Samanyolu Haber TV'de yayınlanan Öğle Arası programında Şemsettin Efe'nin konuğu olan gazeteci Mehmet Ali Birand, Sarkozy'nin Ankara ziyareti ve Ortadoğu olayları üzerinden Türkiye'nin iç siyasetine ve demokrasi tartışmalarına dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu...
Şemsettin Efe'nin programın başında, bir operasyon geçiren Birand'a iddia edildiği gibi önemli bir rahatsızlığı olup olmadığını sorması üzerine Birand bu soruya kendi üslübunca cevap verdi: "Bir rahatsızlığım yok. Ekranda olduğum sürece de bir rahatsızlığın işareti de yok".
"Yalan söylemediği için Sarkozy'yi seviyorum"
Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy'nin Türkiye gelişinin yorumlayan Birand, Neden Fransa Cumhurbaşkanı olarak değil de G-20 dönem başkanı olarak gelmeyi tercih etti sorusuna, "Bir kere Sarkozy'nin Türkiye'ye gelmesi bile kendi başına riskli bir hareket. 2005'ten bu yana Türkiye'nin AB'de yeri olmadığını söyleyen bir cumhurbaşkanı. Kısa tutmak istiyor, sadece Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile görüşüyor. Sarkozy kendi ülkesinin çıkarı için Türkiye'yi farklı bir yere koyuyor. Diyor ki; 'Türkiye çok büyük bir ülke ve Ortadoğu ve Avrupa, Amerika arasında bir köprü. Siz tutturuyorsunuz AB'ye girmeye çalışıyorsunuz. Halbuki bu işi sizden iyi yapan yok. Onun için siz köprü olmaya devam edin.' Ama biz bunu kabul etmiyoruz, kabul etmemize de imkan yok.
Açık söyleyeyim Avrupa henüz bizi almaya, Müslüman bir Türkiye'yi almaya hazır değil. Türkiye'ye mutlaka o vakit gelecektir. Gelmişti. Eğer 2005 yılında referandum olmasaydı Avrupa'da, Schröder ve Blair ayrılmasaydı, Chirac Fransa Cumhurbaşkanlığında ayrılmamış olsaydı bugün tam üyeydi... Avrupa'nın Türkiye'ye, Türkiye'nin Avrupa'ya ihtiyacı var. Medyaya baktığımızda ve kendi aramızda konuştuğumuz zaman Sarkozy'ye antipatiyle bakıyoruz. Türk düşmanı, bizi sevmiyor, bizi istemiyor gibi. Ama ben Sarkozy'yi seviyorum en azından yalan söylemiyor. Diğerleri gibi değil. Sarkozy'nin bu erkekçe yaklaşımından hoşlanıyorum." şeklinde cevap verdi.
"Libya'yı Mısır ve Tunus'la karıştırmamak lazım."
Ortadoğu'da Libya ve Mısır'ı aynı perspektiften değerlendirmememiz gerektiğini belirten Birand, Libya'daki olayları kabileler arası bir mücadele olarak gördüğünü söyledi. "Libya kendi içinde kabilelerden oluşur. Her kabilenin elinde petrol kuyuları vardır. Onların aralarında menfaat çatışmaları vardır. Kaddafi bu kabilelerden birinin başında olan bir insandır. Libya'daki kavga Mısır'daki gibi bir halk ayaklanması değil. Şimdiden, Kaddafi gidiyor, çizebiliriz demeyelim. Orası daha çok karışacak. Ama şunu da söyleyeyim Kaddafi artık orada 20-30 yıl daha kalamaz. Böyle bir hakkı da yok."
"Türkiye için altın çağ başlıyor."
Ortadoğu ülkelerinden karışıklığın bu kargaşa sürecinden çok önceleri çıkan Türkiye için bir şans olduğunu söyleyen Birand, Türkiye'de bugün iyi işlemiyor denilen demokrasinin bu zorlu zamanlardan sonra ortaya çıktığını belirtti. "Bugün AK Parti var, yarın oyunuzu basarsınız öbürünü getirirsiniz. Bahçeli vardı, Çiller vardı, Mesut Yılmaz vardı; şimdi ne oldu bunlara? Önümüzdeki dönemde Türkiye'nin yıldızı çok daha parlayacak.”
