Halkbank, kredilerinin yüzde 36'sını KOBİ'lere kullandırdı

Halkbank, ekonominin güçlenmesi adına 2010'da kredi faaliyetlerine ağırlık verdi. Bankanın KOBİ kredilerini de içeren ticari kredileri sene sonu itibari ile yüzde 31,3 arttı. Bu artışla birlikte KOBİ kredilerinin Halkbank'ın nakdi kredileri içindeki payı yüzde 36'ya çıkarken sektör genelinde bu pay yüzde 24'te kaldı.
Geçen seneye yüzde 20 hedefiyle giren Halkbank, haziran ayında bu hedefi minimum yüzde 25 ve üzeri kredi büyümesi olarak revize etti. 31 Aralık 2010 itibari ile yüzde 36,5 nakdi kredi büyümesi elde etti. Toplam kredilerini 57 milyar TL'ye çıkaran kuruluş, bu performansıyla toplam kredilerde yüzde 30,6 büyüyen sektörün üzerinde artış elde etti. Halkbank'ın 2009 sonunda 60,7 milyar TL olan toplam aktifleri 2010 sonunda 72,9 milyar TL'yi buldu.
Banka, toplam aktifler içinde menkul kıymetlerin payının indirerek kredilerin payının artırılmasını öngören uzun vadeli stratejisini 2010'da da devam ettirdi. 2009 sonu itibari ile nakdi kredilerin toplam aktifler içinde yüzde 53,5 olan payı yüzde 60,7'ye çıktı. Sektör genelinde 2010'da mevduatın krediye dönüşüm oranı gerilerken Halkbank, bir 31 Aralık 2009'da yüzde 73,9 olan dönüşüm oranı 2010'un sonunda yüzde 80,9'u gördü.

HALKBANK VERİMLİLİĞİNİ ARTIRMAYA 2011'DE DE DEVAM EDİYOR

Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, 2010'un değerlendirmesini yaptığı basın toplantısında, 2011 hedeflerini açıkladı. Geçen senenin hem sektör hem de Halkbankası adına olumlu geçtiğini aktaran Hüseyin Aydın, şunları kaydetti:
"2010 başında beklentilerimizi paylaştığımız zaman oldukça iyimser, umut dolu ifadeler kullanmıştık. Belki de pek çok insana uzak gelen o günkü ifadelerimize benzer şekilde bu seneyi de bankalar ve ekonomi bakımından olumsuz görmüyoruz. 2011'in faiz getirilerinin yanı sıra operasyonel verimliliğin ve alternatif finansman arayışlarının önem arz edeceği bir zaman olmasını bekliyoruz. Bu sebeple 2011 pasif maliyetlerinin daha rasyonel idare edildiği, operasyonel giderlerin optimum seviyelerde tutulduğu, aktif kalitesinin, duran varlıkların ve alacakların daha iyi yönetilmesi gereken bir sene olacak. Bu alanlarda başarılı olan bankalar kârlılıklarında artış elde edebilecek. Halkbank olarak 2010'da temellerini attığımız verimliliği artırmaya yönelik operasyonel değişim projemiz, duran varlıkların etkin yönetimini hedefleyen Halk Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketimiz ve aktif pazarlama stratejimizle kendimizi verimli kurumlar arasında ilk sıralarda görüyoruz."
Halkbank'ın KOBİ kredilerini de içeren ticari kredileri 31 Aralık 2010 itibari ile yüzde 31,3 arttı. Bu artışla birlikte KOBİ kredilerinin, bankanın nakdi kredileri içindeki payı yüzde 36'ya çıkarken sektör genelinde bu pay yüzde 24'te kaldı. Bankanın uluslararası finans kuruluşlarından firmalara kredi olarak kullandırmak için temin ettiği kaynak ise 1,7 milyar dolara ulaştı. Aydın, KOBİ kredilerindeki performansla ilgili şu ifadeleri kullandı:
"Amacımız, ülkemizdeki kuruluşların yüzde 99'unu oluşturan, yatırımların yüzde 56,5'ini, doğrudan ihracatın yüzde 17'sini yapan, iş gücünün yüzde 77'sini istihdam eden KOBİ'lerin banka kredilerinden aldığı payı artırmak. Biz 73 senedir bunun için aralıksız çalışıyoruz. 2011'e de bu anlamda iyi bir başlangıç yaptık. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile yaptığımız forward anlaşmasıyla TİM üyesi ihracatçılarımızın döviz kurlarındaki aşağı yönlü dalgalanmadan uygun şartlarla korunmasına imkan tanıdık. Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği ile imzaladığımız protokol ise hem yerli makine üretim ve tüketiminin teşviki hem de ülkemiz ihracatında makinecilerin payının artırılması için önemli bir adım oldu."
Reel sektöre destek vermek amacıyla geçen sene dış ticarette daha aktif olma hedefiyle yola çıkan Halkbank, 2009 sonunda yüzde 5,4 olan dış ticaret payını 31 Aralık 2010 tarihinde yüzde 8,2'ye taşıdı. Bankanın bu performansında dış ticaretin desteklenmesi adına 12 ülkeden 27 bankanın katıldığı konsorsiyumla imzalanan 570 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisi anlaşması da etkili oldu.
Halkbank 2010'da bireysel kredilerde de güçlü bir çıkış yaparak yüzde 54 arttı. Böylece banka, bireysel kredilerini yüzde 33 artıran bankacılık sektörünün üzerinde performans ortaya koymuş oldu. Bireysel kredilerin Halkbank'ın nakdi kredi portföyü içindeki payı ise yüzde 26'ya çıktı. Bireysel kredilerdeki bu artışta tüketici ve konut kredileri başı çekti. Tüketici kredilerinde yüzde 59, konut kredilerinde yüzde 52 artış elde edildi.
Bireysel kredilerde bankanın rekabetçi kimliğini sürekli geliştirdiğini belirten Aydın, "2010'da sektördeki faiz indirimine öncülük eden ve konut kredisi faiz oranını yüzde 1'in altına çeken ilk banka olarak 2011'de de bu performansımızı koruyoruz. Yakın zamanda bazı bankalar faiz artırımına gitse de biz, yeni Kış Tarifesi kampanyamız kapsamında halen yüzde 0,74'ten başlayan aylık faiz oranlarıyla konut kredisi kullandırıyoruz." açıklamasında bulundu.
Banka, bireysel kredi miktarındaki yükselişle birlikte pazar payını da artırdı. 2009 sonunda bireysel kredilerde yüzde 5,8 olan pazar payı yüzde 6,8'e çıktı.

GÖREV ZARARLARI KAPANDI, TAKİPTEKİ KREDİ ORANI DÜŞTÜ
Halkbank, artan kredi hacmi yanında aktif kalitesini koruyarak toplam krediler içindeki takipteki kredi oranını da indirdi. 31 Aralık 2009'da yüzde 4,9 olan takipteki kredi oranını 2010 sonu itibariyle yüzde 3,8'e azaltmayı başardı.
Halkbank'ın 2010'u çok iyi değerlendirdiğini ve geçmişten kalan yükleri üzerinden attığını vurgulayan Hüseyin Aydın, "2001'de bilançosunun yüzde 75,7'si görev zararları karşılığı kağıtlardan oluşan bir bankayı, bilançosunun yüzde 60,7'si kredilerden oluşan bugünkü Halkbank'a dönüştürdük. Böylece hareket kabiliyeti daha yüksek, daha verimli dolayısıyla da daha kârlı bir banka olduk." dedi. Halkbank Genel Müdürü Aydın, sözlerine şöyle devam etti:
"Sadece bilanço kârlılığımıza bağlı bir başarıdan bahsetmek istemiyoruz. Çevresel ekonomik şartlara uyum gösteren, rekabet gücü fazla, aktif kalitesi olan bir banka olarak sadece ülkemize, müşterilerimize değil, sektörüne de fayda sunan bir banka olarak çalışmayı benimsiyoruz. Ülkemizin finansal istikrarı ve dengeli büyümesinde bankacılık sektörünün önemli bir rolü olduğunu kanaat getiriyoruz. Bu sebeple bankacılık sektörüne yönelik risklerin indirilmesi için bir takım düzenlemelere ihtiyaç duyuluyor. Merkez Bankası, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, gibi kurumların bu anlamdaki girişimlerini genel olarak yerinde buluyoruz. Bununla birlikte, alınan kararları doğru okumak gerekiyor. Kararların, finansal istikrarın daha sağlam bir temele oturabilmesi için, bankaların aktif ve pasif dengesindeki kaliteyi artırmak için alındığını düşünüyoruz. Sektörün önemli oyuncularından biri olarak bu doğrultuda üzerimize düşeni en iyi şekilde yapacağımıza inanıyoruz."
Başta İstanbul olmak üzere ülkenin farklı illerinde açılan 40 yeni şubeyle birlikte toplam şube sayısı 705 olan Halkbank'ın sene sonu itibariyle net kârı 2 milyar 10 milyon TL'ye yükseldi. Özkaynakları 2009 yılsonuna göre yüzde 29,3 artış kaydeden banka, 2010'da yüzde 30,5 oranında özkaynak kârlılığına ulaşarak sektördeki en kârlı bankalar arasındaki yerini korudu.
Geride bıraktığımız sene içerisinde bin 830 kişiye istihdam yaratan Halkbank'ın personel yaş ortalaması 34,5 oldu. Etkili personel yönetimi ve insan gücü planlamasına önem verdiklerini belirten Aydın, organizasyonlarını ve personel sayısını müşteri ihtiyaçlarına paralel artıracaklarını taahhüt etti. Kuruluş 2011 yılsonuna kadar İstanbul ili başta olmak üzere ülke genelinde 50 yeni şube açmayı öngörüyor.