MHP GENEL BAŞKANI BAHÇELİ MERSİN'DE: -'TÜRKİYE'DE, MISIR'IN TAHRİR MEYDANI'NDA

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Türkiye'de, Mısır'ın Tahrir Meydanı'ndaki bölücü organizasyonun altyapısının oluşturulmaya çalışıldığını' iddia etti.
Bahçeli, bir dizi etkinliğe katılmak üzere geldiği kentte, Mersin HiltonSA Oteli'nde sanayici ve iş adamlarıyla akşam yemeğinde buluştu. Bahçeli, buradaki konuşmasında, ekonominin, sosyal huzur ve siyasal istikrarla çok yakın bağı ve ilişkisi olduğunu söyledi.
Güven, iş birliği, umut ve iyimserlik olmadan arzu edilen refah ve zenginliğe ulaşmanın neredeyse imkansız olduğunu bildiren Bahçeli, şöyle devam etti:
'Bugün Türkiye'nin belki de en büyük açmazı, işte buradadır. Ekonominin ve iş hayatının kalıcı ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlaması, her şeyden önce sözde gerçeklerin üstünü örtmekle hayat bulmamaktadır. Propaganda üstünlüğünün etkisiyle şuurunu kaybeden siyasi sorumluluk sahipleri, gerçekleri görmeme konusunda inat ve ısrar ettikçe, hayırlı ve olumlu bir ekonominin tesis edilmesi çok zor olacaktır. Açıkça söylemek lazımdır ki ekonominin güçlenmesi ve bir üst aşamaya geçmesi için her alanda intizam şarttır. Gerilim hatlarının zayıflaması, çatışma dinamiklerinin gerilemesi bir an önce sağlanmalıdır. İş adamlarımızın yaptıkları ve yapacakları yatırımların ticaret ilişkilerinin fabrika veya tesis açmalarının yolu güvenliğin sağlanmasıyla yakından ilişkilidir. Bu görev de mutlaka ama mutlaka hükümetindir. Gösterilecek aymazlığın sonuçları, tıpkı bugünkü gibi ağır olacaktır.'
Ekonomik ilişkilerdeki denge ve ahengin ancak huzurlu toplumlarda neticeye ulaşacağının unutulmamasını isteyen Bahçeli, 'Ne var ki ülkemizin kargaşa ve karanlık bir ortama girmesi, iş hayatını olumsuz etkilemektedir. Terör bu haliyle ekonomik güvenliği de tehdit etmektedir ve iş aleminin bu yöndeki endişeleri ziyadesiyle artmıştır' dedi.

-'İSYAN PROVALARI'-

Türkiye'nin iyi yönetilmediğini iddia eden MHP Genel Başkanı Bahçeli, şöyle konuştu:
'Böyle gittiği sürece de iyiye ve güzele ulaşmamız mümkün değil. İnsanımız mutsuz ve yaşamından kaygılıdır. Yarınlar belirsizdir ve kimin başına ne geleceği, nasıl bir suçlamayla karşılaşacağı bilinmemektedir. Sosyal gerginlik ve siyasal öfke artarak devam etmektedir. Vatandaşlarımızın birikimleri ve güçlükle bankalara faiz ödemekle elde ettiği evi, otomobili kundaklanmakta ve maskeli teröristler ön plana çıkmış durumdadır. Geçtiğimiz günlerde Mersin'de bir kahvehaneye atılan molotofkokteyli, bir insanımızın hayatını tehdit etmiştir. Şehirlerde isyan provaları yapılmakta, nefret dalgaları gittikçe yayılmaktadır. Türkiye'de Mısır'ın Tahrir Meydanı'ndaki bölücü organizasyonun altyapısı oluşturulmaya çalışılmakta. Terörist faaliyetler ülkemize kan kusturmaktadır. İşte bundan da iş başında olan iktidarın herhangi bir şikayeti yok.'

-DARBE İDDİALARI VE EKONOMİK DURUM-

'Bu esnada terörle mücadele edenler, indirilmeye çalışılmakta. Uzayan ve bir türlü sonuçlanmayan sözde darbe iddiaları toplum ve devlet hayatının üzerine çökmüştür' diyen Bahçeli, şunları kaydetti:
'Şüphesiz darbeci kim ya da kimlerse hakkından gelmek ve adalet önünde hesap vermesini sağlamak, hepimizin boynunun borcudur. Milletin vermediği bir yetkiyi gayri hukuki ve ahlaki yöntemlerle elde etmeye çalışmaya kimsenin hakkı yoktur. Demokrasinin korunup kollanması ve Cumhuriyetin canlılığının sağlanması her vatandaşımızın en temel görevidir. Buna inancımız tam. Ne var ki darbeci diyerek bölücü terörle mücadele eden kahraman askerlerden hesap sormaya da hiç kimsenin hakkı yoktur. Ve bunları milletimiz affetmeyecektir, unutmayacaktır. Nitekim göz bebeğimiz olan Türk Silahlı Kuvvetleri'ni darbe yapmak için fırsat kollayan bir kuruluş olarak göstermek, kimseye fayda sağlamayacak. Üzülerek ifade etmeliyim ki Türk milleti karanlık ve çıkmaz bir sürece çekilmek istenmekte.'
Adalet kurumlarının tam olarak kaos görüntüsü verdiğini savunan Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Bununla birlikte demokrasinin ve özgürlüklerin arttığı iddia edilse de bu pratiğe bir türlü yansımamakta, toplum ve devlet hayatı yönsüz ve idealsiz bir düzlemde kalmaya mahkum edilmiştir. Bundan dolayı karanlık tablo Türkiye'yi tehdit etmekte, ekonominin başını kaldırmasına izin vermemektedir. Bu itibarla tehlike hat safhadadır ve para kazanmak, yeni yatırımlar yapmak sıkıntılı bir duruma gelmiştir. Ekonominin yürüyen aksamı pas tutmuş, birçok faktörün bir araya gelmesinden dolayı da çürüme aşamasına gelmiştir. Meseleyi yalnızca enflasyon oranının düşmesine, işsizlik oranının sözde gerilemesine indirirsek, bu durumda Türkiye ekonomisinin nereye gittiğini asla fark edemeyiz.'
Siyaset ile ekonomi arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu vurgulayan Bahçeli, şunları söyledi:
'Bunu anlamamış veya anlasa da ihmal etmiş siyasi zihniyetlerin, ekonomik sisteme katkı sağlamaları ve omuz vermeleri imkansızdır. Bugünkü şartlarda Türkiye ekonomisinin yeni perspektiflere, yeni ufuklara ihtiyacı var. Geleneksel alışkanlıkların ve kurumların reforma tabi tutulması, kültürel ve mili gerçeklerimiz çerçevesinde yeniden yorumlanması gerekir. Çünkü hepimiz yıllardan beridir, yoksulluğu, üretimsizliği, işsizliği ve gelir dağılımındaki muazzam dengesizliği konuşmaktan yorulduk. Yatırım artırıcı ve büyümeyi zinde tutucu yaklaşım ile politikaları mutlaka hayata geçirmeliyiz. Bunun dışında başka da bir şansımız olmadığı düşüncesindeyim. Dünyada küreselleşme bağlamında son derece yakıcı siyasi ve ekonomik gerilim hattı devrededir. Geride kalan ve yorulan milletlerin geleceğin dünyasında yerinin olması zordur. Gelecekte daha büyük buhranlarla karşılaşmamız için, bugünden dikkatli ve uyanık olmak zorundayız. Artı olarak geleceğin lider ülke Türkiye'sine ulaşmayı vazgeçilmez bir görev olarak düşünüyoruz. Tarımdan sanayiye, hizmetler sektöründen ticaret hattına kadar iddialı ve küresel değerlerle rekabet edebilen Türk şirketlerinin varlığını çok önemsiyoruz ve üzerimize düşenleri yapma konusunda da asla geri durmayacağız.'
Yemeğe, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır, Mersin milletvekilleri Kadir Ural, Behiç Çelik ve Akif Akkuş'un yanı sıra çok sayıda sanayici ve iş adamı katıldı.