Batı'nın görmek istemediği soykırım

Elsever Salmanov / Azerbaycan Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Sözcüsü

Dünya tarihini okurken insanlığın en kadim dönemlerden günümüze doğru bir medenileşme süreci yaşadığını, insan hayatının ve insana verilen değerin tarih içinde gelişen çizgide tekamül ettiğini gözlemliyoruz.

Şöyle ki, bir zamanlar kölelik dahil günümüzde asla kabul edilemeyecek uygulamalara izin veren hukuk sistemlerinin olduğunu biliyoruz. Günümüzle kıyaslandığında hukuk ve insanlık dışı durumlar o zamanların hukuk sistemi açısından kabul görmekteydi ve normal sayılmaktaydı. Lakin insanoğlunun zihinsel, düşünsel ve bilimsel anlamda geçirmiş olduğu gelişim süreci sonucunda bir medeniyet düzeyine ulaşması ve söz konusu bu düzeyin modern bireyden birçok taleplerinin olması uluslararası düzenin istikrarının temel taşını oluşturmaktadır.

İnsanoğlunun elde ettiği medeniyet eseri sayılabilecek kazanımlardan birisi hiç şüphesiz 'uluslararası hukuk'tur. Genel anlamda hukukun, özel olarak da 'uluslararası hukuk'un ruhunda "bireye hizmet" yatmaktadır ve o, birey için, bireyin mutluluğu için vardır. Bundan dolayı ona saygı duymalı, riayet etmeli ve korumalıyız. Tarih kitaplarında barbar saldırılarına dair bir şeyler okurken hemen ister istemez aklımıza düzen koruyucu hukuki normlar gelmektedir ve çağımızın modern kazınımlarının kıymeti bir daha anlaşılmaktadır.

Uluslararası hukuk, süjesi olduğu devletler arasında dostane ilişkileri tavsiye etmekte ve düşmanca faaliyetleri de yasaklayarak yaptırıma bağlamaktadır. Yani uluslararası hukuk norm veya normlarını ihlal eden uluslararası hukuk kişisi, uluslararası toplum tarafından bilinmeli ve dışlanmalıdır.

21. yüzyılın eşiğinde, 26 Şubat 1992 tarihinde Ermeniler tarafından Azerbaycan'a karşı uluslararası hukuk açısından 'Tüm İnsanlığa Karşı İşlenmiş Suçlar' kapsamına dahil edilebilecek bir katliam gerçekleştirilmiştir. Hem de bu, tüm dünyanın gözü önünde, şimdiki Ermenistan yönetiminde bulunan üst düzey yetkililerin bizzat iştiraki ile ve AGİT (o zamanki AGİK) bölgesinde yapılmıştır. Silahsız insanlara karşı Ermeni silahlı gruplarca yapılmış operasyon sonucunda 63'ü çocuk, 106'sı kadın ve 70'i ihtiyar toplam 613 kişi katledilmiştir. 25 çocuk anne ve babasını, 130 çocuk ise anne veya babasından birisini kaybetmiştir. Yine söz konusu acımasız askerî operasyonlar sonucunda 76'sı çocuk, toplam 487 kişi ağır yaralanmıştır. 1.275 kişi esir alınmıştır.

Hocalı Katliamı'na bizzat iştirak etmiş Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan'ın İngiliz araştırmacı gazeteci Thomas de Waal'a röportajında, "Hocalı operasyonundan önce Azeriler bizim şaka yaptığımızı zannediyorlardı. Sivillere karşı kesinlikle zor kullanmayacağımızdan emindiler. Yaptığımız başarılı operasyonlarla bu düşünceleri yok etmeyi başardık." sözlerini sarf ettiğini gazeteleri takip eden herkes bilmektedir. Ne yazık ki, dünyada henüz yapılmış bu insanlık dışı faaliyetlerden dolayı Ermenistan'a karşı yeterli düzeyde karşıt görüş bildirilmemiş ve gereken cezai müeyyideler uygulanmamıştır. Halbuki bir uluslararası hukuk suçlusu olan Ermenistan'ın, yaptığı bu kabaca ihlallerden dolayı gereken cezayı çekmesi gerekiyordu. Çünkü her şey çok açık bir şekilde ortada. Saldırgan ve saldırıya maruz kalan ülkelerin hangi ülkeler olduğu aşikar ve bu ikisine karşı farklı muamele olmalı. Çünkü saldırıyı yapan ülke ile saldırıya maruz kalan ülkeye karşı aynı muamele, saldırgan ülkenin cesaretlenmesine sebebiyet vermektedir.

Hocalı'da Ermeni silahlı gruplarının ve askerlerinin yaptığı vahşice katliamın görülmesi ve anlaşılması için derinlemesine bir arşiv araştırmasına hiç gerek yok. Çünkü canlı şahitler ve gazeteler bizlere çok şey anlatıyor. Bu gerçeklerin dünyaya anlatılması için atılan her bir adım tüm insanlık adına yapılmış önemli hizmetlerden sayılmalıdır.

1994 yılından beri Azerbaycan Cumhuriyeti yönetimi ve Azerbaycan toplumu, Ermeniler tarafından Azerbaycan'a karşı katı milliyetçi ideolojik amaçlarla tarihin çeşitli dönemlerinde hayata geçirilmiş insanlık dışı faaliyetlerin bütün dünya kamuoyu tarafından bilinmesi ve kınanması amacıyla çalışmaktadır. Azerbaycan halkının Ulusal Lideri Haydar Aliyev bu yönde çok sayda kararname imzalamıştır.

Hocalı Katliamı modern çağda Azerbaycan halkına karşı yapılmış insanlık dışı faaliyetlerden biridir. Bizler ve tüm dostlarımız bu yolda boyun eğmeden yürümeyi hayatımızın önemli ilkelerinden biri olarak kabul etmeliyiz. Temennimiz Hocalı Katliamı'nın ve genel anlamda Azerbaycan Cumhuriyeti'nin maruz kaldığı hukuk dışı faaliyetlerin siyasileştirilmemesi ve dünya kamuoyu tarafından adilce değerlendirilmesidir.

Zaman