Fawaz Gerges, Suudi Arabistan'da rejimin muhtemelen düşmeyeceğini ancak düşmesi halinde dünyanın değişeceğini söylüyor.
"Orta Doğu'da bir devrim yaşanmakta. Genç insanlar hiçbir zaman olmadıkları kadar güvenliler ve Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn ve Libya'da gördüklerimiz bölgedeki diğer ülkelere de erişebilir.
"Ama devrim bir yerde duracaksa bunun Suudilerin kapısı önündeki çölde olması muhtemel. Burası dünyanın en büyük petrol arzı."
Gerges'e göre Suudi Arabistan'da yaşanabilecek bir devrim, dünya ekonomisinde deprem etkisi yaratır.
Fawaz Gerges bunu açıklarken Batı ülkelerinde geçmişte enflasyonda gözlenen iki büyük artışın, 1973'te Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü OPEC'in Amerika'nın İsrail'i silahlandırmasını protesto edip petrol arzını sınırlandırmasını ve 1979'da İran'daki devrimi izlediğini hatırlatıyor.
Guardian da "Değişme ihtiyacı" başlıklı başyazısında Suudi egemen sınıfının, komşu ülkeler Bahreyn'le Yemen'deki gelişmeleri kaygıyla izlediğini belirtiyor.
Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın, memur maaşlarının yüzde 15 artırılacağını, öğrencilere ve işsizlere daha fazla yardım yapılacağını, ev kredisi olanaklarının artırılacağını açıklamasının nedeni de bu Guardian'a göre.
Gazete Bahreyn'deki Şiilerin güç kazanmasının Suudi Arabistan'daki Şiilere de cesaret vereceğini, içişlerine sürekli karıştığı Yemen'deki bir değişimin de Suudi Arabistan için tam bir kabus olduğunu vurguluyor.
Yazı şöyle noktalanmış:
"Bazen öyle bir noktaya gelinir ki, ne kadar cömert olursa olsun, bir hükümetin halkına, hediyelerden daha anlamlı birşey vermesi gerekir.
"Çöldeki aşiret liderlerinin himayeye dayalı tarzı, dünyanın en büyük petrol üretim kapasitesine sahip modern bir devletle örtüşmüyor.
"Kraliyet Ailesi'nin reformcu üyelerinden Talal bin Abdül Aziz'in geçen hafta BBC'ye konuşurken söylediği gibi, sıradan Suudiler sadece iktidardan faydalanmayı talep etmiyor, iktidardan da pay istiyor."
BBC