Dolar

34,8663

Euro

36,6393

Altın

3.026,36

Bist

10.061,86

Suud'da yeni parti: İslami Ümmet Partisi

Suudi Arabistan’da muhalif gruplar parti kurmaya başladı. Suudlu birçok düşünür ve aktivist “İslami Ümmet Partisi” adı altında bir araya geldi. Suud'un bazı üyelerini bu hafta içinde tutukladığı bildirildi.

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-26 11:05:34

Suud'da yeni parti: İslami Ümmet Partisi


Mehmet S. Direk / TİMETURK

Suudi Arabistan’da siyasi reformlar etkilerini göstermeye başladı. Suudlu birçok düşünür ve aktivist yeni bir parti kurdu. Parti üyelerinden bazılarının bu hafta içinde Suud yönetimi tarafından tutuklandığı belirtildi. “İslami Ümmet Partisi” adı altında kurulan yeni partinin kuruluş bildirgesinde şunlara yer verildi;

İSLAMİ ÜMMET PARTİSİ KURULUŞ BİLDİRGESİ

Hamd âlemlerin rabbine, salât ve selam tüm yaratılmışların efendisine, âline, ashabına ve kıyamet günü onlara tabi olana olsun.

Bizler aşağıda imzası bulunanlar, islamın evrenselliğine ve çağın gelişmine yanıt verme, toplumun ve bireyin ihtiyacını karşılama, tüm bireylerin sorumluluklarını yerine getirebilmesi ve kapsamlı bir kalkınmayı gerçekleştirmek için eşit bir şekilde ülkelerinin yapılandıırılmasına katkıda bulunması için siyasi hakları düzenlemeye olan imanımızdan hareketle İslami Ümmet Partisi’ni kurduk.

Amacımız Kur’an ve sünnet rehberliğinde ve siyaset babında raşit halifelerinin izlediği yöntem ışığında halkın tüm kesimlerinin arzuladığı barışçıl siyasi reform hareketini ilerletmek. Tıpkı şu sahih hadiste olduğu gibi: “Benim sünnetime ve benden sonra gelecek raşid halifelerin sünnetine sarılın.” Yine şu hadisi şerifte olduğu gibi: “Size iki şey bırakıyorum. Eğer sarılırsanız delalete düşmezsiniz: Allah’ın kitabı ve benim sünnetim.” Başarı Allah’tandır.

Kurucular Kurulu:

Dr. Ahmed Bin Saad Al Garam el-Gamdi- Ummul Kura Üniversitesi’nde profesör
Prof. Suud Bin Ahmed el- Dagiz- Siyasi Aktivist
Şeyh Abdulaziz Muhammed el-Vuhaybi- Avukat ve siyasi aktivist
Prof. Dr. Abdulkerim Bin Yusuf el- Hıdır- Profesör
Şeyh Muhammed Bin Hüseyin el-Ganim el-Kahtani- İşadamı
Şeyh Muhammed Bin Saad Bin Muhammed Al Mukrih- İşadamı
Dr. Velid Muhammed Abdullah el-Macid – Avukat ve Hukuk Doktorası
Prof. Muhammed Bin Nasır el-Gamdi, Siyasi aktivist

Şeyh Muhammed Ganim el-Kahtani, İslami Ümmet Partisi Kurucular kurulu tarafından Suudi Kraliyet Divanına verilen 9 Şubat 2011 tarihli EHSA00466836 nolu kuruluş dilekçelerinde Suudi Arabistan’da ilk siyasi partiyi kurmak için dilekçe verdiklerini söyledi.

Parti Koordinasyon Komitesi üyesi el-Kahtani, böyle bir parti ilanının bölgemizde cereyan eden siyasi şartlar ve Suudi Arabistan’daki siyasi çalışmalardaki gelişmesinin neticesi olduğunu ve siyasi hakları kabul etmek, vatandaşlık hakların önündeki engelleri kaldırmak, halkın Şura Meclisi’ni seçme ve bütün bu siyasi hakları düzenleyecek yasal düzenlemeleri hazırlama hakkı olduğunu söyledi.

İslami Ümmet Partisi- Suudi Arabistan Krallığı
6 Rebiül Evvel 1432 Çarşamba
9 Şubat 2011
İslami Ümmet Partisi Koordinasyon Komitesi Üyesi
Şeyh Muhammed Bin Ganim el-Kahtani

--------------------------------------------------


Kraliyet Divanına verilen dilekçe

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
Şerefli İki Harem Hizmetkar’na, Allah onu korusun, kollasın!
Allah’ın selam, rahmet ve bereketleri üzerinize olsun.

Bizler, babanız Abdulaziz Al Suud  (Allah rahmet eylesin) tarafından kurulan Suudi Arabistan Krallığı’nın kuruluşundan bu yana bu vatanın bütünlüğünü sağlamak, bu vatanı savunmak ve tüm iç ve dış tehditlere karşı bu ülkeyi savunmak için kanlarını, canlarını ve mallarını veren babaların, ataların evlatlarıyız. Bu ülkede son yüz yılda meydana gelen gelişmeler, bu ülkenin evlatlarına bu ülkenin yapılandırılması ve  geliştirilmesine, bu ülkeyi korumak ve bu ülkenin birlik, istikrar ve kalkınmasına katkı sunma bakımından tarihi bir sorumluluk yüklemektedir.

İki haremin hizmetkarı..

Bugün İslam Dünyası’nda cereyan eden büyük siyasi gelişmeler ve çok önceden İslam’ın benimsediği ve çağrıda bulunduğu insan hak ve hürriyetlerinin güçlendirilmesi noktasında bir çok İslam ülkesinde meydana gelen gelişmeler malumunuzdur. Krallığın bu gelişmelere ayak uydurup katkıda bulunmasının ve halkımızın siyasi sorumluluğa katılmasının zamanı gelmiştir. Bu da böyle bir hakkı düzenleyecek ileri yasal düzenlemeleri hayata geçirmeyi gerektiriyor.
 
Yüce Allah’ın “Sizden hayra çağıran ve iyiği emderen bir topluluk bulunsun” diyen çağrısına imanla, siyasi haklarımızı kullanırken şeffaflık, açıklık ve saydamlığa olan hırsımızla, halka dayalı siyasi bir örgütlenme kurduk. Amacımız reformla ve halkın genel durumuyla ilgilenmek. Bunu da “İslami Ümmet Partisi” adıyla barışçıl siyasi bir parti çerçevesinde yapmak istiyoruz. Partimiz, bir sivil toplum kuruluşu olarak ümmettin barışçıl ve halkçı siyasi reform iradesinin bir ifadesi ve toplumun aktif rol oynayarak sorumluluklarını ve görevlerini icra etmesi sayesinde kapsamlı bir kalkınma hamlesini gerçekleştirmeyi arzulamaktadır. Tıpkı şu sahih hadiste olduğu gibi: Din; Allah için, kitabı için, resulu için ve müslümanların önderleri ve geneli için bir nasihattır.”

Evet bütün bu amaçla, siz iki haremi şerif hizmetkarına partinin kuruluş bildirgesini, reformcu vizyonunu ve kurucular heyetinde yer alan isimleri takdim etmekten onur duyarız.

Allah’tan size, sağlık, başarı, krallık için güvenlik, istikrar ve halkına da ilerleme ve refah niyaz ederiz.

İslami Ümmet Partisi
Suudi Arabistan Krallığı- Riyad
6 Rebiül evvel 1432
9 Şubat 2011


İSLAMİ ÜMMET PARTİSİNİN REFORMCU VİZYONU

1-Tüm devlet işleriyle alakalı anayasal, siyasal, yasama ve yargı mercii Kitap ve sünnetten oluşan İslam şeriatıdır. Tıpkı Allahü tealanın buyurduğu gibi: “Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet” Yine “ Allah’a itaat edin, Resulune itaat edin.”

2-Ümmet kendi hükümetini serbest bir şekilde ve doğrudan kendisi seçmelidir. Tıpkı Allahu Teala’nın buyurduğu gibi: “Onları işleri kendi aralarında şurayladır” Yine Hz. Ömer (r.a) dediği gibi: İmaret, müslümanlar arasında şurayladır. Sultaya biat rıza ve seçim üzerine bir biat olmalıdır, ikrah ve icbarla değil. Biat ümmetin temsilcileri arasından ve ümmeti iyi bilen (ürefa- arifler) kimselerden kendisini gerçek manada temsil edecek kişilere yapılmalıdır. Tıpkı efendimiz (s.a.v) dediği gibi: Ey insanlar sizden kimin razı olduğunu kimin razı olmadığını bilmiyoruz. Öyleyse ariflerinize dönün de onlar bize durumunuzu bildirsinler” Buhari’de yer aldığına göre Hz. Ömer’de (r.a) bir hutbesinde şöyle demişti: Bir kimse müslümanlara danışmadan birisine biat ederse biatı biat olmaz...” Bunu tüm sahabenin hazır olduğu bir dönemde söylemişti.Bu kitap ve sünnete uygun kesin bir icmaydı.
3-Ümmetin tüm işinde şura hakkı vardır. Hükümet, iç ve dış meselelerde ümmetin rızası ve şurası olmadan herhangi bir tasarrufta bulunmaz. Bunu da ümmeti serbest seçimler sonucu seçilmiş Şura Meclisi’nde ümmetin gerçek temsilcileri vasıtasıyla yapar. Tıpkı Allahu Teala’nın dediği gibi: İşinde onlara danış.

4-Ümmet, gelir ve gider bakımından kamu malları temsilcileri vasıtasıyla denetleme hakkına sahiptir. Hükümet başkanı ve bakanlar ümmetin belirlediği maaş ve ödeneklerin dışında bir şey alamazlar. Bakanlar iktidar ve servetin emanetçileridir. Ümmetin onlara verdiği bir emanet: “Allah size emanetleri ehline vermenizi, insanlar arasında hüküm verirken adaletle hükmetmenizi emreder”  Resulullah (s.a.v) de imaret ve vilayet hakkında şunları söylüyor: “O emanettir” Hükümet üyelerinin devletteki görev süreleri boyunca ticaret yapamazlar. Hz. Ebubekr’in halife seçildiği ilk gün sahabenin dediği gibi: Beytülmalden sana ve ailene yetecek kadar maaş bağlayacağız.” Yine Hz. Ömer’in  “bunu nereden buldun” siyasetini tüm kamu yönetiminde bulunanlara uyguluyorlardı.

5-Hülefa-i Raşidin’in yaptığı gibi yürütme, yasama, yargı ve maliye arasında yetkileri ayırmak. Yetkileri birbirinden ilk ayıran Hz. Ebu Bekir’di. Adaleti ve mal vermeyi en mükemmel şekilde dağıtmak için Hz. Ömer’e yargıyı Hz. Ebu Ubeyde’ye Beytülmalı verdi.  Ümmet yasal temsilcileri vasıtasıyla bu yetkililerden doğru yoldan çıkmalarını engellemek için hesap sorabilmeli, onları denetleyebilmelidir. Biat hadisinde olduğu gibi: “ Allah için kınayıcının kınamasından kormadan hakkı ayakta tutmak” Tıpkı Hz. Ebu Bekir’in dediği gibi: “Eğer iyilik yaparsam bana yardımcı olun yok eğer kötülük yaparsam beni düzeltin”

6-Yargı bağımsızlığı, yargının evrenselliği ve herkes için merci olduğu, idari ve mali olarak yürütmeye boyun eğmemesinin temin edilmesi. Tüm soruşturma ve adli kurumların yargı erkine bağlanması. Herhangi bir haksızlık ve zülum iddiasına karşı herkesin mahkemelere gitme hakkının olması, herhangi bir dava, tanıklık veya yargıda ne savcı, ne şahit ve ne de hâkimin zarar görmemesi temin edilmelidir. Tıpkı Allahu tealanın dediği gibi: İnsanlar arasında hüküm verirken adaletle hükmedin.” Yine Allahu Teala’nın dediği gibi: “Ne yazıcı ne şahit zarar görsün” Hükümlerin herkese uygulanması temin edilmelidir. Efendimiz (s.a.v) buyurduğu gibi: “ Allah’ın hadlerinden bir had için şefaat mi istiyorsun? Allah’a yemin ederim ki eğer Muhammed kızı Fatıma da hırsızlık yapsaydı kesinlikle onun da elini keserdim. Sizden öncekiler, şerefli biri hırsızlık yaptığında ona karışmıyor zayıf biri yaptığında ona ceza uyguladıkları için helak oldular.

7-Tüm genel ve özel hak ve hürriyetlerin dokunulmazlığı, herkesin iyiliği emretme, hayır ve iyiliğe çağırma, zülmu reddetme, haksızlığa karşı koyma. Tıpkı Yüce Allah’ın dediği gibi: “Sizden hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülüğü nehyeden bir topluluk bulunsun.” Yine Allah’ın dediği gibi: “

Partinin Tüzüğü:

I- Genel İlkeler:

1- Yasamanın tek kaynağı İslam şeriatıdır.
2- Ümmet iktidarın kaynağıdır.
3- Meşru hak ve özgürlükler herkes için dokunulmazdır, buna ifade özgürlüğü ve ikidarı eleştirmek dâhil.
4- Ümmetin vahdet ve birliği ümmeti oluşturan tüm halklar için meşru bir zaruret ve meşru bir haktır.
5- Şura, seçilme, çoğunluğun görüşüne bağlılık, çoğulculuk ve iktidarın barışçıl yollarla el değiştirmesi yönetimin temellerinden ve ümmetin haklarındandır.
6- Ümmetin şura ve rıza yoluyla hükümeti seçmesi dokunulmaz bir hak olup meşru yollarla gicra edilecektir. Ümmetin hükümeti hesaba çekme, denetleme ve azletme hakkı vardır.
7- İnsanlar arasında adalet, tüm zülum, ırk, mezhep, sınıf ve tabak ayrımcılığını reddetmek meşru görevlerden ve en önemli insan haklarındandır.
8-İnsanı, iman, ahlak, ilim, kültür bakımından yükseltmek, akli, nefsi ve bedeni yeteneklerini ve güçlerini geliştirmek ve şeri ve sosya bir zaruret olarak doğal ihtiyaçlarını doyurmaktır.
9-İnsan onuruna, insani, dini, fikri, siyasi, mesleki ve ilmi hak ve hürriyetlerine saygı, insan onurunu zedeleyici her türlü uygulamanın reddi, kadının tüm haklarının korunması ve toplumdaki rolunun pekiştirilmesi.
10-Ümmetin zenginlik kaynaklarını muhafaza ve himaye etme, ekonomik olarak kalkındırmak, bu zenginlik kaynaklarını sosyal ve adil bir şekilde dağıtma hakkı vardır. Ümmet,

II- Araçlar:

Parti meşru ve mübah yöntem ve araçlarla hedeflerini gerçekleştirmeye çalışır. Bu hedeflerden bazıları:
1- Partinin reformist hedeflerini gerçekleştirmek için yasama, yürütme ve yargı organlarının rolunu aktifleştirmek.
2- Genel hürriyetleri güçlendirmek, halkın Şura Meclisi’ni seçme hakkını, siyasi hareket ve barışçıl halk baskısı yoluyla siyasi gösteri ve toplantı hakkını ikrar etmek.
3- Toplum değerlerini, haklarını ve hürriyetlerini güçlendirmek için tüm siyasi taraflar ve sosyal güç temsilcileriyle diyalog kurulması.
4- Kamu siyasi bilincini yaymak, tüm siyasi faaliyet ve eylemlere katılmak.
5- Araştırma merkezleri kurmak, kitap, dergi, gazete çıkarmak, kültürel ve medya alanında konferasnlar vermek.
6- Toplantı, gösteri ve halk festivalleri aracılığıyla birlikte iş yapmayı geliştirmek.
7- Mahalli ve evrensel tüm türleriyle basın yayın organlarıyla çalışmak.
8- Haksızlıkları gidermek ve haklının hakkını almasını sağlamak için sivil ve hukuki toplum kurum ve dernekleriyle çalışmak.
9- Tüm Arap ve Müslüman halklarla resmi ve halk düzeyinde olumlu ilişkiler geliştirmek.
 

SON VİDEO HABER

Beşar Esed'ın kardeşi işkenceci Mahir Esed'ın evi

Haber Ara