Bağdat'ta da değişim rüzgarları bekleniyor

İYAD EL DÜLEYMİ / Katar gazetesi Arap

Irak, Arap bölgesinde yaşananlardan uzak değil. Zira Bağdat, Arap ve İslam dünyasıyla karşılıklı etkileşim içinde olan önemli bir parça ve öyle de kalacak. Tunus’taki ‘yasemin’in kokusu Mısır’da yayılır yayılmaz Bağdat’a da ulaştı; Iraklılar, içinde bulundukları kötü şartlar dolayısıyla ülkenin dört bir yanında hükümet karşıtı gösteriler düzenledi.

Özellikle de geçen hafta Irak’ın şartlarını düşünenler, ülkedeki gençlerin Tunus ve Mısır’da yaşananlardan etkilenerek bünyelerinde yer etmeye başlayan vatanseverliği gözlemlemeye başladı. Gösteriler, hiç durmaksızın devam ediyordu. Bugün Irak halkının ruhunda birçok şeyi yıkıp geçen sekiz yılın acısı mevcut; yine de görünen o ki Iraklılar da adaletsizlik karşısında daha fazla sessiz kalamadı.

Maliki’nin açıklamaları
Yeşil bölge hükümetleri ve arkalarındaki Amerikan ve İranlı müttefiklerinin Irak’ta mezhepçilik ateşini fitillemeye çalıştıkları ve çoğu zaman başarılı olduklarını düşündükleri doğru. Ancak işin aslı, Iraklılar tek bir halk olduklarını ve -her ne kadar sosyal doku geçen işgal yıllarında çokça zarar görmüş olsa da- birbirlerine kenetlenmelerini sağlayan önemli değerler olduğunu ispatladılar.

Yeşil bölge hükümetinin titremeye başlaması şaşırtıcı. Şaşırtıcı demem ‘cesur bir hükümet’ olduğu için değil; bu hükümetteki dâhilerin açıklamalarının sorunlu oluşundan. Bu kimseler ateşli açıklamalarında, Arap vatanında esen değişim rüzgârının Bağdat’a kadar ulaşmayacağını ifade ettiler. Bu siyaset filozofları daha da ileri giderek, Bağdat’ın kendi rolünü onlardan önce oynadığını ve Amerikan işgalinin Iraklıların istediği değişimi getirdiğini ifade ettiler.

Dahası, Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin geçenlerde yaptığı açıklamalar, oldukça dikkat çekiciydi. Maliki, kendisine ve başarısız hükümetine büyük ölçüde baskı yapmaya başlayan Irak sokaklarındaki krizden nasıl çıkacağını bilmiyor. Bağdat’ta başlayan ilk gösterilerin akabinde, barışçıl gösterinin meşru bir hak olduğunu ve Irak güçlerinin göstericilerin güvenliğini sağlayacağını ifade etmişti, ancak gösterilerin alanının genişlemeye başlamasından sonra Maliki’den bir başka açıklama geldi.

Irak Başbakanı, göstericileri kargaşayı körüklemekle ve dış gündemleri hayata geçirmekle suçladı ve güvenlik güçlerinin göstericilere sert biçimde muamele edeceği uyarısında bulundu. Dahası, Maliki göstericileri terörist olmakla ve siyasi çevreleri de onları kendi çıkarları için harekete geçirmekle suçlayacak kadar ileri gitti.

İhanet cezasız kalmaz
Allah aşkına, bir insanın hizmetlerin kötülüğünü protesto etmek için sokağa çıkması terör mü? Günlük ekmeğini bulamazken dışarıya kaçırılan milyarlarca doları duyan, çokça vaatten sıkılan ve protesto etme kararı alan Iraklılar terörist mi? Yeşil bölge hükümetinin, göstericileri ‘Baas veya Kaide kalıntıları’ ve hatta ‘Bağdat ve diğer Irak kentlerine başka bir gezegenden fırlatılmış yabancı kimseler’ olarak nitelemesi, uzak bir ihtimal olmaz. Zira halk, demokratik siyasi çalışmadan hoşnut değil. Ve Yeşil bölge hükümeti, kendilerine yöneltilen her eleştirinin akabinde açıklama yapmayı alışkanlık haline getirdi.

Evet, geleceğe yönelik değişim süreci fazla uzamayacak ve yarası hâlâ kanamasına rağmen diğer Irak kentleri uzun süre eli kolu bağlı duramaz. Artık halk, korkutma yöntemi, gizli hapishaneler ve yolsuzluk olmadan huzurlu ve özgür ortamda saygın biçimde yaşamanın gereğini ve önemini hissetmeye başladı.
Yeşil bölge hükümetinin, bu durumun bilincinde olmasını arzuluyoruz. Gerçi bu bilinçte olduğundan şüphe ediyorum. Fakat yine de işgal hükümetlerinin kendi halklarına ihanetinin cezasız kalmayacağını bilmesini istiyorum.

Radikal