Irak'ın kaderi, bizim kaderimizdir
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, ''Bütün Irak bizim için azizdir. Onun için nerede bir Iraklı kardeşimizin sıkıntısı olursa, nerede en ufak bir saldırı olursa hemen hareket geçeriz. O kardeşlerimizi Türkiye'ye getirmek için elimizden geleni yaparız'' dedi.
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-26 17:04:43
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Irak'ın Telafer kentinden barış girişimi için gelen heyet başkanlarıyla basına kapalı yaptığı görüşmenin ardından toplantı düzenledi.
Ahmet Davutoğlu, Telafer'de barışın sağlanmasından mutluluk duyduğunu belirterek, ''Güvercin göğsü gibi parlıyorsunuz. Allah daim eylesin'' dedi.
Telaferlilerin cesaret ve yiğitlikleriyle bilindiğini söyleyen Davutoğlu, 1907 yılında Osmanlı İmparatorluğu Salnamesi'nde, ''Telaferliler, cesaret ve yiğitlikle, hiçbir kavimle mukayese edilemeyecek bir mertebededir'' diye kayıt düşüldüğünü bildirdi.
''TELAFER'E DOKUNAN, TÜRKİYE'YE DOKUNUR''
Bugüne kadar gösterilen kahramanlıkların unutulmayacağını anlatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, şöyle konuştu: ''2004 yılında Estonya'dayken bir telefon geldi. 'Telafer kuşatıldı, her an saldırıya maruz kalabilir' dediler. O zaman ABD Dışişleri Bakanına telefon ettik. Mesaj çok açık: 'Telafer'e dokunan, Türkiye'ye dokunur'. Bütün Irak bizim için azizdir. Onun için nerede bir Iraklı kardeşimizin sıkıntısı olursa, nerede en ufak bir saldırı olursa hemen hareket geçeriz. O kardeşlerimizi Türkiye'ye getirmek için elimizden geleni yaparız. Telafer'in ebediyete kadar yanında olacağız.''
Sünni ve Şiilerin birlik içinde yaşamaları gerektiğini söyleyen Davutoğlu, şunları kaydetti: ''Bizim üzerimize sizinle beraber olmak vaciptir. Eğer sizin aşınız yoksa bize aş haramdır, sizin suyunuz yoksa su bize haramdır, sizin sulhunuz yoksa biz burada rahat uyuyamayız. Bunların olabilmesi için her şeyden önce Sünni, Şii aşiret farklılıklarını gidererek bir araya gelmeniz lazım. Yeni dönemde birlikteliğin korunması gerekiyor. Zorluk çıkaracak olanlar olabilir, ama siz o fitnelere karşı nefs muhasebesi yapacaksınız. Bir daha bu tür fitnelerin aranıza, kardeşi kardeşe düşürmesine izin vermeyeceksiniz.''
''BUGÜN TELAFER'İN EN BÜYÜK BAYRAMI''
Telafer'de asırlardır olduğu gibi kimin Sünni, kimin Şii olduğunu bilinmeden yaşanması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
''Bugün Telafer'in en büyük bayramı. Çünkü artık evlerinde huzur içinde uyuyacaklar. Komşumun kederi benim kederim diyecekler. Bugün sizin, İstanbul'dan Telafer'e, Kerkük'e, Bağdat'a ilettiğiniz mesaj çok anlamlıdır. Çok açık bir şekilde şunu diyorsunuz: 'Biz beraber olacağız ve bundan sonra hep birlikte yaşayacağız. Hiçbir fitne bizim aramıza girmeyecek'. Siz bu birliği korudukça emin olunuz ki bütün Türkiye, bütün imkanlarıyla seferber olacak. Hiçbir barış, gönülde olmadıkça kurulmaz. Sizler birbirinizle o tarihten gelen kardeşliği daim kılacak şekilde barışı ihya ettiniz.''
''Irak'ın kaderi, Türkiye'nin kaderidir. Biz hiçbir zaman, hiçbir Iraklıyı yalnız bırakmayacağız'' diyen Davutoğlu, Telafer'in yeniden en güçlü şekilde inşa edilmesine katkıda bulunacaklarını belirtti.
Telafer'de üniversite kurulması için Türkiye'nin elindeki bütün imkanları seferber edeceğini ifade eden Bakan Davutoğlu, bu üniversitenin kalitesi ve standardının Türkiye'deki bir üniversiteye gösterdikleri gibi özel olacağını, en iyi eğitimin Telaferlilerin hakkı olduğunu söyledi.
Davutoğlu, Telafer'e geri dönenlerin evlerinin yeniden yapılması konusunda Türk İşbirliği ve Kalkınma İdaresi Başkanlığı (TİKA) ile birlikte bütün kurumların seferber olacağını da bildirdi.
AA
SON VİDEO HABER
Haber Ara