Erdoğan: NATO'nun Libya'da ne işi var, böyle saçmalık olabilir mi?

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Libya'daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına, Libya'daki yabancılar adına kaygı verici buluyoruz." dedi. Yaptırım ya da müdahale isteyenlerin petrol peşinde olduğunu ima eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Bize basın mensupları soruyor: NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? "Böyle saçmalık olabilir mi ya? NATO'nu ne işi var Libya'da? NATO, mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edebilir? Bakın Türkiye olarak biz dedik ki, bunu karşısındayız. Böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez."

Başbakan Erdoğan, Türk Alman Ticaret ve Sanayi Odası (TD-IHK) tarafından düzenlenen Türk Alman Ekonomi Buluşması adlı toplantıda Ortadoğu'daki halk hareketlerine değindi. Erdoğan, "Meydanları dolduran yüz binler demokrasi ve insan hakları diye haykırıyor. Bazı ülkelerde ölümü dahi göze alarak değişim rüzgarlarını dile getiriyorlar. Adeta intihar komandoları gibi kendini yakan gençleri görüyorsunuz." dedi.

Bu ülkeleri ve bu ülke halklarının taleplerini çok iyi anladıklarını ifade eden Erdoğan, bir yandan şiddete başvurulmaması yönünde, taraflara itidal çağrısı yaparken, bir yandan da demokrasi, insan hakları, adalet, özgürlük taleplerini karşılanması için tavsiyelerde bulunduklarını hatırlattı.

Türkiye'nin son derece ilkeli, tutarlı ve cesur şekilde demokrasi ve insan haklarından yana tavır alırken, Avrupa'dan bu noktada 'güçlü ve tek' ses duyulmadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Gelinen noktada farklı gerekçelerle, farklı hassasiyetlerin vurgulanmaya başladığını görüyoruz. Libya'daki olaylar karşısında müdahale ya da yaptırımların gündeme alınmasını Libya halkı adına, Libya'daki yabancılar adına kaygı verici buluyoruz. Yönetimlerin yanlışlarının faturası halklara ödetilmemelidir. Libya halkının cezalandırılması anlamına gelebilecek her türlü yaptırım ve müdahale; büyük ve kabul edilemez sıkıntılara sebep olabilir. Bize basın mensupları soruyor: NATO Libya'ya müdahale etmeli midir? "Böyle saçmalık olabilir mi ya?"

NATO'nun Libya'ya müdahale taleplerini karşısında olduklarını vurgulayan Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "NATO'nu ne işi var Libya'da? NATO, mensubu olan ülkelerden birine herhangi bir müdahale yapılması halinde böyle bir şeyi gündeme getirebilir. Bunun dışında Libya'ya nasıl müdahale edebilir? Bakın Türkiye olarak biz dedik ki bunu karşısındayız. Böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez. Ve şunu bilmeliyiz. Kendi mukadderatlarını o ülkelerin halkları belirlemelidir. Kimse değil. Kimse kalkıp da o ülkelerdeki petrol kuyularının hesabını yapmasın. Sıkıntı burada. Demokrasi adına, temel hak ve özgürlükler adına tavsiyelerde bulunalım ama petrolün hesabını yapmayalım. Çünkü bunu faturası, bunun bedeli çok ağır olur. Burada, Libya halkını ve yabancı ülkelerin vatandaşlarını sıkıntıya sokacak her türlü girişimden sakınılması gerekiyor."

"BİZ KABİLE İDARE ETMİYORUZ"
Libya lideri Muammer Kaddafi'ye yönelik çıkış yapma konusunda bazılarının kendilerine akıl verdiğini ifade eden Erdoğan, "Biz kabile idare etmiyoruz. 74 milyonluk Türkiye'yi idare ediyoruz. Oradaki 30 bin vatandaşımdan bir tanesini ölümünün bedelini nasıl ödeyeceğim? Trabzonlu Yunus Emre'miz orada öldürüldü. Yunus Emre geri gelecek mi?" diye sordu.

Bu süreçte hem Kaddafi'yle hem de muhaliflerle görüştüklerini dile getiren Erdoğan, 17 bin Türk ve 600'den fazla yabancıyı tahliye ettiklerini anlattı.

"LİBYA'YA DÖNMEYİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Libya'ya tekrar dönmeyi düşündüklerini ifade eden Erdoğan, Libya şu anda doğu-batı olarak fiilen bölünmüş durumda. Bizim gönlümüz şunu arzu ediyor: Libya tekrar bir olsun, beraber olsun, iri olsun, diri olsun fakat kardeşlik içinde olsun." dedi.

Meselelere çıkar odaklı değil insan, adalet, hak ve hukuk odaklı baktıklarını vurgulayan Erdoğan, AB'nin yaşanan olaylar karşısındaki tavrını sorgulamak, bir özeleştiri yapmak zorunda olduğunu dile getirdi.

Erdoğan, Ortadıoğu'daki son gelişmelerle birlikte Türkiye'nin AB için değerinin artık daha net olarak ortaya çıktığını söyledi. Erdoğan, "AB tüm bu bölgelerle sağlıklı ilişkiler tesis etmek için Türkiye tecrübesinden istifade etmek imkanına sahiptir." mesajını verdi.