Dolar

34,9456

Euro

36,7118

Altın

2.989,04

Bist

10.125,46

Filistin'den haberler

Filistin'den son haberler

15 Yıl Önce Güncellendi

2011-02-23 11:20:02

Filistin'den haberler
Time Türk / Haber Merkezi

Diktatörlere karşı gelmeyi haram sayan fetvalar yayınlayanları eleştiren
Ammare: “Mübarek, İşgal Rejiminin Güvenliği İçin Görevlendirilmiş Bir Polisti”

İslamî Araştırmalar Akademisi üyesi Dr. Muhammed Ammare, hayatında Fuad, Faruk, Ahmed Fuad, Muhammed Necib, Cemal Abdunnasır ve Enver Sedat’ın ölümlerine şahit olduğunu, ancak Mübarek’in düştüğü aşağılık durumu hiç kimse de görmediğini belirterek, olayların öylesine gelişi güzel meydana gelmediğini ifade etti.

Ammare sözlerini şöyle sürdürdü: “Fransa Devrimini, Sa’d Zeğlul’un gerçekleştirdiği devrimi ve benzerlerini inceledim. Fakat 25 Ocak’ta Mısır’da meydana gelen devrim kadar derinlikli bir devrim görmedim. Bu diktatör rejim işlediği bazı hatalar nedeniyle yıkılmadı. Her insan hata edebilir. Fakat, Mübarek gitmeden birkaç hafta önce Siyonist bir yetkilinin ‘İsrail’in güvenliği için Mübarek muazzam bir stratejik hazinedir’ sözleri Mısır rejiminin yıkılması için yeterli nedendir.”

Mısır rejiminin menfi icraatlarını bir bir anlatan Ammare, Amerika’nın 2003 yılında Irak’ı işgal etmesini onaylayan Mısır rejiminin, Afganistan’ın ve Somali’nin işgal edilmesini de desteklediğini hatta Somali’nin işgal edilmesini desteklemekle kalmadığını bu ülkenin iç çatışmaya girmesine de katkı sağladığını dile getirdi.

Ammare sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu rejim otuz yıldır kendini işgal rejiminin güvenliğinden sorumlu polis şefi olarak gösterdi. Kendi halkının çıkarını bir kenara bırakan bu rejim hep Siyonistlerin güvenliğini önceledi. Mübarek 1.5 milyon kişilik Gazze halkının kuşatılmasına da fiili olarak katıldı.”

Mübarek gibi diktatörlere karşı gelmeyi haram sayan fetvaları da eleştiren Ammare “diktatörlere karşı gelmeyi haram sayan fetvalar yayınlayanlar münafık insanlardır. Mübarek, halkın iradesine hile karıştırmakla zaten meşruluğunu yitirmişti” dedi.

Siyonist İşgal Rejimi 1500 Hasta Esiri Tedavi Olmaktan Mahrum Bırakıyor

Esirler ve Özgürlüğüne Kavuşanlar Bakanı Muhammed Ferac El-Ğul, Siyonist işgal zindanlarında bulunan binlerce Filistinli esirin çok ağır şartlarda yaşadıklarını ve insanlık dışı muamele gördüklerini belirterek, bunlar arasında bulunan 1500 hastanın ise tedavi olmaktan mahrum bırakıldıklarını ifade etti.

Er-Re’y gazetesine yaptığı açıklamada Esirler Bakanı El-Ğul şunları söyledi: “İşgal rejimi hâlâ binlerce aileyi yakınlarını ziyaret etmekten alıkoymaya devam ediyor. Bu, esirlerin yakınları tarafından ziyaret edilmelerini öngören Cenevre Anlaşmasına aykırı hukuksuz bir uygulamadır. İşgal rejimi hâlâ 12 Filistinli vekili zindanda tutarak başka bir hukuksuzluğa da imza atmış oluyor.”

Siyonist işgal zindanlarında bulunan esirlerle ilgili rakamlar da veren Bakan El-Ğul şunları söyledi: “İşgal rejimi halen 7000 den fazla Filistinliyi zindanlarda esir olarak tutuyor. Bunların 36’sı bayan, 300’ü çocuk, 12’si milletvekilidir. Esirlerden 700’ü Gazze’den, 400’ü Kudüs ve 1948 yılında işgal edilmiş Filistin topraklarından geri kalanlar ise Batı Yaka’dandır. Esirlerden yine 200’ü idari olarak içerde tutulurken, 850’si birden fazla müebbet cezası alan esirlerdir.”

Arap halkların yeni bir çağın başlangıcında olduğunu söyleyen Ebu Merzuk: “Değişim Motoru Geri Dönmemek Üzere Harekete Geçti”

İslamî Direniş Hareketi (Hamas) Siyasi Birim üyesi Dr. Musa Ebu Merzuk, Mısır’daki gelişmelerden en fazla işgal rejiminin rahatsız olduğunu ve Mısırla yaptığı ikili anlaşmalar ile barış anlaşmasının geleceğinden korktuğunu söyledi.

Filistin gazetesinin kendisiyle yaptığı ve dün (21 Şubat Pazartesi) yayınladığı röportajda Ebu Merzuk şunları söyledi: “Arap rejimlerinin demokrasiye yönelmelerini öncelikle işgal yönetimi istemiyor. Çünkü zamanla yeni kurulacak bu demokratik yapıların işgal rejimine karşı eski tutumları değiştirmelerinden korkuyor.”

Mısır’daki değişimin Batı Yaka’daki yönetimi de etkilediğini söyleyen Ebu Merzuk devamla şöyle konuştu: “Yıkılan Mısır rejiminin kara bulutları Batı Yaka’daki Fetih yönetiminin üzerine de geldi. Diğer Filistin gruplarını bir kenara bırakıp sadece Fetih’i meşru gören ve gösteren Mısır rejiminin gitmesi Fetih için büyük bir kayıptır.”

Arap âleminin yeni bir çağ açtığını söyleyen Ebu Merzuk, “Halklar tam bir özgürlük istiyor ve uzun zamandır kendilerini zulüm ve baskıyla yönetenlerden kurtulma umudu taşıyor. Öncelikle bu despot rejimlere karşı direnme noktasında korku duvarını yıkan bu halklar gerçek bir değişime doğru adımlar atıyor. Ümmetin yaşadığı bu değişimin Filistin davasına olumlu yansımaları olacaktır” dedi.

Ebu Merzuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Değişim motoru bir daha geri dönmemek üzere harekete geçmiştir. Başlayan kitlesel direniş, emperyalistlerin eteğine yapışan bu diktatörlerin yönetimini değiştirecektir. Bu değişim başta Filistin olmak üzere bütün bölgeyi etkisi altına alacaktır.”

Siyonist Kadima Partisi Genel Başkanı Livni: “İsrail Siyasi Çöküş İçinde”

Siyonist işgal devletindeki ana muhalefet partisi Kadima’nın genel başkanı Tzipi Livni, işgal rejiminin şu anda siyasi bir çöküş yaşadığını belirtti.

The Jerusalem Post gazetesi konuyla ilgili haberinde Livni’nin işgal yönetiminin Filistin toprakları içinde inşa ettiği gayrımeşru yerleşkelerin kınanması için BM Güvenlik Konseyi’ne getirilen ancak Amerika tarafından veto edilen kararı değerlendirerek “BM üyesi 14 ülkenin ret oyuna karşılık Amerika’nın veto kararı Amerika’yı çok zor duruma sokmuştur. İsrail’e, kendini savunma noktasında her türlü desteği veren Almanya, İngiltere ve Fransa’nın evet oyu kullandıklarını görüyoruz. Hâlbuki bunlar bizim dostumuz. Onların bu tutumu Amerika’nın yalnız kalmasına neden oldu” dediğini yazdı.

İşgal rejiminin Filistin topraklarında gayrımeşru bir şekilde konut inşa etmesini kınayan bir karar BM Güvenlik Konseyi’ne gelmiş, karar 14 evet oya karşılık 1 oyla reddedilmişti. Kararı veto eden Amerika, işgal rejimini kınanmaktan kurtarmıştı.

Filistinlilerin iç bölünmeyi sona erdirecek güce sahip olduklarını söyleyen Halk Cephesi Feyyad’ın Hükümetine Katılmayı Reddetti

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi Feyyad’ın kuracağı yeni hükümette yer almayacağını belirterek, Feyyad yönetiminden Siyonist işgal rejimiyle sürdürdüğü bütün ilişkileri kesmesini istedi.

Selam Feyyad’ın Halk Kurtuluş Cephesi Genel Sekreteri Abdurrahim Meluh ile yaptığı görüşmenin ardından hareket dün (20 Şubat Pazar) yayınladığı basın açıklamasında, bu hükümetin öncelikle düşmanla sürdürdüğü bütün ilişkileri kesmesi ve Filistin içi sorunlara odaklanması gerektiğini belirtti.

Halk Cephesi yayınladığı açıklamada ayrıca şunları ifade etti: “2005 Kahire bildirgesine bağlı olarak kapsamlı bir iç diyalog için yeni bir komisyonunun kurulup çalışmalarına başlamasında bir sakınca görmüyoruz. Meluh, Feyyad ile yaptığı görüşmede, Filistinlilerin iç bölünmeyi ortadan kaldırmak için önemli belgelere sahip olduklarını iletmiştir.”

Tunus’tan sonra Mısır’a da sıçrayan halk devrimlerinin ardından korkuya kapılan ve esen değişim rüzgârının Batı Yaka’yı da etkilemesinden korkan Selam Feyyad gayrımeşru bir şekilde başkanlık koltuğunda oturan Abbas’a hükümetin istifasını sunmuş, Abbas da istifayı kabul ettikten sonra yeni hükümeti kurması için yine Feyyad’ı görevlendirmişti.

Bilindiği gibi Selam Feyyad’ın kurduğu eski hükümet meclisten güvenoyu alamamıştı. Yine Feyyad’ın kurduğu yeni hükümetin de Hamas’ın çoğunluğa sahip olduğu meclisten güvenoyu alması beklenmiyor. Hamas hareketi korsan bir şekilde kurulan ve meclisten güvenoyu almayan Feyyad hükümetini gayrımeşru görüyor.

Yahudi İnsan Hakları Örgütü: “İsrail Yerleşimcilere Hukuku Uygulamaktan Aciz”

Siyonist işgal rejiminde faaliyet gösteren “Hesap Var” Yahudi insan hakları örgütü işgal rejiminin gaspçı Yahudi yerleşimcilere hukuk ve kanunları uygulamakta aciz kaldığını, askeri kurumların gölgesinde hareket eden ve Filistinlilere karşı her türlü cinayeti işleyen kanun dışı kişi ve cemaatlere hiçbir müeyyide uygulayamadığını belirtti.

Dün (20 Şubat Pazar) yayınladığı raporda çarpıcı bilgiler veren Yahudi insan hakları örgütü, Filistinlilere karış cinayet işleyenlerle ilgili açılan davalardan sadece %10’u hakkında soruşturma açıldığını belirtti.

Örgüt raporda ayrıca şu ifadelere yer verdi: “Batı Yaka’daki İsrail polisinin elindeki 642 dosyadan %78’i Filistinlilere karşı işlenen şiddetle ilgilidir. Yapılan şiddet çoğu zaman takipsizlikle sonuçlanıyor. Bu rakamlar aslında İsrail yönetiminin hukuku uygulama konusundaki başarısızlığını gösteriyor. Dosyaların büyük bir bölümü sumen altı edilirken, bunların çok azı yargıya ulaşıyor. Yargıya ulaşanlar da zaten ciddi bir takip ve cezaya tabi tutulmuyor.”


SON VİDEO HABER

Emlakçılar arasında silahlı çatışma: 2 ölü

Haber Ara