Başbakan Erdoğan ve Bahreyn Veliaht Prensi ve Başkomutan Yardımcısı Salman Bin Hamad Al-Halife ile başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.
Sözlerine Türkiye'nin ekonomik ve sosyal alandaki kalkınmasıyla halkının taleplerine cevap veren bir ülke olduğunu belirterek başlayan Halife, Türkiye'nin "ekonomik ve sosyal olarak kalkınmış bir Müslüman ülke" olmasından mutluluk duyduklarını söyledi.
Bahreyn'de iskan ve konut konusunda büyük projelere sahip olduklarını ifade eden Halife, Türkiye'nin müteahhitlik alanındaki başarılarından da söz ederek, bu alanda iki ülke şirketlerinin daha fazla işbirliği yapabileceklerini kaydetti.
Gıda güvenliği, ve hizmet sektöründe de işbirliği geliştirmek ve Türk şirketlerinin uzmanlıklarından yararlanmak istediklerini ifade eden Halife, Bahreyn'de 10 Türk bankası olduğunu, Bahreyn banklarının da İstanbul ve Ankara'da şubelerinin olmasını istediğini belirterek, "Burada önemli olan şey, Bahreyn'in bir kapı olduğudur. Dolayısıyla işbirliği konseyinin kapısıdır, 1 trilyonluk bir bütçenin yönetiminin kapısıdır. Türkiye de bölgedeki en önemli ve büyük bir ülkedir. Ve ekonomisi, bizim için Körfez İşbirliği Konseyi açısından da önem arz etmektedir" dedi.
-MISIR VE TUNUS'TA YAŞANAN OLAYLAR-
Halife, bir gazetecinin Mısır ve Tunus'taki olayların nedenlerini ve diğer Arap ülkelerine yayılma ihtimalini sorması üzerine, olaylarla ilgili tek bir nedenden bahsetmeSİnin doğru olmayacağını söyledi.
Halife şöyle konuştu:
"Açık olan bir şey var: Mısır halkı mevcut duruma karşı rahat olmadığını ve güven duymadığını ifade etti. Ve Mısır yönetimi de onlara cevap vermeye çalıştı. Mısır tarihine bakacak olursak, 30 senede yapılamayanı bu gençler ve halk 15 günde yaptı. Gerek Batıda olsun, gerek Asyada olsun, gerek Arap halklarında olsun halk yönetimden, saygı, yaşam özgürlüğü, karar mekanizmasına katılma ve adalet ister. Bizlerin, Arap ve diğer ülkelerde liderler olarak da görevi, bu temel taleplere cevap vermektir. Bunun bizim için herşeyden daha önemli olması gerekiyor."
Küresel ekonomik krizin ülkeleri sarstığını kaydeden Halife, halkların öncelikle ekonomik reformların yapılmasını, rekabette şeffaflığı ve sosyal adaletin tesis edilmesini istediklerini söyledi.
Mısır ve Tunus'ta yaşananların diğer Arap ülkelerine olası etkileri konusuna da değinen halife, "Her ülkenin kendine ait özellikleri var. Tunus'ta olan olaylar, Mısır'da yaşananlardan gerekçeleri ve çözüm yöntemi olarak çok farklı. Ben bir domino etkisi olacağına inanmıyorum, bunu söyleyemem. Ancak şunu söyleyebilirim, bir insani ve küresel gerçeklik vardır ve bunu gözardı edemeyiz. Bu da, insanların kendilerinin güvenli ve adaletli bir ortamda yaşadığına inanması gerektiğidir" dedi.
Zaman