Yazar Nişanyan CHP'yi ırkçılıkla suçladı, CHP'liler tepki gösterdi

İzmir'in Selçuk ilçesine bağlı turistik Şirince köyünde, aralarında yazar Sevan Nişanyan'a ait butik otellerin de bulunduğu 22 yapının sit alanında kaçak inşa edildikleri gerekçesiyle yıkılmak istenmesi, ırkçılık tartışmasına dönüştü. Yıkım kararıyla ilgili olarak dün (17 Şubat) bir açıklama yapan Nişanyan, CHP'den sadece çirkinlik, ırkçılık, kin ve düşmanlık gördüklerini söyledi. CHP'lilerse ise bugün İzmir İl Genel Meclisi'nde bir basın açıklaması yaparak, ırkçılık iddialarına cevap verdi. Nişanyan'ı rant peşinde koşmakla suçlayan CHP'liler, ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı olduklarını söyledi. Şirince'deki söz konusu 22 bina için İl Özel İdaresi tarafından Eylül 2010'da yıkım kararı alnımıştı. Dün yapılması beklenen yıkım, İçişleri ile Kültür ve Turizm bakanlıklarının devreye girmesiyle durduruldu. Konuyla ilgili açıklama yapan Sevan Nişanyan, Türkiye'deki birçok kişi ve kurumdan destek aldıklarını ancak CHP'den kin, düşmanlık, nefret ve ırkçılık gördüklerini ifade etti. AK Parti örgütünün birçok kademesinden büyük sevgi, yardım ve anlayış gördüklerini kaydeden Nişanyan, "Buna karşın CHP cephesinden sadece düşmanlık, nefret ve kin görüyoruz. Bunun çok acıklı ve çirkin bir şey olduğunu ifade etmek isterim. Kurumsal olarak CHP'den sadece çirkinlik ve ırkçılık gördük. 'Azınlık azgınlığı içinde bir Seven Nişanyan' gibi alçakça bir ifadeyi kullanan onlar. Alçaklık dışında bir anlamı yoktur bu ifadenin." diyerek tepkisini dile getirmişti. Kaçak yapıların yıkımı sürecinde sorumlu olarak gösterilen CHP'li İzmir İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci ve İl Encümeni, Nişanyan'ın kendilerine yönelik suçlamalarına cevap verdi. Değirmenci, yıkım kararlarının yeni olmadığını, tek başına CHP'li üyeler tarafından da alınmadığını belirterek, "Bakanlık topu bize atıyor ama işin asıl çözüm yeri Kültürve Turizm Bakanlığı, yani Ankara." dedi. İl Encümeni'nin CHP'li beş üyesi ve CHP Grup Başkan Vekili Hüseyin Mumcuoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenleyen İl Genel Meclisi Başkanı Değirmenci, CHP'nin, yıkım kararlarını tek başına almamış olmasına rağmen almış gibi gösterildiğini savundu. Encümenin İzmir Valisi Cahit Kıraç başkanlığında beşi bürokrat ve beşi siyasetçi 11 kişiden oluştuğunu söyleyen Serdar Değirmenci, "Encümende, vali dahil altı devlet memuru vardır. Bu kararların hepsi yasaldır. Şirince'de yıkılma kararı kesinleşmiş, 22 yapının yedisi, geçmişte AKP ve CHP koalisyonu döneminde, il encümeninde yedi AKP ve dokuz CHP temsilcisi olduğu zaman alınmıştır. Bu kararların bazılarına yapılan itirazlar, gerek idare mahkemesi gerekse Danıştay tarafından reddedilmiştir." şeklinde konuştu. Kesinleşmiş kararların yerine getirmek üzere yapılan ihalenin ardından yıkım yapılacakken Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın bir yazı göndererek durdurulmasını istediğini belirten Değirmenci, "Bakanlık, koruma amaçlı imar planının uygulanmasında yaşanan sıkıntıların çözüm yollarının tartışılması gerektiğini ve planda revizyon yapılacağı gözönünde bulundurularak davranılmasını içeren bir yazı gönderdi. Ne 'Yıkın' ne de 'Yıkmayın' diyorlar. Köyde telafisi imkansız hukuksal ve mali sorunların ortaya çıkmaması için konunun açıklığa kavuşturulması amacıyla tekrar yazı yazdık, sonucunu bekliyoruz." dedi. İl Genel Meclisi Başkanı Değirmenci, imara aykırı binaları yapan ve kendilerine suçlamalarda bulunan kişinin açıklamalarını hukuk ve imar açısından değerlendirdiklerini, duygusal hareket etmediklerini belirtti. Değirmenci, "Yasaların bize gösterdiği yolda hareket edeceğiz. Bu işi imar ve hukuk dışına çekmek, Nişanyan'ın işine geliyor. Onun istediği yönde tartışmaya girmeyeceğiz. Biz Canan Arıtman'ın değil, Mustafa Kemal'in, İsmet İnönü'nün ekolünden geliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken Türk'ü, Ermeni'si, Çerkez'i birlikte hareket etmiştir. Irkçılığa, ayrımcılığa karşıyız." diye konuştu. CHP Grup Başkan Vekili Hüseyin Mumcuoğlu da yıkım sürecinde partilerine karşı söylenenlere cevap verdi. Mumcuoğlu, "Partimize yapılan tüm saldırıları reddediyorum. Bu tamamen kişisel ranta yönelik bir saldırıdır. Bu tür suçlamalarla bilgi kirliliği yaratılarak kamuoyu yanıltılmaktadır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yaptırılan 1/25 binlik koruma amaçlı imar planının bir bölümü bizden önceki dönemde Meclis tarafından onaylanmış ancak bir kısmı Danıştay tarafından iptal edilmiştir." dedi.