Mısır Devrimi'nin kaderi generallerin elinde

Haber Merkezi / TİMETURK

Mısır ordusunun dün Tahrir meydanını göstericilerden arındıran ve daha sonra anayasa ve parlamentoyu fesheden eylemleri ordunun Mısır’ın kaderini belirlemede ne kadar etkili olacağını açığa vurdu.
Her iki eylem haklı bulunabilir. Ülkenin normalleşmesi, ekonomik olarak olmasa da, için başkentin merkezi göstericilerle sürekli bloke edilemez. Anayasa ve hileli 2010 seçimlerinin ürünü olan parlamentonun feshi hakkında Hüsnü Mübarek’in birkaç bağnaz taraftarından başka hiç kimse kötü hissetmeyecektir.
Bununla birlikte, Mısır yeni bir demokratik döneme doğru ilk sendeleyen adımlarını atarken askerin nihai niyetleri konusunda ihtiyatı elden bırakmamalıdır.
6 ay Mısırın ilk özgür ve adaletli seçimi için çok uzun bir süre. Bununla birlikte, ordunun kendince bu süre konusunda ısrar etmesini makul kılan sebepler var. Müslüman Kardeşler Mübarek rejimine karşı en iyi organize olan muhalif hareket olduğu için, Ordu erken bir seçimin büyük oranda Müslüman Kardeşlerin lehine sonuçlanacağını ve daha liberal ve seküler grupları dezavantajlı konuma sokacağını düşünmüş olmalı. Daha kötümser bir görüş, Genelkurmay Başkanının, Field Marshal Tantawi, kendisinin de kilit bir ismi olduğu eski düzenin bekçilerine zaman kazandırarak tekrar otoriteyi ele geçirmeleri ve Mübarek rejimini yeni bir yüzle sürdürmeleri doğrultusundadır.
General Marshal’ı yaşlı ve değişime direnen biri olarak tanıtan Wikileaks tarafından sızdırılan Amerikaya ait diplomatik bir rapor Genelkurmay Başkanının yeni bir Mısır’ın doğumu konusunda bir rol oynayacağına dair hemen hemen hiçbir ümit vermiyor. Mısır’ın Tantawi’den gerçekçi bir şekilde bekleyeceği tek şey tehlike belirtisini anlamış olması ve statükoyu tekrar inşa etmeye kalkışmamasıdır. Gelişen dünya, ulusu kurtarmak için müdahale eden fakat daha sonra güçlerini sonsuz olarak pekiştiren ordu örneklerini, örneğin Burma ve Cezayir, barındırıyorsa da, Mısır’ın ilham alacağı örnekler mevcuttur. Çok uzun yıllar değil yakın zamanda Türkiye’de ordunun sürekli Ankara’da en üst mevkide olacağına dönük bir kanı vardı çünkü ülkenin demokratik gelenekleri sorumlu sivil politikacılar yetiştiremeyecek kadar zayıftı. Fakat zaman bu kanıyı çürüttü. Çünkü Türkiye’de demokrasi kökleşti ve bu, seçilmiş siyasetçilerin bir zamanların kudretli generallerini dereceli olarak siyasetin dışında tutmasına olanak sağladı. Türkiye’nin asker yönetiminden sivil yönetime geçişi yavaş ve sancılı oldu. Bu Mısır’ın istikrarlı bir demokrasiye hemen bir günde ulaşamayacağını göstermek açısında güzel bir örnektir.
Kritik olan, kalan 6 aylık süre zarfında ordunun demokrasi yanlıları arasında yaşanan güveni zedelememesi ve istikrarı dar bir çerçevede ele almamasıdır.
Her şeyden öte, Ordu seçim için konulan 6 aylık zamana sadık kalacağını ve Mübarek rejiminin anayasal hilelilerine ve araçlarına başvurarak belli partileri saf dışı bırakıp kendi destekledikleri partilerin ön plana çıkarmayacağını açık bir şekilde ifade etmek zorundadır. Birçok insan, özellikle Arap dünyasının despot yöneticileri, Mısır devriminin başarısızlıkla sonuçlanmasını arzulamaktadır. Onları hayal kırıklığına uğratmak Mısır ordusunun elinde…

The Independent gazetesinin dünkü başyazısı Ergin Yaman tarafından timeturk.com için tercüme edilmiştir.