AB-GÜNEY KORE SERBEST TİCARET ANLAŞMASI -TEPAV, ANLAŞMANIN TÜRKİYE'DEKİ OTOMOTİ
AB ile Güney Kore arasında imzalan serbest ticaret anlaşmasının iki tarafa fayda sağlarken, Türkiye'deki otomotiv sektörünü olumsuz etkile
15 Yıl Önce Güncellendi
2011-02-15 12:44:00
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının (TEPAV) 'AB-Güney Kore Serbest Ticaret Anlaşması Türkiye Otomotiv Sektörü İçin Bir Tehdit mi?' başlıklı Politika Notu yayımlandı.
TEPAV'dan yapılan yazılı açıklamada, Not'ta, AB'nin yeni dış ticaret politikasının, Hindistan, Güney Kore ve ASEAN ülkeleri (Endonezya, Malezya, Singapur, Tayland, Filipinler, Vietnam, Kamboçya, Laos, Myanmar ve Brunei Darusselam) ile serbest ticaret anlaşması (STA) yapılmasını da içerdiği hatırlatıldı.
Not'ta şunlar kaydedildi:
'AB'nin Güney Kore ile imzaladığı STA, bu yeni politikanın ilk adımıdır. Temmuz 2011'de geçici uygulamasına başlanacak olan bu anlaşma, AB'nin en kapsamlı STA'sı olmakla birlikte bir Asya ülkesiyle imzaladığı ilk STA olma özelliğini de taşımaktadır.'
AB-Güney Kore STA'sı neticesinde iki tarafın milli gelirlerinde, toplam ihracatlarında ve istihdamlarında, bir artış beklendiği ifade edilen değerlendirmede, şu görüşlere yer verildi:
'Bu politika notunda, AB ve Güney Kore arasında imzalanan serbest ticaret anlaşmasının, Türkiye'deki otomotiv sektörü için çıkarımları karşılaştırmalı üstünlük endeksi kullanılarak incelenmiştir. Sonuçlar, imzalanan STA'nın Türkiye otomotiv sektörü ihracatının yüzde 15,8'ini yapan iki alt sektörü (motorlu taşıt; kıvılcım ateşlemeli [1500cm3=<3000 cm3]ve kara taşıtları için diğer aksam-parçaları) olumsuz etkileyebileceğini göstermektedir.
AB'nin ticari açılımı Güney Kore ile sınırlı kalmayacaktır. 'Küresel Avrupa' vizyonu çerçevesinde AB'nin Çin ve Hindistan ile de STA imzalaması otomotiv sektörümüzü çok daha olumsuz etkileyecektir. Türkiye, oluşturacağı dış ticaret politikasında bu gelişmeleri de dikkate almalıdır.'
-POLİTİKALAR ÜRETİLMELİ-
Politika Notu'nda olumsuz gelişmelerin engellenebilmesi için alınması gereken önlemlere de değinildi. Sektör bazında sınırların kalktığı bir dünyada otomotiv sektörünün küresel arz zincirindeki yerini daha da sağlamlaştırması gerektiğine dikkat çekilen Not'ta, taşıma harcamalarının, kar marjı giderek daralan sektördeki en önemli maliyet kalemlerinden biri olduğu düşünüldüğünde, lojistik alt ve üst yapısının geliştirilerek tedarik zincirinin verimliliğinin artırılmasının öncelikli bir politika olarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edildi.
Daha geniş bir perspektifle STA'ların ekonominin genelindeki olumsuz etkilerini azaltmak için uluslararası platformda da politikalar üretilmesi gerektiğine vurgu yapılan Politika Notu'nda Türkiye'nin, AB'nin Ortak Ticaret Politikasını ve bu kapsamda üçüncü ülkelerle akdettiği tercihli anlaşmaları üstlenme yükümlülüğü çerçevesinde ticaret anlaşması yaptığı ülkelerin sayısını zaman içinde artırdığı kaydedildi.
Not'ta, ancak Türkiye'nin söz konusu ülkelerle anlaşma yapmadan evvel karşılıklı yararın tesis edildiğine tamamen kani olması gerektiği belirtilerek, şunlar ifade edildi:
'Ayrıca Türkiye AB'nin akdettiği bir serbest ticaret anlaşmasından ciddi zarar göreceğini düşünüyorsa, Gümrük Birliği'nin işleyişini düzenleyen 1/95 sayılı Ortaklık Konseyi Kararı uyarınca telafi edici vergi uygulayabileceği gibi daha geniş kapsamlı önlemler de alabilir.'
Not'ta ayrıca, Türkiye'nin bu tür anlaşmalardan nasıl etkileneceğini öngörebilmek ve bu öngörüler doğrultusunda politikalar üretebilmek için etki analizleri yapılması gereği, bu etki analizlerinin anlaşmalar yürürlüğe girmeden yapılmasının da ayrı bir önem taşıdığı belirtildi.
Haber Ara