Haber Merkezi / TİMETURK
Dünya yeni bir ikilemle tekrar karşı karşıya; Onlarca yıldır iktidara yerleşmiş, kendi iktidarı için halkını katleden acımasız bir zalimi nasıl durdurmalı? Bazıları bu Libya’nın bir iç meselesidir karışılmamalı diyebilir. Fakat kendi çıkarımız nedeniyle olduğu kadar temel insani argümanlardan hareketle buna hemen dur demeliyiz. Peki, bu durumda kim ne yapmalı?
İdeal olan; Kaddai rejimi gidene kadar Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin hızlı ve kapsamlı yaptırımlara gitmesidir. Fakat BM’nin yapısı buna el vermez. Uygulama da BM’nin harekete geçmesi önde gelen ve bu kaostan etkilenen Batılı güçlere ve ABD’ye kalmıştır.
Atılacak bazı adamlar apaçıktır. Bunlarda, Libya’yı küresel mali sistemin dışında tutmak için Kaddafi ve yandaşlarına yurtdışı seyahat yasağı konulması ve yurtdışındaki mal varlıklarının dondurulmasıdır. Çok sayıda Libyalı mültecinin akın edeceği yer olacak Avrupa mültecileri geçici olarak kabul etmeye hazır olmalı, Libya’da ya da Mısır ve Tunus sınırı boyunca barınaklar yapmalıdır. ABD Kaddafi’nin işlediği yer olan Libya’dan uzak fakat istihbarat ve ulusal güvenlik kaynakları ile zulmün durmasında çok önemli bir rol oynayabilir.
Gerekli olan büyük güçlerin derhal ve net bir biçimde tek vücut olarak hareket etmesidir. Rejim tarafından işlenen suçların kabul edilemez olduğunu açık bir şekilde ifade etmekle birlikte rejim değişikliği istediklerini açık şekilde beyan etmeli ve mevcut hükümetin işlediği suçlardan dolayı Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) yargılanacağını ilan etmelidir.
Bu nefret uyandıran bir zorbaya karşı cesur muhaliflerin hak ettiği tek şey değildir. Kaddafi ve onun fanatik taraftarları baskıya devam edeceklerdir. Bu diktatör devrildiğinde, UCM mahkemesine gerek kalmadan akıbetinin Mussolini ve Çavuşesku’nun ki gibi olacağı tahmin ediliyor. Batının söylemleri ne kadar sert olursa Kaddafinin yandaşları rejimi desteklemekten vazgeçmeye o kadar ikna olur. Böylece rejimin düşmesi ve daha az can kaybının olması sağlanmış olur.
Son seçenek doğrudan askeri müdahaledir. Daha önceki askeri müdahaleler karışıktır. ABD’nin 2003’teki Irak işgalinin bir facia olduğu ortaya çıktı. Daha umut verici olacak bir askeri müdahale emsali ise, 1999 yılında NATO tarafından hava bombardımanıyla Miloseviç’in kontrolüne son verilen Kosova modelidir. Ama bu Kaddafi sonrası Libya’da batılı güçlerin iç politika da söz sahibi olmasına yol açabilir. ABD, Iraktaki Kürtleri ve Irak’ın güneyi ve doğusunda yaşayan Arapları Saddam’ın zulmünden korumak için 2003’ten önce uçuşa yasak bir bölge oluşturmuştu. Böyle bir uygulama, ABD, İngiltere, Fransa ve İtalya gibi diğer ilgili güçler tarafından Libya için de düşünülmelidir.
Zaman Libya Petrolunun geleceği ve oluşacak rejimden kaygılanmaya zamanı değildir. Avrupa ve ABD’nin kararsızlığı sürdükçe can kaybı devam edecektir.
Bu makale Cuma E. Kılıç tarafından Timeturk.Com için tercüme edilmiştir.