesi gerekir, Libyanın cesur kahramanları için zafer yakındır” demişti.
Karadavi’ye göre Kaddafi son anlarını yaşamaktadır. Çünkü halkın büyük bir kısmı ona muhalif tarafa geçti. Kabileler ona başkaldırdı. Kaddafi şu an Trablus’ta Bab Azize’de, bitmiş bir vaziyettedir. Dünya ondan teslim olmasını istiyor. Onun için seyahat yasağı konulmuştur. Bir yargıcın dediğine göre Seyfülislam kendisini aramış, kendileriyle diyalog kurmak istediklerini söylemiş. Ancak yargıç ona, “babanızı ve kendinizi adalete teslim edin, sizi en adil şekilde yargılarız” demiş. Libyalılar yakında bu zulüm ve istibdadın olmadığı yeni bir şafak, yeni bir dünyanın müjdesini vereceklerdir.
