Alman Vize Seddi, Berlin Duvarı gibi yıkılır mı? (Haber - Yorum)

İki maceraperest, balonlarıyla uzun bir yolculuğa çıkmışlar. Havada ilerlerken, biri diğerine nerde olduklarını tespit etmek için biraz alçalmalarını önermiş. İkinci yolcu, balonun gazını biraz kısar ve balon bir hayli alçalınca, bir vatandaş gören iki maceraperest, 'Efendim, biz nerdeyiz?' diye bağırırlar. Aşağıdaki vatandaş ise, 'Yaklaşık 100 m yukarıda bir balondasınız.' cevabını vermiş. İki maceraperesten biri diğerine, bu vatandaşın avukat olduğunu söyler. Arkadaşının bunu nereden anladığını sorması üzerine tahminde bulunan gezgin, 'Söyledikleri yüzde yüz doğru, ancak bize bir faydası yok.' der... Münih İdari Mahkemesi, bir Türk vatandaşının Almanya'ya turist olarak vizesiz girebilmek için açtığı davayı 'Şikayetçinin başta turistik amaçlı olmak üzere hizmet almak için üç aya kadar oturum izni almadan, özellikle vizesiz, Almanya'ya giriş yapabilir ve kalabilir.' kararıyla sonuçlandırdı. Benzer bir davayı 2009 yılında Erding Sulh Mahkemesinde kazanan Türk avukatlar, davanın kesinleşmesiyle Türk turistlere vizenin kalkacağını ifade ettiler. Kararın ardından Türkler tarafından zafer rüzgarları estirilirken, söz konusu mahkemeye kararı sorduğumuzda bir yetkiliden aldığımız cevap ilginçti: Turist Türklere, vize zorunluluğu kaldırılmadı. Telefonumuzun ardından iki saat sonra yapılan basın açıklamasında da, kararın sadece davacı için geçerli olduğuna dikkat çekildi. Daha sonra Federal İçişleri Bakanlığı, 'Çin Seddi'nden' daha sağlam yapılan 'Vize Seddini' yıkmayacaklarını bildirdi. Bazı tarihçiler, Çin Seddi'nin dönemin Çin kralları tarafından kuzeyden gelen Türk akınlarını engellemek için yaptırıldığını savunurlar. Vize Seddi'nin de Türk turist akınlarını engellemek amacıyla ortaya çıktığından şüphe yok. Neticede Türk avukatlar, söylediklerinde hukuken yüzde yüz haklılar, ancak vatandaşlarımıza maalesef bir faysdası yok. En azından şimdilik. Almanya'ya vizesiz gelmek isteyen maceraperest Türk vatandaşlarımız, belki hava yolu şirketini bu mahkeme kararıyla atlatıp, Münih Havalimanına bir iniş yapabilirler. Ancak karşılarına çıkan 'Vize duvarını' aşamayacaklar ve bir süre perişan olduktan sonra ülkelerine geri dönmek zorunda kalacaklar. Bu biraz, 'Göz göre göre duvara toslamak'tan öteye geçmiyor gibi geliyor. Perişanlığın ardından Alman mercilerine dava açılabilir ve haklı olduklarına hükmedilebilir. Ancak buna değer mi, düşünmek gerekir. Sorunun çözümü ve tarafların mücadele içinde değil barış içinde haklarına kavuşmaları için bir teklifimiz var: Vize konusunda yaşanan bu anlaşmazlık mahkemede değil, uzlaşı yoluyla çözülsün. Bu uygulamada hedef, ne pahasına olursa olsun kazanmak değil, barış prensibiyle sorunu çözmek. Bu süreçte, sorunları olan taraflar (Vize duvarını atlamaya çalışan Türk turistler ve duvar bekçiliği yapan Alman Hükümeti), uzman ve aracıların yardımıyla, gönüllülük esasına göre barıştırılır. Hatta Federal Hükümet de, bu uygulamayı teşvik etmek için yasa tasarısı hazırlamıştı. Hem Alman Hükümeti, bunu ilk kendi uygulayarak güzel bir örnek sergilemiş olur ve hakimler üzerindeki yük hafifletilir. Bu uygulamanın başarı oranın yüksek olduğu, fakat az kullanıldığı belirtiliyor. Sorunun çözümü için Türkler adına masaya kimin oturacağı konusu ise çok önemli... Tavsiyemiz, bu görevin Tüm Türklerin Başbakanı sıfatıyla bu ayın sonunda Almanya'ya gelecek olan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan. Siyasi konular, siyasiler arasından çözülmeli. Bir çok ülke ile yaptıkları ikili anlaşmalarla bu zamana kadar vize sorununu çözen Türk Başbakan, Alman çetin çevizini de uzlaşı yoluyla bu konuda belki ikna edebilir. Alman meslektaşı Angela Merkel ile, CEBİT fuarının açılışını yapacak olan Erdoğan için bu buluşma, sandık konusu ve bu sorunun çözümü için çok güzel bir fırsat sunabilir. Şahsen, yüksek düzeyli görüşmelerin ardından iki ülkenin mutluluğu için iki liderden 'Vizelerin Berlin duvarı gibi tarihe karıştığı' açıklaması bekliyorum. Zira Alman tarafının elektronik pasaport ve mültecileri geri kabul taleplerinin Türkiye tarafından büyük oranda karşılandığını ve böylece artık vizesiz günler için bir neden kalmadığını tahmin ediyorum.