HUZUREVİ AŞIKLARI GENÇLERE TAŞ ÇIKARTIYOR -ÇİVRİL HUZUREVİNDE TANIŞIP EVLENEN V

Denizli Huzurevinin tek evli çifti olan Süleyman ve Hacer Saylan arasındaki sevgi bağı, 14 Şubat Sevgililer Gününde gençlere örnek nitelik taşıyor.
Süleyman Saylan'ın (72) Çivril Huzurevinde çaycı olarak çalıştığı dönemde tanışarak 7 yıl önce evlenen ve sonrasında Denizli Huzurevine yerleşerek yaşamlarını sürdüren Saylan çifti, birbirlerine olan bağlılıkları ve sevgileriyle takdir topluyor.
Eşine, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla kazak ve çiçek alan Süleyman Saylan, eşini kendisine hiçbir zaman hediye almasına gerek olmadığını, çünkü kendisi için en büyük hediyenin, onun varlığı olduğunu ifade etti.
Eşine olan duygularını, 'O benim çiçeğim. Bütün çiçekler solar, ama o benim kalbimin solmayan en nadide çiçeği' sözleriyle anlatan Süleyman Saylan, AA muhabirine tanışmalarının ve evliliklerinin hikayesini şöyle anlattı:
'Evlenmeden önce Çivril Huzurevi'nde çaycıydım. Onu orada tanıdım, sürekli bir şeyler ikram ederdim. Doğru zamanı kolladım ve bir an doğru zamanı yakaladığımı düşünerek 'Benimle evlenir misin?' dedim, o da hazırmış zaten 'tamam' dedi. Dünyalar benim oldu. O gündür bugündür mutlu mesut yaşarız. Birbirimizi daha hiç kırmadık.
Sabah ezanıyla kalkıyorum çorbasını, kahvaltısını hazırlıyorum, ıhlamurunu yatağına götürüyorum, çocuk gibi bakıyorum. Dışarı çıkmak istiyor, dışarı çıkarıyorum, yoruluyor sırtımda taşıyorum, hastalanıyor ilaçlarını hazırlıyorum. Elini soğuk sudan sıcak suya değdirmiyorum. Akşam oluyor muhabbet ediyoruz. Zaten akşam muhabbet edecek biri yoksa bu dünya çekilmez. Her şeyimiz var Allah'a şükür.'

-GENÇ AŞIKLARA ÖNERİ-

Saylan, gençlere de birbirlerini daha çok sevmeleri ve aşklarına emek vermeleri tavsiyesinde bulundu.
Gençlerin günümüzde genelde birbirlerine yeterli saygıyı göstermedikleri için kısa sürede ayrılma noktasına geldiklerini ifade eden Saylan, şunları söyledi:
'Daha 3 gün sonra birbirlerini kırıyorlar, kavga ediyorlar. Öyle iş mi olur? Biz, 7 sene oldu daha birbirimizi kırmadık. Sarmaşık gibi birbirimize sarıldık. Şimdiki gençler evleniyorlar, ikinci günü kavga ediyorlar. Öyle iş olmaz. Kadın evin aynası, çocuklarının da anasıdır, erkeğin de yaylasıdır. O yaylayı fethedeceksin. Yapmazsan ne kıymeti var. Kadınlarınızın kalbini fethedin ki, dünya mutluluğunu yakalayabilesiniz.'
Hacer Saylan (75) ise eşinin kendisine olan sevgisi ve ilgisinden çok mutlu olduğunu dile getirerek, 'Allah razı olsun bakıyor bana. Ben hastayım ayağa zor kalkıyorum. Her istediğime koşuyor, beni kuş sütüyle besliyor. İlaçlarımı takip ediyor, çayımı getiriyor, ne yapsam hakkını ödeyemem' dedi.