AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ PROJESİ BİLGİLENDİRME TOPLANTISI -PROJE ŞİRKETİ GEN

Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim Anonim Şirketi Genel Müdürü Alexander Superfin, Mersin Akkuyu'da yapmayı planladıkları nükleer santral inşaatına Türk şirketlerinin yüzde 30-35 düzeyinde katkı sağlayabileceklerini düşündüğünü bildirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile hükemetlerarası anlaşma çerçevesinde Rusya tarafından kurulan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş. (Proje Şirketi) tarafından ortaklaşa düzenlenen, 'Akkuyu Nükleer Güç Santrali Bilgilendirme Toplantısı' Ankara Rixos Otelinde yapıldı.
Toplantıda konuşan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Elektrik Üretim A.Ş. Genel Müdürü Alexander Superfin, şirketlerinin iki ay önce kurulduğunu, fakat bu süreçte yalnız olmadıklarını, Türk ve Rus yetkililerin yanlarında olduğunu söyledi.
Genç bir şirket olmalarına rağmen kısa sürede çok önemli adımlar attıklarını, Türk devlet kuruluşlarıyla görüşerek beklentileri detaylarıyla öğrendiklerini, ayrıca Mersin'de yerel yönetimle ve iş adamlarıyla görüşmeler yaptıklarını, bölgede lojistik altyapı, inşaat arazisi ve projeye yerli işgücünün dahil edilmesi konularında incelemeler yaptıklarını anlatan Superfin, Türk tarafından kendilerine verilen desteğe teşekkür etti.
Nükleer santralin çevreye olan etkileri konusunda da çalışmalar başlattıklarını kaydeden Superfin, şunları söyledi:
'Bir kontrol planı yapmaya başladık ve en önemlisi araştırma ve etüt mühendislik çalışmaları için hazırlıklara başladık. İlk Rus mühendis grubunun inşaat arsasına Mart ayının ilk haftasında varması bekleniyor, Bu bizim için büyük bir başarı. Akkuyu nükleer santrali daha önce dünya çapında denenmiş teknoloji ile inşa edilecek'
Superfin, santralin güvenlik sisteminin dünyadaki en modern sistemlerden biri olduğunu da vurguladı.

-RUSYA'DA NÜKLEER EĞİTİM-

Nükleer santralin çalıştırılması konusunda belli bir tecrübeye ihtiyaç bulunduğuna dikkat çeken Alexander Superfin, tecrübe edinmeleri için Türk öğrencilerin bu konuda Rusya'nın en önemli üniversitelerinde eğitim göreceklerini söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı ile de görüşerek ilk aşamada 50-60 kişilik bir öğrenci grubunu eğitmeye hazır olduklarını belirten Superfin, 'Rusya bu öğrencilerin tüm masraflarını karşılayacak' dedi.

'TÜRKİYE'DE YAŞAYANLAR ENDİŞE ETMESİN'-

Superfin, 'Nükleer santralin yanında herkesin nasıl güvenlik içinde yaşayacağı göstereceğiz. Birçok ülkede çocuklar kendi ailelerini davet ediyorlar böyle santrallere. Çevrenin korunması ve atom elektrik jenerasyonu ile beraber geleneksel sanayinin nasıl yan yana olabileceğini göstermek bizim önceliklerimiz arasında' diye konuştu.
Atom enerjisinin geleneksel logosunun yeşil bir yaprak olduğunu söyleyen Genel Müdür, 'Türkiye'de yaşayanlar, bölgede yaşayanlar, tarım yapanlar, aileleri ve ürünleri için hiç endişe etmesin' dedi.
Söz konusu projenin Rusya Federasyonu ve Türkiye arasındaki ticaret ve işbirliğini daha da geliştirecek tarihi bir proje olduğunun altını çizen Superfin, 'Bu boyutla bir proje hem Rusya hem de Türkiye siyaseti için büyük bir adım. İlişkilerimiz yeni bir seviyeye çıktı. Kolay bir model geliştirmedik, ama bu model dünyada bir ilktir' ifadelerine yer verdi.
Geliştirdikleri modelin adını 'Yap, işlet, sahip ol' olduğunu söyleyen Superfin, Türk kuruluşlarıyla çok yakından işbirliği yapacaklarını bildirdi. Superfin, 'İşletilmeye başladığı zaman TETAŞ ile beraber elektrik satışıyla ilgili uzun vadeli bir anlaşma imzalanacak. Sadece ilk 15 yıl değil, daha sonraki aşamalarda da devam etmesini istiyoruz' dedi.

-SUPERFIN NOTERİ İKNA ETTİ-

Konuşmasında iki gün önce bazı belgelerinin onayı için bir notere uğradıklarını anlatan Superfin, şöyle devam etti:
'Noter bizim kim olduğumuzu öğrenince Türkiye'de bir nükleer santralin kurulmasına karşı olduğunu söyledi. Ben ona atom enerjisi hakkında iki saat boyunca bilgi verdim. Notere gelen bazı kişilerden de karşı çıkanlar oldu, bazıları bilgilerinin olmadığını, bir üçüncü grup da Türkiye'nin böyle bir santrale sahip olması gerektiğini söyledi. Noterden ayrılırken o noter (Siz benden 7 belge istediniz, ben sizden sadece 2'sinin parasını alacağım. Bu santrale benim de katkım olsun) dedi. Türkiye'nin modern enerji yüzyılına girdiğinden dolayı da gurur duyduğunu söyledi.'

-SANTRALİN FİNANSMANI-

Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Superfin, santralin finansmanının nasıl karşılanacağının sorulması üzerine, finansman planının henüz tam olarak oluşmadığını, bu konuda çeşitli kaynakları incelediklerini bildirdi. Superfin, 'Bir kısmı yatırım şeklinde olacak, bir kısmı da Rusya Federasyonu'nun devlet kredilerinden ayrılacak. Bu konuda devlet ve özel yatırımların oranına henüz karar erilmemiştir. Bugün itibariyle maliyeti kesinleştirmeye çalışıyoruz. Bunlar bittikten sonra kesin oranlara karar verilecek' dedi.
Superfin, kendilerine bir çok Türk şirketinin gelerek teklif sunduğunu, kendilerinin de Türk şirketlerini ve imkanlarını araştırdıklarını kaydederek, 'Özellikle malzeme, montaj ve inşaata katkı sağlayabilecek şirketleri arıyoruz. Mühendislik, araştırma alanında da bize yardımcı olabilecek Türk şirketlerini arıyoruz. Türk iş dünyasının bütün temsilcilerine kapılarımız açıktır' şeklinde konuştu.
Santralde Türk şirketlerinin ne kadar katkısının bulunacağını şimdiden söyleyemeyeceklerini ifade eden Superfin, 'Malzeme sağlanması ve montaj konusunda Türk şirketlerinin yüzde 30-35 düzeyinde katkı sağlayacağını düşünüyorum' değerlendirmesinde bulundu.

-MÜSTEŞAR YARDIMCISI SEFA SADIK AYTEKİN-

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Sefa Sadık Aytekin de anlaşmanın iki ülke arasındaki onay sürecinin, 27 Aralık 2010 tarihi itibariyle karşılıklı diplomatik nota teatisi yoluyla tamamlandığını anlattı. Aytekin, Akkuyu'da VVER 1200 tipinde 4 adet reaktör inşa edileceğini bildirdi.

-1 KİLOGRAM URANYUM NE KADAR ENERJİ ÜRETİR?-

Toplantıda bir sunum yapan Rus şirketi Atomtroyeksport şirketinin temsilcisi, halen dünyada 442 adet nükleer santralin çalıştığını, 65 santralin de inşaatının devam ettiğini bildirdi. En çok nükleer santrale sahip ülkelerin ABD, Japonya ve Fransa olduğunu belirten temsilci, Fransa'nın kullandığı enerjinin yüzde 80'ini nükleer enerjiden karşıladığına dikkat çekti.
Petrol ve doğalgazın fiyatı ve ömrü düşünüldüğü zaman alternatif enerji kaynaklarına ihtiyaç bulunduğuna işaret eden temsilci, 1 kilogram bir uranyumun ürettiği enerjiyi üretebilmek için, 14 bin metreküp doğalgaz, 70 bin kilometrekare güneş paneli ve 4 bin kadar rüzgar türbini kurulması gerektiğini bildirdi.
Uranyumun diğer enerji kaynaklarına göre çok düşük miktarda atık çıkarttığını ve bu atıkların taşınması sırasında bugüne hiçbir sorun yaşanmadığını vurgulayan temsilci, nükleer atıkların 10 bin yıl boyunca etkisini kaybetmediği söyleminin de yanlış bir bilgi olduğunu belirterek, 'Geleneksel enerji kaynakları atıkları ile karşılaştırırsak nükleer atıkların ömür süresi uzun değil. Mesela 300 yıldan az bir sürede yok oluyor bunların etkisi' dedi.
Şirket olarak nükleer santral konusunda 50 yıllık bir tecrübeye sahip olduklarını kaydeden temsilci, bugüne kadar 30 bin MW güce sahip 48 adet santral yaptıklarını bildirdi. Türkiye'de kuracakları reaktör tipinin VVER Reaktörü olduğunu belirten temsilci, bu konuda çok tecrübeli olduklarını ve söz konusu sistemin en yüksek güvenlik seviyesinde sahip olduğunu bildirdi.
Akkuyu'da kurulacak santralde hem aktif hem de pasif güvenlik sistemi kullanılacağını belirten temsilci, 2 katlı beton koruması olan sistemin hem santralde çalışacak personel, hem çevre hem de insanlar için son derece güvenli olduğunu vurguladı.
Temsilci, Akkuyu'da kullanılacak reaktör tasarımına depremin etkisinin olasılığının da hesap edildiğini ve reaktörün kullanım süresinin 60 sene olduğunu bildirdi.
Toplantıya, Başbakanlık, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının üst düzey bürokratlarının yanı sıra Adalet, Bayındırlık ve İskan, Milli Eğtim, Savunma, Sağlık, İçişleri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sanayi ve Ticaret, Tarım ve Köyişleri, Maliye, Çevre ve Orman, Kültür ve Turizm Bakanlıkları ile Yatırım Ajansı, EPDK, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Özelleştirme, Savunma Sanayi, Kamu Düzeni ve Güvenliği, Dış Ticaret, Hazine, Gümrük Müsteşarlıkları, TÜBİTAK, Anadolu Ajansı, TRT, Haceettepe Üniversitesi ve Rusya Büyükelçiliğinden temsilciler katıldı.