LÖSEMİ HASTASI KIZIN YAŞAM MÜCADELESİ FİLME KONU OLDU -UYGUN İLİK BULUNAMADIĞI
Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde uygun ilik bulunamadığı için hayatını kaybeden 12 yaşındaki lösemi hastası kızın yaşam mücadelesi filme çe
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-15 14:53:00
1999 Marmara Depremi'nde anne ve babasını kaybeden Zeynep Can Yağlı (12), ablası ile yaşamaya başladı. 2005 yılında lösemi hastalığına yakalanan Yağlı, ablasıyla birlikte Lösemi ve Kanser Hastaları Sağlık Eğitim Derneğine (KANSERDER) başvurdu. Bir süre ilaç tedavisi gören küçük kız, 2006 yılında ilik nakli yapılamadığı için hayatını kaybetti.
KANSERDER yetkilileri, lösemi hastalığına dikkati çekmek amacıyla küçük kızın dramını, gerçek hayattan kişilerin rol aldığı filme çekti. Doktorlar, polisler, öğretmenler ve öğrencilerin rol aldığı 90 dakikalık film, Adapazarı Kültür Merkezi'nde (AKM) 21 Şubat Pazartesi günü gösterime girecek.
KANSERDER Başkanı Nihal Akar, gazetecilere yaptığı açıklamada, derneğin faaliyetleri süresince onlarca yaşam hikayesiyle karşılaştıklarını ve yaşanan sıkıntıları kamuoyuna anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
Hastaların sıkıntılarını gerekli kişilere ulaştıramadıklarını düşündükleri için küçük kızın yaşamını filme konu ettiklerini ifade eden Akar, 'Marmara Depremi'nde de anne ve babalarını kaybetmiş olmaları içimizi acıttı. Özellikle yaşadıkları maraton ve sonunda üzücü bir sonuçla karşılaşmamız nedeniyle tüm gerçekliğiyle böyle bir hayat hikayesine yer vermeye çalıştık. Amatörce de olsa bir filmle küçük kızın yaşadıklarını paylaşmak istedik' dedi.
Filmin tamamen Sakarya'da çekildiğini belirten Akar, 'Filmde gerçek kişiler rol aldı. Gerçek doktor, hemşire, öğretmen ve okul kullanıldı. Aynı zamanda hastaların tedavi için farklı illere taşınmalarını üstlenen otobüs firması çalışanları da yer aldı. Hastalara zaman zaman kan bulmamızı sağlayan çevik kuvvet ekipleri de rol aldı. Filmdeki ismiyle Eda'mıza kan lazımdı. Çevik kuvvet ekipleriyle kan bulma sürecini anlatmaya çalıştık. Gerekli kanı çoğu zaman emniyet teşkilatından buluyoruz. Sakarya Çevik kuvvet ekibimiz o sahnede çok güzel yer aldılar' şeklinde konuştu.
'HERKES FİLMDE YÜREĞİNİ ORTAYA KOYDU'-
Filmde, lösemi hastasının tedavi maratonunu, sosyal, maddi manevi sıkıntılarını işlemeye çalıştıklarını anlatan Akar, filmi izleyenlerin gözyaşlarına hakim olamadığını bildirdi.
Eski Sakarya Valisi Hüseyin Atak ve İl Milli Eğitim Müdürü Murat Yazıcı'nın da filme destek verdiğini ifade eden Akar, 3 bin liraya mal olan filmin masraflarını Erenler ve Serdivan Belediye başkanlarının karşıladığını anlattı.
Kamera çekimlerini bir basın mensubunun üstlendiğini kaydeden Akar, 'Profesyonelce olmadı ama en dikkat çekici noktası da bu. Herkes filmde yüreğini ortaya koydu. İlik bulunamayışının sıkıntısını da filmde işledik. Aylardır nakil bekleyen ve gözünüzün önünde eriyen hastalarımız var. Çekimler yaklaşık üç ay sürdü. Hasta kızımızı canlandıran iki gencimiz vardı. Hastalarla çok güzel empati yaptılar. Ev sahibini de bir yakınımız oynadı. Gözyaşlarına kadar gerçekti. Filmde yer alan insanlar zaman zaman hıçkırıklara boğuldu' diye konuştu.
Filme konu olan küçük kızın, bir yıldan fazla doku nakli beklediğini ve bu nedenle hayatını kaybettiğini hatırlatan Akar, şöyle konuştu:
'Deprem öncesi orta halli bir yaşantıları olduğunu tahmin ediyoruz. 1999 depremi herkesin hayatında dönüm noktası oldu. Anne ve babalarını kaybettiklerini öğrendik. Ablanın bir hayat mücadelesi vardı. En güzel şansları da ev sahiplerinin onlara güzel bir şekilde kol kanat germeleriydi. Lösemiye yakalanınca hayatın zor şekilde karşılarına çıktığını gördük. Filmde ev sahibi rolünde de bir arkadaşımız oynadı. İlaç tedavisiyle belirli bir aşama kaydedildi. Bir yıldan fazla süreyle doku arandı, o sırada kaybettik zaten. 2006 yılının sonlarında hayatını kaybetti.'
Akar, filmin 21 Şubat Pazartesi günü AKM'de gösterime gireceğini sözlerine ekledi.
Haber Ara