FENERBAHÇELİ YÖNETİCİLERİN BASIN TOPLANTISI (2) -YÖNETİM KURULU ÜYESİ ÖZSOY:

Fenerbahçe Kulübü, bayan basketbol takımının eski oyuncusu Diana Taurasi'ye doping kullandığı gerekçesiyle uygulanan tedbir cezasının kaldırılmasının ardından tepkisini sürdürdü.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı Basın Odası'nda medya mensuplarının karşısına çıkan Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Şekip Mosturoğlu ile basketboldan sorumlu yönetim kurulu üyesi Semih Özsoy, özellikle Hacettepe Üniversitesi Türkiye Doping Kontrol Merkezi ve Türkiye Basketbol Federasyonu Sağlık Kurulu'na tepki gösterip, sorumluları istifaya davet etti.
Şekip Mosturoğlu'nun ardından konuşan Semih Özsoy, Beşiktaş Cola Turka maçının ardından oyuncuları Peny Taylor ve Hanna Horakova'nın doping örneklerinin Köln'de test edilmesi için imza attığı için vatan haini ilan edildiklerini belirterek, 'O dönemde vatan haini olarak bizi ilan edenlerin, Türkiye'ye verdikleri bu zarar karşısında ne yapacaklarını merak etmekteyim. Diklenmek ayrıdır, dik durmak başka bir şeydir. Fenerbahçe Kulübü oyuncusunun arkasında durmuş ve haklılığını tüm kamuoyuna göstermiştir' dedi.
Özsoy, Türkiye Basketbol Federasyonu (TBF) Sağlık Kurulu Başkanı Turgay Atasü'ye de tepki gösterdi.
'Sayın Atasü'nün dediği gibi, 'Ben doping yaptım' diyen sporcu var mıdır bilmiyorum ama, 'Ben beceremedim, insanların kariyeriyle oynadım ve geleceklerini mahvettim' diyerek bırakıp giden eminim vardır' diyerek şöyle devam etti:
'Bunun telafisi için, daha ceza kesilmeden cezayı açıklayanlar, önyargıyla fikir ve bilgi sahibi olmadan konuşanlar, eminim bunun telafisini de şimdi biliyorlardır. Bunun cevabını verip, ne yapmamız gerektiğini söylemeleri gerekir. Biz oyuncumuza ilk günden beri inanıyor ve onun doping yapmadığını biliyorduk. Bunu başkanımızdan, takım kaptanına kadar herkes biliyordu. Bu üzüntülü zor günleri ancak böyle aşabildik. Bu sadece Fenerbahçe'nin meselesi değil, ulusal bir meseledir. Avrupa'da kimsenin durduramadığı Fenerbahçemizi maalesef Hacettepe Üniversitesi Doping Kontrol Merkezi durdurmuştur. Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı oyuncularından Avrupa Ligi şampiyonluğu sözü alınmıştı. İnşallah yine olacağız da. Ama olamazsak bunun maddi manevi hesabını kim verecek?'

-'HAK EDİLMEYEN DAVRANIŞLARLA KARŞILAŞTIK'-

Semih Özsoy, Taurasi'de doping tespit edildiğinin açıklanmasının ardından Fenerbahçe olarak hak etmedikleri davranışlarla karşılaştıklarını söyledi.
Son oynanan Galatasaray maçı öncesi WADA'dan gelen iki yetkilinin antrenmanda 2 oyuncularından doping örneği almak istediklerini, salonda bulunmayan iki oyuncunun evine gidildiğini aktaran Özsoy, 'Bu bizim açımızdan kabul edilemez ve rencide edicidir. Bizi bu hale düşürenler hesabını vermelidir' diye konuştu.
Taurasi'nin Türkiye gelmesinin uzun bir çalışma sonunda 1 yıllık süreç aldığını ancak bu oyuncunun kaybedilmesini ise 1 dakika sürdüğünü anlatan Özsoy, 'Bu oyuncunun tekrar Türkiye'ye gelmesi Fenerbahçe'nin değil, kamuoyunun güven tazelemesinden geçmektedir. Öyle bir oyuncudur ki, kontratına başarılara endeksli maddeler koydurtmuş biridir. Hak etmediği bir şey yaşadı ve bu da bizi çok üzdü. Dünyada bu sene en çok WNBA oyuncusu oynatan lig olarak Türkiye'nin dışarıya verdiği bu resmi elbirliği ile düzeltmemiz gerekmektedir. Fenerbahçe elinden geleni yapmaktadır ancak bu yanlışı yapanlar istifa etmelidir ve istifa etmeden önce de ne yapılması gerektiğini bence söylemelidirler' dedi.

-SORU-CEVAP BÖLÜMÜ-

Konuşmaların ardından Şekip Mosturoğlu ve Semih Özsoy medya mensuplarının sorularını yanıtladı.
Fenerbahçe'ye karşı bilinçli bir eylem mi olduğunu düşündükleri sorusuna, Semih Özsoy, 'Buna inanmak istemeyiz. Böyle olacağını düşünmüyoruz. Yapılanların Türkiye ve Fenerbahçe'ye verdiği zararı insanın düşmanı bile yapmaz. İş bilmeyen, beceriksiz insanların yanlışı olarak düşünüyorum' yanıtı verdi.
Şekip Mosturoğlu ise, Türkiye Doping Kontrol Merkezi'nin siyasi bir güç odağı haline geldiğini ve büyük maddi kazanç sağladığını iddia ederek, 'Bu konunun temel sorumluları, konuyu tartıştırmayanlardır. Kaş yapacağız derken göz çıkarıp, böyle bir sonuçla karşılaşabiliriz. Avrupa Ligi şampiyonu olabilecek bir takımımızı bu hale getirebiliriz' dedi.
Yaşanan skandaldan dolayı Fenerbahçe'nin hem maddi hem de manevi zararlar gördüğünü anlatan Mosturoğlu, şu ifadeyi kullandı:
'Kaybedilen manevi değerler önemlidir. Dünyanın en önemli oyuncusunu Türkiye'ye getirdik. Futbolda Messi'nin transferi kadar önemlidir. Gidiş şekli ise yüz kızartıcı bir durumdu. Yetersiz insanların yarattığı bir sonuç olmuştur. Bu durumu gidermek Fenerbahçe'nin elinde değildir. Güvensizliği gidermek yıllar alacaktır. İlgili kurum ve kuruluşlardan da hesabı sorulacaktır. Bunun peşinde olacağız. Yıllar sürebilir ama yapacağız. Peşinen sporcumuz ve kulübü suçlayanlar, leke atanlar, alay malzemesi haline getirenler olmuştur. Bunlar da yargı önünde hesabını vereceklerdir. Beklentimiz, bir an önce federasyonun sporcuların maçlarda yer almasını sağlayacak adımları atmasıdır.'
Taylor ve Taurasi'nin yeniden dönüp dönmeyecekleri konusunda, sporcuların kulüple sorunu olmadığını ve kulübün her türlü fedakarlığı yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Mosturoğlu, 'Ortada Türkiye'ye karşı bir güvensizlik ortamı vardır' dedi.
Mosturoğlu, Ceyhan Belediyesi'nin yaptığı gibi maçlarını tekrar oynama talepleri olmadığını ancak hem maddi hem de manevi mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini kaydetti.